Fazladan anne sütümüz var

Deprem sonrasında İzmir ve çevresindeki dayanışma, yardımlaşma, zor günde bir olma, tek olma ruhunu hayranlıkla izledik, elimizden geldiğince de destek olmaya, el vermeye çalıştık.

Haberin Devamı

Bu güzel ruh hali tüm topraklarımıza daha da fazla yayılsa keşke.
Otelinden bakkalına, veterinerinden restoranına kadar herkes varını yoğunu ortaya koydu, depremzedeler için yardıma koştu.
Ama bir paylaşım vardı ki, sanırım dünyada bir ilk olabilecek kadar özeldi.
İzmir’den @jantiadam (Mehmet) isimli Twitter kullanıcısı şöyle bir yazı paylaştı: “6 aylık bebeğimiz var, dolayısıyla buzluğumuzda fazladan anne sütümüz var. Depremden etkilenen ve anne sütüne ihtiyacı olan bir aile var ise seve seve hepsini paylaşacağız.”
İnce düşünceye, empatiye, sevgiyi dünyaya yayabilme gücüne bakar mısınız...
Ne diyeyim, Mehmet sana, eşine ve bebeğine Allah uzun ömürler versin. Umutlarımızı yeşerttiniz, iyi ki varsınız.

Fazladan anne sütümüz var

Haberin Devamı

Köpekleri salın ben kedi sesi çıkarayım

Enkaz altındayken aklına ne gelir insanın?
“Ben buradan nasıl kurtulurum” diye düşünürken neler geçer aklından?
İzmir depremi sonrasında Buse şu fikirle seslendi enkaz altından: “Köpekleri salın, ben kedi sesi çıkarayım.”
Bunu takiben “canım acıyor” sözleri hepimizin canını yakan, kalbini acıtan Buse, enkaz altından sağ olarak çıkarıldı.
Buse’nin umutlarını can koklayan ıslak burunlu dostlarımıza yüklediği anlarda sosyal medyada arama kurtarma köpekleri ile ilgili pek çok paylaşım yapılıyordu.
Yangında, çığ felaketinde, selde, toprak kaymasında, depremde, her türlü felakette başrolde olan kurtarma köpekleri, yani can dostlarımız bu kadar yanımızda, yardımımızdayken bizde durum nasıl peki?
İhanet var bizde.
Koşulsuz dostluklarına karşı onlara sırt çevirme var.
Öldürülmelerine, dayak yemelerine, işkence görmelerine, tecavüze uğramalarına karşı ceza verecek yasanın hâlâ çıkmamış olmasının utancını artık herkesin yaşamasının zamanı gelmedi mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçenlerde yine sordu “Hayvan hakları yasası hâlâ neyi bekliyor?” diye.
TBMM’miz uyuyor mu, duymuyor mu kimse?

Kolon kesen marketin üstünde oturmak

Haberin Devamı

Deprem bölgesinde olup da giriş katlarında büyük marketler, restoranlar, araba galerileri, dükkanlar olan binalarda yaşayanlar dikkat...
Elazığ ve İzmir depremlerinde, kendilerine yer açmak için kolonları kesen işletmelerin bulunduğu binalarda yıkımlar yaşandığı görüldü.
Lütfen üşenmeyin, bina yöneticinizden kontrolleri yapmasını isteyin.
Canla oynamak bir kolon kesmek kadar kolay ülkemizde.
Durumumuzun içler acısı halde olduğunu anlamak için şu rakamlara bakmak yeterli:
2020 yılında şu ana dek dünyada 6.5 büyüklüğünün üzerinde 22 deprem meydana geldi ve bu depremlerde en çok can kaybı Türkiye’de yaşandı!

Yazarın Tüm Yazıları