Deniz süpürgesini yok etmeyelim

BEN TV ve Ben Haber Genel Yayın Yönetmeni Erol Yaraş’la yapılmış ilginç bir röportaj okudum geçenlerde.

Haberin Devamı

 

Gamze Kurt gerçekleştirmiş, konusu da “Deniz patlıcanı.” Yaraş, önce genelde bilinçsiz balık avına değinmiş, kullanılan teknelerin Türk karasuları için çok büyük olduğunu vurgulamış, “Yakında birçok balık türünün resimlerini görebileceğiz sadece. Bu, bilinçsiz avlanmanın bir sonucu” demiş.

GEÇİŞTİRİLECEK CANLI DEĞİL
Sonra da, çeşitli zamanlarda çıkan, “Deniz patlıcanı avlayanlar yakalandı” gibi haberleri anımsatarak, “İnsanlar da ‘deniz patlıcanı nedir’ deyip geçiştiriyor. Fakat deniz patlıcanı geçiştirilecek bir canlı değil” diyen Yaraş’ın bu konudaki görüşlerinden özet aktaracağım:

Deniz süpürgesini yok etmeyelim

Haberin Devamı

150 TON KUM TEMİZLİYOR
“Bir deniz patlıcanı yılda denizdeki 150 ton kumu filtre ediyor. Aynı bir deniz süpürgesi gibi... Bugün deniz diplerini pırıl pırıl görüyorsak, bütün denizlerin altındaki filtrasyonu yapanlar bu canlıdır ve denizler için hayati önemi olan bir hayvandır. Avlanması yasaktır. Ben size Çeşme’den bir örnek vereyim. Hatta buradan bir de mesaj göndereyim. Özellikle Ildır Körfezi’nde ve kıyı kesimlerde her gün binlerce kaçak deniz patlıcanı toplanmaktadır.

KÖTÜ MİRAS BIRAKILACAK
Bugün Çeşme’de sağır sultan bile her gün binlerce deniz patlıcanının toplandığını ve oradan gönderildiğini biliyor. Yani el insaf diyorum. Her şeyi yok ediyoruz. Doğamızı, sularımızı, balıklarımızı... Gelecek kuşaklara çok kötü bir dünyayı miras bırakmak üzereyiz.

AVI YASAK AMA İHRAÇ EDİLİYOR
Deniz patlıcanı, Uzakdoğu mutfağının çok lezzetli yiyeceklerinden kabul ediliyor. Biz Türkler yemiyoruz ama Uzakdoğu’da biliyorsunuz her şeyi yiyorlar. Düşünün; geçen sene 7 milyon dolarlık deniz patlıcanı ihraç etmişiz. Yakalanması yasak olanı bir de resmi olarak ihraç etmişiz. Vurdumduymazlığın dik alası bu.
7 milyon dolar bu ülke için nedir ki? Türkiye’nin 7 milyon dolara mı ihtiyacı var? Neden bu hayvanların bu kadar avlanmasına göz yumuyor herkes? Bunları toplarsanız denizlerin filtrasyonunu kim yapacak? Bu kirliliği kim temizleyecek? Bir gemi battı Çeşme’de gördük. İzmir Körfezi’ni 1950’li yılların sonunda kirletmeye başladık, 600 milyon dolar para ödedik, hala körfeze girilebilir bir körfez diyemiyoruz. Yarın Çeşme Yarımadası denize girilmeyecek hale gelirse...

Haberin Devamı

KAÇAK KATLİAM DURDURULMALI
Sayın valimize de sesleniyorum; başta Çeşme olmak üzere denizlerde kaçak katliam yapılmaktadır. Bunu geleceğimiz için, çocuklarımız için durdurmaları lazım. Denizin süpürgesi yok olmasın. Denizlerimiz yok olmasın...”
Dedim ya bana konu çok ilginç geldi. Çoğumuz da deniz canlısının yararını, işlevini bilmeyiz sanırım. Özetle bu uyarıları mutlaka dikkate almak gerek diye düşünüyorum.


