Daha dikkatli olalım

Görüştüğüm pek çok hastane yöneticisi ve doktor arkadaşım da benimle aynı fikirde: Anlaşılan o ki sadece grip, nezle, RSV enfeksiyonlarında değil COVID-19 vakalarının sayısında da özellikle son 10 günde ciddi bir artış oldu.

Haberin Devamı

Maalesef o artış daha da hızlanacak gibi görünüyor. Bunda daha önce de yazdığım gibi “maske, mesafe, hijyen üçlüsü”nü hızla devreden çıkarmamız muhakkak ki ilk nedenler. Bunun yanında yeni yıl tatili ve kutlamaları nedeniyle iç ve dış turizmin hareketlenmesi, alışveriş merkezlerindeki yoğunlaşma, yeni yıl toplantılarındaki kalabalıklaşmaların da etkisi olmalı. Peki, bir salgın ihtimali söz konusu mu? En azından şimdilik kesinlikle hayır, böyle bir ihtimal yok. Paniğe kapılacak, korkulacak bir durum kesinlikle söz konusu değil. Ama yine de özellikle bazı riskli alanlarda -toplu taşıma araçları, hastaneler, doktor muayenehaneleri, poliklinikler, alışveriş merkezleri gibi kalabalık bölgeler- daha çok dikkatli olmamız gerekiyor. Bu uyarı bilhassa yaşlılar, düşkünler, kronik hastalığı olanlar için çok daha önemli bir ayrıntı. Korkmayalım, paniğe kapılmayalım ama biraz daha dikkatli olmaya gayret edelim.

Haberin Devamı

Daha dikkatli olalım

KISA BİLGİ 1

ŞAŞIRTICI: OBEZİTE PARADOKSU

Hafif ölçüde ama abartısız miktarlarda yağ biriktirmiş fakat düzenli egzersiz yapan biri olmak mı, yoksa neredeyse sıfır yağlı ama tembel biri olarak yaşamak mı daha doğru bir seçimdir? Araştırmalar gösteriyor ki hafif ölçüde kilo fazlalığı olan ama buna rağmen düzenli ve etkili egzersiz alışkanlığını ısrarla sürdürenler, zayıf ama hareketsiz tembel kişilere oranla kronik hastalıklara daha az yakalanıyor. Hatta yakalansalar bile bu gibi hastalıklar -şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp damar hastalığı...- bu kişilerde beklenenden daha hafif belirtilerle seyrediyor. Beklenenin tam tersi ve şaşırtıcı bir bilgi ama “OBEZİTE PARADOKSU” olarak tanımlanan bu bilgiyi doğrulayan pek çok bilimsel çalışma var. Ve itiraf edelim ki bu paradoksun nedeni hâlâ net ve açık olarak bilinmiyor. Benim fikrime gelince...

KISA BİLGİ 2

‘FAT AND FİT’ OLABİLİRSİNİZ

Bana göre her yaşın kabul edilebilir bir “sağlıklı kilo aralığı” var. Eğer makul ölçüde ve hafif kilo fazlalığı olan biriyseniz, “göbekli olmamanız, göbek çevrenizi büyütmemeniz yani karnınızda iç yağ biriktirmemeniz koşuluyla” öyle çok fazla korkmanıza gerek yok. Hele bir de fiziksel olarak aktif biriyseniz içiniz daha da rahat olsun. Hafif yağlı ama fit ve formda kişiler yani “FAT AND FİT” olanlar, yağ oranı daha düşük ama hareketsiz tembel kişilere oranla kronik hastalıklara karşı daha dayanıklı olabiliyorlar. Hatta bir tık daha ileri gidelim: Muhtemelen onlardan daha da uzun yaşama şansı yakalayabiliyorlar. Yeter ki göbeklenmesinler, yeter ki her gün düzenli hareket etsinler.

Haberin Devamı

Daha dikkatli olalım

UNUTMAYIN

GÖBEK YAĞI YASAK

“Fat and fit” kavramı bize şunu anlatıyor: Yağları göbeğinizde biriktirmeniz ve hafif de olsa GÖBEKLENMENİZ kesinlikle yasak! Her gün değilse bile en az haftada 4 gün dakikada ortalama 120 adım atarak tempolu biçimde 40-45 dk yürüyebilirseniz göbeklerinizde yağ biriktirmez ve “FAT AND FİT BİRİ” olarak daha sağlıklı bir yaşam sürme şansını siz de yakalayabilirsiniz. Kısacası “HAREKET DE BEREKET VAR!” tavsiyesi hafif kilolu olanlar için de kesinlikle geçerli.

Daha dikkatli olalım

HATIRLATMA

DURMAYALIM DÜŞERİZ

Özellikle 60’lı yaşlardan sonraki düşmeler sağlığımızın en önemli düşmanlarından biri. Bu tür düşmeler genelde kırıklarla sonuçlanıyor. Kazazedeler ameliyat olmak zorunda kalıyor, neticede de uzun süre yatağa bağımlı hale geliyor. Araya giren anestezi uygulamaları, pıhtı atmalar, yatmaya bağlı basınç yaraları, hatta bazen sakatlanmalar söz konusu oluyor. Zaten bu nedenle de bizim bu köşede sık sık tekrarladığımız “durma, düşme, üşütme” tavsiyesinin ikinci sözcüğü düşündüğünüzden çok daha önemli. Peki, dengenizi nasıl koruyacaksınız? Daha çok hareket ederek, daha çok ve sık yürüyerek, daha fazla çömelme egzersizi tekrarlayarak.

Haberin Devamı

Kısacası hareket ederek. Yani durmayarak. Lütfen şu cümlelerin de altını kalınca çizin: DURMAYALIM DÜŞERİZ!

BİR TEST

DENGE TESTİ

Peki, dengeniz ne durumda? Dengesi sağlam birisi misiniz? Aşağıdaki testi yeniden hatırlatıyorum. Denge testi, denge kabiliyetinizi esas alarak biyolojik yaşınızı tahmin etmeye çalışır. Sağ ayağınızı 45 derece eğik tutarak, sol ayağınızın üzerinde durun, ellerinizi kalçalarınızın üzerine koyup gözlerinizi kapatın. Uygulamada dengenizi kaybedip sağ ayağınızı yere koymadan ayakta ne kadar kalabileceğinizi ölçmeniz yeterli. Eğer;

- 70 saniyeden fazla tutabiliyorsanız 20’li yaşlarda,

- 60-69 saniyelerdeyseniz 30’lu,

- 50- 59 saniyelerdeyseniz 40’lı,

Haberin Devamı

- 40- 49 saniye aralığındaysanız 50’li,

- 30-39 saniye aralığındaysanız 60’lı,

- 20-29 saniye aralığındaysanız 70’li,

- 19 saniye ve altındaysanız 80’li yaşlardasınız.

Daha dikkatli olalım

Yazarın Tüm Yazıları