O da kürkü kaldırdı

Jean Paul Gaultier’e büyük alkış.

Haberin Devamı


Geçen gün Fransız televizyonuna çıktı, hayvanların kürkleri için öldürülme şekillerinin dayanılmaz olduğunu ve koleksiyonlarında bundan böyle kürk kullanmayacağını açıkladı.
Gaultier uzun süredir hayvanseverlerin saldırısına uğrayan bir modacıydı.
2002 yılında Fashion Week’teki defilesi bir hayvansever tarafından protesto edilmişti.
2006’da ise Paris mağazasında benzer bir protesto gösterisi gerçekleşti.
Yani aslında Jean Paul Gaultier, ürünlerinde kürk kullanımına yasak getiren Gucci, Versace, Galliano, Armani, Ralph Lauren, Michael Kors, Vivienne Westwood, Stella McCartney’ye katılmakta geç bile kaldı. Yine de tebrik ediyoruz kendisini...
Geç hiçten iyidir çünkü.
Kürk satan tek bir marka kalmayana kadar yazmaya, konuşmaya, protesto etmeye, çabalamaya devam...

Haberin Devamı

Vegan dostu şef

Canan Karatay veganları “hasta” ve “tahıl beyinli” olarak nitelendirmeye devam ededursun, dünyaca ünlü şefler vegan dostu olmaya başladı.
Et yemekleriyle ünlü İngiliz şef Gordon Ramsay bundan sonra vegan yemek tarifleri vereceğini açıkladı.
Ramsay’in 30 bin beğeni alan Twitter açıklamasının altındaki yorumlardan biri ise pek komikti.
Ramsay’in ete düşkünlüğünü bilen esprili bir takipçisi şöyle yazmış: “Bir vegan tarafından rehin alındıysan, haber ver!”

Poşet paralı olsun

Marketlerde poşetlerin 25 kuruş karşılığında satılmasına yönelik yasa tasarısını eleştirenler var, ben tam tersine alkışlıyorum.
Son derece çevreci bir yaklaşımda bulunmuş AK Parti milletvekilleri.
Çevre Kanunu’nda yapılacak bu değişiklikle poşet tüketimi azalacak.
O bir türlü yok olmayan, dolayısıyla doğa ve hayvan düşmanı bir nesne haline gelen poşetlerin zararlarından da bir nebze korunmuş olacak dünyamız.
Benzer duyarlılıktaki bir yasa tasarısını da hayvanlar için umuyorum.
Sokaktaki hayvanlar için “aşılat, kısırlaştır, yerine bırak” mottosundan uzaklaşmayan, diğer yandan hayvana şiddet ve tacize hapis cezası getirecek bir yasa tasarısını dört gözle bekliyorum.

Toprak olma sonsuz ol

Doğum yaptıktan sonra kalp yetmezliği yaşamaya başlayan ve kalp nakli bekleyen Yıldız Güven Çakıcı’yla görüştüm, “Artık evime gitmek, çocuğuma kavuşmak istiyorum” diyor.
Sadece kendisi için değil, annesinin bir tanesi olan kızını büyütebilmek için Siyami Hersek’te kalp bekliyor ve “organ bağışı” diye haykırıyor.
Çok üzgün ve çok içten anlatıyor.
“Onlar bizlerle yaşasın, kalbimiz, nefesimiz olsun” diyor Yıldız Hanım.
Türkiye’de organ nakli bekleyen kişi sayısı 26 bin civarında.
Aslında herkes duyarlı olmalı, “organ bağışı hayat kurtarır” cümlesini içine sindirmeli.
“Organ bağışı candan cana en büyük sadakadır” diyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı dinlemeli.
Beyin ölümü gerçekleşen kişilerin ailelerine de seslenmek istiyorum.
Aile izin verirse organlar bağışlanabiliyor, bu izni verin, organ bağışı yapmış yakınlarınızın başkalarına hayat vermesine engel olmayın.

Yazarın Tüm Yazıları