Her maç bir gerilim filmi

GÖRÜNTÜLERİN normalden daha hızlı aktığı bir film gibi hızlı, çok hızlı gelişti olaylar. Gençlerbirliği maç başlar başlamaz, 33’üncü saniyede filan golü buldu, Galatasaray da 5 dakika bulmadan kazandığı penaltıyla eşitliği sağladı.

Haberin Devamı

Sadece skor manasında hızlı gelişmedi maç elbette. Mesela Rodrigues... Zaman zaman kendisini dahi sollayıp geçecek hıza ulaştı, şık çalımlarıyla, kararlı ilerleyişiyle hem pozisyon hem de heyecan yarattı. Haklı sebeplerden homurdanan, 1-1’in yakalandığı anda bile “Yönetim istifa!” çağrısı yapan az sayıdaki taraftarı maça çekti, özetle kendi açısından pek çok hayırlı hizmette bulundu. Ev sahibi Galatasaray beraberlik golünün ardından bu sezon nadiren yapabildiği ve genellikle “kısa film” kadar süren türden bir baskı mekanizmasını devreye soktu. Oyunu rakip sahaya yıktı, (çoğunlukla) soldan, sağdan, ortadan yüklendi, uzun top denedi, elinde ne varsa ortaya dökmeye çalıştı.

Bu baskının seyir zevki yarattığı anlar da oldu ama biri çıkıp “Eksik yanları daha çok ortaya çıkarttı o baskı” derse tereddütsüz katılırım.

Haberin Devamı

Nedir o eksikler? Başta “iyi” bir golcü elbette... Rakibi zar zor, bin bir çabayla dağıtsa bile esas işi gol yapmak olan bir oyuncu olmayınca olmuyor.

Podolski sağ olsun; “vuran adam” olarak ilk yarı sona ererken imza şutlarından biriyle harika bir gol de attı ama bahsettiğim golcünün (bakınız Drogba) özelliklerine sahip değil. İkinci yarıya silkelenerek çıkan Gençlerbirliği benzini bitmiş Galatasaray’ı fiziksel olarak da, hız olarak da, baskı olarak da sallamaya başladı. Nitekim Chedjou’nun elle oynamasıyla bir de penaltı kazandı.

Bu dakikada “duran adam”, “sağlam duran adam” Muslera çıktı sahneye ve penaltıyı kurtardı ama Tolga Ciğerci “Aaa, bir de ben deneyeyim” diyerek, aynen bu “şuurla” bir kez daha eller oynadı.

ZEKA TESTi ŞART

Ne yapsın artık Muslera? Ne yapabilirsin bu durumda?..

Futbolcu transferlerinde fiziksel kontrolün yanı sıra ufak çaplı bir akıl, fikir, zeka testi de uygulanmalı diyeyim gerisini siz anlayın işte...

Galatasaray dün akşam sahadan 3 puanla ayrıldıysa bunu Selçuk’un şahane frikiği kadar şansına da duacı olmalıdır.Yoksa bu oyunla, bu ruh haliyle, bu kafayla, bu yönetim zihniyetiyle gideceği pek bir yol yok.

Yazarın Tüm Yazıları