‘Come to Beşiktaş' güzelliğinden, yanlışa

Biliyorsunuz, Metin-Ali-Feyyaz’lı efsane dönemin en büyük eksiği Avrupa’ydı. Oysa Orman döneminde Beşiktaş, Avrupa’da her sezon üstüne koyarak gidiyor. Geçen sezon muhteşem iki Lyon maçından sonra penaltılarla elendi. Turlasa, o Avrupa kupası gelirdi.

YILDIRIM NEREDE?
Türkiye’de yöneticilerin konuşmasından şikâyet ediyoruz.  Ama bir yanıyla da konuşmak zorundalar çünkü üzerilerinde taraftar baskısı var.

Derbi sonrası Fenerbahçe Genel Sekreteri Mahmut Uslu’nun Caner Erkin ve hakeme dair açıklamaları büyük yankı uyandırdı. Uslu’nun Caner’in özel hayatına ilişkin beyanları kamuoyu tarafından zaten ayıplanıp mahkûm edildi.

“Ne 1.5’u, Negredo 4.5 metre ofsayttı” sözü de Piero teknolojisinin “77 santim ofsayt değil” tespitiyle ofsayta düşmüştü.

Orman, zor da olsa çarşamba gününe kadar kendisini tuttu. Tivibu Spor’da Özgür Buzbaş’ın tüm ataklarına rağmen (ki mesleki olarak doğru bir tavırdı) Leipzig maçını düşünerek, derbi topuna mümkün mertebe girmedi. Ancak çarşamba günü mevzuya girdi.

Orman, şampiyon olunan iki sezonda iletişim ekibine kulak vererek, gerilimleri iyi yönetti. Fakat, bu kez sanırım kulak asmadı.

Peki Orman farkında mı? Derbi öncesi ve sonrası Aziz Yıldırım hiç konuşmadı.

CEVABI ÇEBİ VERMELİYDİ
Konuşan kişi F.Bahçe Genel Sekreteri Mahmut Uslu...

Orman, Uslu’ya cevap verdi.

Ve dün de Orman’ın son açıklamalarına yanıt Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu’ndan geldi.

Derbi sonrası yapılması gereken Uslu’ya Beşiktaş 2. Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin yanıt vermesiydi.

Orman, dün sadece Leipzig maçını konuşsaydı aslında derbiye de cevap olurdu. Yani “Biz düne takılarak, istediğinizi yapmayacağız” demiş olurdu.

Son iki şampiyonlukta başarılı bir iletişim stratejisi izleyen; Ronaldo’ya bile ‘Come to Beşiktaş’ dedirten Beşiktaş iletişimcileri, son haftayı bir gözden geçirsin.

Zira dünya bizim derbiyi değil, Şampiyonlar Ligi’ndeki Leipzig maçını konuşuyor. Dünya, Beşiktaş taraftarının Werner’i nasıl sağır eden tezahüratını konuşuyor. Beşiktaş da her hücresiyle dünyaya kilitlenmeli.

KAVGAYI KİM BAŞLATIYOR?
TÜRKİYE’de futbolda kavga ortamını en çok kim besliyor? 80’ler ve 90’lar deseniz ilk üç sıram şu olur:

1-Yazılı basın

2-Taraftarlar

3-Yöneticiler

Bugün için bu sıralamayı şu şekilde yapıyorum:

1-Sosyal medya

2-Yöneticiler

3-Televizyon

Bu yaptığım genellemeden ötürü kurunun yanında yaş da yanıyor, farkındayım. Özellikle televizyon kriterinde. Televizyon derken, aslında bir elin parmaklarını geçmeyen programlardan söz ediyorum ama ne yazık ki belirleyici olanlar da bu programlar.

Düşünün, Türk futbolunun efsanesi Mustafa Denizli ve Beşiktaş’ın efsanesi Ali Gültiken’in maç görüntüleri eşliğinde yaptığı program Twitter’da hiç ‘trend topic’ olmazken, görüntünün olmadığı, tamamen sansasyona dayalı konuşmaların yapıldığı programlar ‘trend topic’ listesinden hiç eksik olmuyor!

Kim ne derse desin, şu an en masum yayınları gazeteler yapıyor. Eskiye göre gazeteler, çok daha itidalli davranıyor.

Son derbiyi göz önüne alalım: Yaşanan kavganın sebebi kim?

1- Sosyal medyada maç öncesi başlayan hakem linci

2- Sahadaki futbolcuların sertlikleri

3- Yöneticilerin maç sonu demeçleri...