Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Nüfusun yarısı kadın iken

8 Mart Dünya Kadınlar Günü tartışmalı bir gündür.

Haberin Devamı

Çünkü bir yandan kadınların dünya kadar sorununu bir güne sığdırmak mümkün değildir, öte yandan farkındalık yaratmak için de bir fırsattır.

İşte bugün ben de dünya ve Türkiye’de kadının durumuyla ilgili genel tabloyu ortaya koymaya çalışacağım.

BM’NİN BU YILKİ SLOGANI

- Birleşmiş Milletler’in bu yılki 8 Mart sloganı “İlerleme İçin Kadına Yatırım”. Hatta bu başlık altında 11-22 Mart tarihleri arasında Birleşmiş Milletler’in New York’taki merkezinde bir konferans da düzenleniyor.

-Hedefi ise özetle şöyle: Kadın ve kız çocuklarının eğitim ve güçlenmesine yatırım yapıp, refah seviyesini arttırma yoluyla cinsiyet eşitliğine ulaşılmasının hızlandırılması.

- COVID salgını ve sonrasında yaşanan krizlerden ötürü küresel çapta 75 milyon kişi daha aşırı yoksulluk sınırının altına düştü. Hali hazırda dünya genelinde kadınların yüzde 10.3’ü aşırı yoksulluk yaşıyor.

Haberin Devamı

- Kadınları güçlendirme adına acil eyleme geçilmezse dünya çapında 2030 itibariyle 342 milyon kadın ve kız çocuğunun yoksulluğa mahkûm olacağı hesaplanıyor.

- İşte BM tarafından düzenlenen ‘CSW68’ konferansında devletler, sivil toplum örgütleri, uzmanlar ve aktivistler kadın yoksulluğunun azaltılması ve cinsiyet eşitsizliğini aşmak için eylem ve yatırım planlarını gündeme alacaklar.

TÜRKİYE’DEKİ SON DURUM

- Türkiye İstatistik Kurumu da 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla bazı verileri derledi.

- Buna göre Türkiye’de nüfusun yüzde 49.9’u kadın, yüzde 50.1’i erkek.

- 2020-22 döneminde Türkiye’de ortalama ömür 77.5 yıl olarak kaydedildi. Kadınlarda 80.3, erkeklerde 74.8 yıl. Doğuşta beklenen yaşam süresi kadınlarda erkeklere göre 5.5 daha fazla.

- Öte yandan erkeklerde herhangi bir sağlık sorunu olmadan yaşama süresi kadınlara göre daha uzun. Kadınlarda 57 yıl, erkeklerde 59.7 yıl. Arada yaklaşık 2.7 yıllık bir fark söz konusu.

KIZLAR DAHA AZ OKUYOR

- Türkiye genelinde ortalama eğitim süreleri artsa da 2022 itibariyle kadınlarda 8.5 yıl, erkeklerde 10.0 yıl olarak kaydedildi.

- 2008 yılında en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 yaş ve üstü kadınların oranı yüzde 67.5 iken bu oran 2022’de yüzde 86.7 olmuş. Erkeklerde de yüzde 82.8 iken yüzde 96.1’e çıkmış. Kaydadeğer bir ilerleme olsa da aradaki fark kapanmamış.

Haberin Devamı

- 2008’de üniversite mezunu 25 yaş üstü kadınların nüfusa oranı yüzde 7.1 iken bu oran 2022’de yüzde 21.6’ya çıkmış. Erkeklerde ise oran yüzde 11.2’den yüzde 25.5’e yükselmiş.

İSTİHDAMDA KADINLAR AZ

- Hanehalkı İşgücü Araştırması’na göre 2022’de kadınların iş gücüne katılımı yüzde 35.1, erkeklerin ise yüzde 71.4 oldu.

- Kadınların iş hayatına katılımı ise eğitim seviyesine göre değişiyor. Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılımı yüzde 13.9 iken, yüksek öğrenim görmüş kadınların iş gücüne dahil olma oranı yüzde 68.8’e kadar yükseliyor.

İŞ HAYATINDA EŞİTSİZLİK

- İstihdamda erkekler, aynı işte kadınlardan daha fazla ücret alıyor. Ücretli çalışan yüksek öğrenim mezunlarında bu fark yüzde 17.1. İlkokul mezunlarında ise yüzde 12.4.

Haberin Devamı

- Kadınlar açısından olumlu gelişmeler de var elbette. Kadın büyükelçi, öğretim üyesi oranında artış olmuş mesela. TBMM’de kadın vekil oranı 2023 seçimlerinde yüzde 19.9’a çıkmış.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

- Toplumsal iyileşmelere rağmen kadına yönelik şiddet ise bitmek bilmiyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na göre 2023 yılında 135’i şüpheli ölüm 438 kadın katledildi. Bu kadınların önemli bir kısmı eşleri, aile üyeleri ve tanıdık erkeklerin kurbanı oldu.

2024 YILINA NOT

EZCÜMLE, kadına dair tabloda olumlu gelişmeler olsa da daha gidilecek uzun ve zorlu bir yolculuğumuz var. Kadın eğitim seviyesi artarken iş hayatında, yönetim kademelerinde, siyasette daha fazla yer alabilmelidir. Gerekirse pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Ayrıca kadınlara yönelik şiddeti azaltmak için de tedbirler attırılmalıdır.

Haberin Devamı

Bu yolculukta elbette erkeklerin de farkındalık kazanması ve desteği çok önemli.

Çünkü kadının güçlenmesi demek, toplumun güçlenmesi demek. Bunu da unutmayalım.

 

Yazarın Tüm Yazıları