-------------------------

BİR TEBESSÜMLÜ ANIMSATMA

Balıkta Güzelyalı modeli

EFENDİM aylar önce bir haber çıktı ekonomi sayfalarında. Bir büyük market zinciri, Türkiye’deki balık tüketimini artırmak için marketlerinde bir dizi yatırım kararı almış. “Tayland Modeli” uygulanacakmış. Merak ettim, nedir bu model diye. Genel Müdür açıklamış:

Haberin Devamı

MARKETTE PİŞECEKMİŞ
“Balık tüketiminin az olmasının en büyük nedeni, vatandaşın evde balık yapmak istememesi. Bunun önüne geçmek için marketlerde yeni bir dönem başlatıyoruz. Tayland’daki modeli örnek aldık. Artık markette balığını alan kısa sürede restoranımızda pişirip evine götürebilecek. Ya da markette tüketebilecek.”
Bu modelde tüketici balığı kendisi mi pişirecek, yoksa marketteki görevliler mi anlayamadım. Ama, İzmir’de uzun süredir böyle uygulama var. Örneğin Güzelyalı’da 3- 4 yer biliyorum. (Büyük olasılıkla daha fazladır.) Birisi de bizim Cami Sokağı’nın İnönü Caddesi’ne yakın köşesinde yer alan “Laz- Mercan Balıkçısı.”

EVE SERVİS DE VAR
Ya gidip orada balığını seçip saat veriyorsun, pişirip o saatte evine getiriyorlar, yanında salatasıyla. Ya da gitmene bile gerek yok. Telefon edip siparişini veriyorsun, dilediğin balığı bildirdiğin saatte getiriyorlar. Sana yalnızca sofrayı hazırlamak, varsa konuklarına ön ikramda bulunmak kalıyor. Dedim ya salata, hatta dilersen meze bile var. Ünlü market zinciriyle benzer mi olacak bilemiyorum tabii. Ama herkesin bilgisine sunayım dedim, bizimki, “Güzelyalı Modeli.” Ya da, haksızlık yapmayayım, başka yerde benzerleri de vardır, “İzmir Modeli.” (Market zinciri de belki uygulamayı İzmir’deki yöneticilerinden duymuştur.)

SÖZ SİZİN

Haberin Devamı

BİR ÖNEMLİ TOPLANTI

1 Mart’ta enerji
düğününe davet var

SEFERİHİSAR’da güneş enerjisi santrali kurulmasıyla ilgili gelişmeler yazıldı çizildi, yineleyip konuyla ilgili önemli toplantıyı anımsatıyorum:
“Seferihisar Yenilenebilir Enerji Kooperatifi’nin (SEYEKO) kurulmasından sonra santralin kurulacağı arazi de belirlendi. Şimdi de Belediye Başkanı Tunç Soyer’le yönetim kurulu üyelerinin projenin ayrıntılarını anlatacağı, 1 Mart’taki toplantıda ortaklık ön kayıtları alınacak.
PARA KAZANDIRACAĞIZ
Başkan Soyer, Belediye Düğün Salonu’nda saat 17.00’deki toplantıya tüm hemşehrilerini davet ettiğini belirterek, ‘Tepemizdeki güneş sadece işadamları, büyük yatırımcılar ve sermaye sahipleri için değil, öncelikli olarak Seferihisarlılar için fayda yaratmalıdır. Bu düşünce ile hem memleketimiz için temiz enerji üreteceğiz, hem de bu enerjiden para kazandıracağız’ dedi.”
----------------------

BİR YORUMSUZ
Söze gerek var mı
EKİNOKS’tan (Sosyal medya): Resmi olarak çöp ve moloz dökümüne kapatılışından iki yıl sonra, illegal Çeşme Çöplüğü. (23.2. 2018)

Haberin Devamı

Deniz süpürgesini yok etmeyelim



BİR ALINTI
Nevin Bubik’ten: Tecrübe, hayatın sana kel kaldıktan sonra tarak vermesidir. (Felsefe Kulübü)

Yazarın Tüm Yazıları