Yeni hayatın kuralları

Yeni hayat dediğim şeyin elbette Yeni Türkiye ya da Orhan Pamuk’un aynı adlı hicaz eseriyle hiç ilgisi yok. Tamamen sosyal medyayla şekillenen yeni hayattan bahsediyorum. Eğer ucundan dahi sosyal medyayla alakanız yoksa, sizin hayatınız eski ve belki çok daha güzel. Bu yazı yeni hayatın çilesini çekenlere gelsin o zaman...

Haberin Devamı

GÖRDÜĞÜNLE YETİNEMİYORSAN...
Sokakta, mekanda, dağ başında ya da sahilde fark etmez; sana ilginç, tuhaf, güzel, abuk gelen bir kare/manzara görünce duramıyorsun değil mi? Hemen elin cep telefonuna gidiyor!
O zaman yeni hayata hoş geldin! Artık gördüğünle yetinmiyor, onu deli gibi paylaşmak istiyorsun.
Ve bu yüzden kazara internet çekmeyen bir yerdeysen tırnaklarını yiyorsun.
Anlıyorum seni.
Sıkma tatlı profilli canını, hepimiz böyleyiz...

BIKKINLIK YARATMA
Ama dur, o gördüklerini arka arkaya paylaşma!
O zaman bıkkınlık yaratıyorsun. Takipçilerin diyor ki, “Off bu da baydı ya!”
Az ve öz, belli saat aralıklarıyla fotoğraf paylaşacaksın ki, bir değerin olsun.

BU GÖRGÜ KURALINI UNUTMA
Sen sen ol, bir doğum gününden ya da gittiğin davetten bin tane “Ay biz çok eğleniyoruz” içerikli ya da ünlülerle/ünlümsülerle yan yana çekilmiş “Canımdır o benim” başlıklı fotoğraf paylaşma.
Böyle yaptıkça fena halde görgüsüz ve sıkıcı algılandığını bil.
Eh, yeni hayatın görgü kuralları eski hayatın görgü kuralları gibi değil.
Değişikliğe ayak uydurman lazım.

Haberin Devamı

Yeni hayatın kuralları

İMADAN, DOLAYLI LIKE’DAN VAZGEÇ
Sevgilinden ayrıldın ya da arkadaşınla tüm bağlarını mı kopardın? Onu takip etmeyi bırak, tamam. Ki onun hayatına dair kareler görmek istememek en doğal hakkın.
Ama şunu yapma bari:
İlişkini bitirdiğin kişiyle görüşenlerin profillerine girip imalı yorumlar bırakma, çılgınca like’lama. Komik duruma düşmen içten bile değil. Unutma ki, o like’ler yeni hayatın muhabbet konusu:
“Geçen gün benim tüm fotoğraflarımı like’lamış, delirmiş galiba” diye bir cümle duyarsan hakkında bir gün, üzülürsün tabii.

KENDİ GEYİĞİNİ YARAT
Twitter’daki her geyiğe sazan gibi atlama. Mesela son zamanların “tavuk döner” olayı.
Herkes bu konuda fikir beyan etmiş, ben geri kalmayayım diye düşünme.
Madem engin yorumlarını herkese duyurmak istiyorsun, tavuk döner tweet’inden nemalanmayı bırak, sana ait orijinal bir yorum at.
Senin düşüncen üzerinden geyik yapılsın. Yani: Yeni hayat geyikte bile tembellik sevmez, unutma.

WHATSAPP’TA LAFI UZATMA

WhatsApp’ta yazışırken, eğer yazıştığın çok yakın arkadaşın filan değilse, lafı şöyle uzatma:
“Ee naber, nasılsın?
Nerelerdesin, napıyorsun?”
Bunları söyleyeceksen telefon aç ya da mevzun neyse hemen sadede gel.
Çünkü yeni hayatta kimsenin uzun cümle kurmaya vakti yok. Hele ki WhatsApp’ta...

WHATSAPP SİTEMİ YAPMA

Unutmadan: WhatsApp sitemi de doğru bir şey değil. “Sana şu saatte yazdım, ama beş saat oldu hâlâ yanıt vermedin” gibi bir cümle kurup karşındakini bayma.
Empati kur.
Ya o cümleyi WhatsApp’a yazdığın anda karşındaki patronuyla toplantıdaysa ya da tuvalette hayatı üzerine derin düşüncelere dalmışsa...
Kimse anında yanıt vermek zorunda değil, unutma.

Haberin Devamı

Anadolu yakası’ndan itiraz var

Cumartesileri yayınladığım İstanbul Top 10 listesiyle ilgili bir okur itirazı var. Hemen kulak verelim:
“Anadolu yakasında yaşıyorum ve Avrupa yakası bana her zaman itici, kalabalık, yorucu gelmiştir.
Sizin listeniz ise nedense sadece Avrupa yakasındaki mekanları dikkate alıp Anadolu yakasını yok sayıyor...
Bildiğim kadarıyla İstanbul’daki en pahalı üç balık lokantasından biri olan Lacivert, malumunuz Boğaz’ın bu yakasında...
Birkaç kez gittiğim Rigel’de yediğim kalamar ızgaranın tadını ise Avrupa yakasındaki lokanta/restoranlarda bulamadım.
Örnekleri çoğaltabilirim.
Allah’ın Urfa’sı, Diyarbakır’ındaki top mekanlar sizin listenizde yer bulabiliyor, ancak her nedense Anadolu yakasındaki mekanlar bir türlü Bay Baştürk’ün listesine giremiyor!
Anadolu yakasına büyük bir haksızlık yaptığınızı bir kez daha vurgulamak istiyorum”. (Ahmet Z.)
BAY BAŞTÜRK YANIT VERİYOR
Ahmet Bey, Anadolu yakası serzenişinde aslında haklısınız.
Oradan da mekanlar olmalı listede.
Ama Top 10 listesi mekanları popülerlik/çok konuşulma/gece çok gezenlerin rotasına girip girmemesi gibi naçizane kriterlerle oluşuyor.
Yani biraz yeninin, kendini yenileyenlerin peşinden koşturuyor. Klasikleşmiş, hali hazırda kendini kanıtlamışların pek değil.
“Allah’ın Urfa’sı, Diyarbakır’ı, Trabzon’u” söyleminize ise katılmıyorum.
Bahsettiğiniz İstanbul dışı Top 10 listesi elbette olacak/olmalı.
Çünkü Anadolu şehirlerinde de bir sosyal hayat var.
Ve yakında güncellenmiş haliyle yeniden başlayacak o liste.
Bir gün Anadolu yakasında karşılaşmak dileğiyle, saygılar…”




Yazarın Tüm Yazıları