CHP: Kumpas, kaset, ifşa, ihanet... Balıkçı kaçamağından Zoom toplantısına

Kemal Kılıçdaroğlu için bir süredir “sinsi siyaset” yaptığını yazıyor, söylüyorum.

Bunu cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde defalarca kanıtladı. Masa ortakları veya uzantıları tarafından en ağır saldırı altındayken bile sinirlerine hâkim oldu. Karşı saldırı yerine amacını unutmadan ya saldırıyı “Şimdi onu boş verin” gibi kısa cümlelerle bertaraf etti ya da konu hakkında konuşmayarak unutulmaya bıraktı.

Kafasındaki amaca doğru yürürken yalan söylese de geriye dönüp bakmadı. Kimi yalanlarında ısrar etti, herkesin görebileceği şekilde ortaya çıkan yalanlarını tamamen unutulmaya bıraktı.

Öncesi de var ama müsaadenizle son birkaç örneği hatırlatayım:

- ABD seyahatinde yanındaki gazetecileri de atlatarak sekiz saat ortadan kayboldu. Suskunluğa bürünerek ne atlattığı gazetecilere ne de kamuoyuna tek bir açıklama yapmadı.

- FETÖ’cüler, Muharrem İnce hakkında montaj kumpası kurduğunda bunu Rusların yaptığını, elinde delil olduğunu söyledi ama bir türlü açıklamadı.

- Hem ittifak ortaklarından hem parti yönetiminden hem kendi seçmenlerinden hem de tüm kamuoyundan gizli bir biçimde Ümit Özdağ ile kamuoyuna açıklananın dışında bir başka protokol imzalamış; seçimi kazanırsa üç bakanlık ve MİT’i vereceğini taahhüt etmiş. Özdağ bunu iddia etmesine rağmen, Kılıçdaroğlu meşhur suskunluğuna bürünerek yalanlayacak tek açıklama yapmadı.

CHP’Yİ DÖNÜŞTÜRDÜ

Bu yapısı sayesinde CHP’yi istediği gibi değiştirip dönüştürdü. Parti’nin kurucu ilkelerin yerine, kendisini hep destekleyecek etnik ve mezhepçi yapıyı inşa etti. 6’lı Masa’nın ortak adayı olarak kaybettiği seçimden beri istifa taleplerine karşı parti içinde oluşturduğu o yapının desteği ile mücadelesini sessiz ama derinden sürdürüyor.

Kılıçdaroğlu, parti içindeki kadrosunu da “sinsi siyasetine” göre şekillendirdi. Danışmanlar, genel başkan yardımcıları, MYK, Parti Meclisi’nin tamamı olmasa da Kılıçdaroğlu’nun stratejisine hizmet edenlerden oluştu.

Milletvekili adayları ve belediye başkan adaylarının önemli bir kısmı da aynı türden kişilerden seçildi. İBB Başkanı yapılan Ekrem İmamoğlu da bunlardan birisi.

Daha önceden de belliydi ama internete düşen Zoom toplantısı bunu bir kez daha gösterdi. Şimdi Türkiye bu olayı konuşuyor.

Meral Akşener’in örtülü açık her desteği vermesine rağmen cumhurbaşkanı adaylığına cesaret edemeyen CHP’nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kaybedilen seçimin sabahında “değişim” diye ortaya çıktı. Sadece Kılıçdaroğlu’nun koltuğu bırakmasını değil CHP politikalarında da değişim bekleyenler Zoom toplantısı görüntüleri ile adeta şok yaşıyor.

Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun 13 yıldır aldığı her seçim mağlubiyetinin mimarı olan CHP’nin eskileriyle değişim adı altında ihanet müzakerelerinde bulunuyor.

ZOOM KAÇAMAĞI

Ortaya çıkan Zoom programı ile internet üzerinden yapılan toplantının görüntüleri, “sinsi siyasetin” CHP’nin her yerinde olduğunu gösterdi. Yani Kemal Kılıçdaroğlu tam kendisine göre, kendisi gibi gizli kapaklı işler çeviren, sonra da sinsice birbirinin altını oyan isimleri yanına almış. İmamoğlu da benzer özelliklere sahip ve “Brütüs” Özgür Özel başta Bülent Tezcan, Engin Altay, Tekin Bingöl, Muharrem Erkek gibi Kılıçdaroğlu’na en yakın isimlerle ihanet toplantısı düzenliyor.

Parti yönetim hiyerarşisinde altta bulunan İmamoğlu, hepsinin üzerine çıkmış, cesaret edip adaylığını açıklayamadığı CHP’nin bilinen isimlerini orkestra şefi gibi yönetiyor. Ortaya çıkınca da “Gizli bir şey yok, konuşulan mevzular partinin konularıdır” diyor. Bu konuların konuşulacağı yer Zoom toplantısı mı yoksa parti yetkili organları mı?

BALIKÇI KAÇAMAĞI

İmamoğlu için yaptığım tespit şudur: Evet, Kılıçdaroğlu tehlikeli ama İmamoğlu ondan daha tehlikeli. Yaptıklarını alkışlayan olur, destekleyen olur, eleştiren olur, şaşıranlar olur ama ben asla şaşırmam.

Kariyer basamakları ve İBB Başkanlığı süreci çok şey anlatıyor. Hiçbir şey bilmeyen, 24 Ocak 2022 günü İstanbul’da kar nedeniyle yollar kapandığı gece görevi bırakıp Boğaz’da bir balıkçıda İngiltere Büyükelçisi ile gizlice buluştuğu ortaya çıkınca, “19 saatlik mesaiden sonra 1 saat yemek molası” savunmasını hatırlasın. Dün balıkçı kaçamağı, bugün Zoom toplantısı, yarın başka bir şey....

İmamoğlu, “değişim” diyerek CHP’nin eskileriyle genel başkan olmayı hedefliyor.

CHP’nin tüm başarısızlıklarında imzası olan Kılıçdaroğlu’nun kullandığı eskileri ise İmamoğlu seçilirse koltuklarını korumayı amaçlıyor. Ne ülke ne CHP’nin geleceği, herkes koltuğunu koruma derdinde ve bunu da hep beraber, gizli ve sinsice yapıyorlar.