Yolcular Jüpiter’e vardı bile...

JÜPİTER, Güneş Sistemimizin (Güneş’ten sonraki) en büyük gezegeni. Yılın çoğu zamanında geceleri çıplak gözle de izleyebilirsiniz Jüpiter’i, geceleri gökyüzündeki en parlak cisim Jüpiter’dir.

Haberin Devamı

Hele minik de olsa bir teleskopunuz varsa, Jüpiter’in seyrine doyum olmaz. Aslında devasa bir fırtına oluşumu olan o meşhur lekesini gözleyecek kadar şanslı da olabilirsiniz zaman zaman.

 

Düşünün, bundan dört yüz yıl önce Galileo, sizin bugün kullanacağınız en basit teleskoptan daha basit, dürbün irisi bir teleskopla Jüpiter’i gözledi ve onun aylarını buldu.

 

Bundan 10 gün önce insanlık bir büyük adım daha attı ve Juno isimli uzay aracını Jüpiter’in yörüngesine başarıyla yerleştirdi.

 

Juno başlangıçta iki kez 53 günlük devasa eliptik yörüngeler çizecek Jüpiter’in etrafında. Evet, minik uzay aracının Jüpiter’in etrafında dolaşması 53 gün sürecek. Bunun sebebi, Jüpiter’in devasa kütleçekim gücü ve gezegeni çevreleyen uzay aracı için son derece tehlikeli radyasyon alanları. Yani, bizlerin Jüpiter’le bir sonraki randevusu 27 Ağustos’ta.

 

Haberin Devamı

O gün Juno birkaç saatliğine gezegene kuzey kutbundan yaklaşacak, ekvatorunu da geçip güney kutbundan uzaklaşacak. İşte o sırada çok önemli bilimsel deneyler ve ölçümler yapılacak.

 

Bir sonraki randevu ise 19 Ekim’de olacak. Ama bu sefer Juno’nun motorları yeniden ateşlenecek ve araç bu kez 14 günlük daha kısa bir yörüngeye oturtulacak. 37 kez Jüpiter’in etrafını turlayacak Juno, sonra gezegene düşecek ve görevini tamamlayacak.

 

Juno, belki pek az kişi biliyor ama bu uzun yolculuğuna üç de yolcu götürdü. Bunlar, Yunan tanrısı Jüpiter, onun karısı Juno ve Galileo. Evet yanlış okumadınız, Juno, Lego oyuncak firması tarafından özel bir alüminyumdan üretilmiş bu figürleri de taşıdı gezegene. Tabii bir de Galileo’yu anan plaketi var uzay aracının.

 

Kim bilir, birkaç on yıl sonra belki gezegene insanlı bir uçuş da yapılır ve o zaman Juno’dan geriye kalanlara yeniden bakılır, minik Jüpiter, karısı Juno ve Galileo’yu o zaman belki yeniden görürüz.

 

Haberin Devamı

UZAYDA HAYAT VAR MI?

 

Dünyanın en büyük radyo teleskopu Çin’de devreye girdi.

 

500 metre büyüklüğündeki bu teleskopla Çinli astronomlar bir yandan uzaydan gelebilecek ve akıllı varlıklara işaret eden sinyaller arayacak, çünkü bu teleskopla Dünya dışı akıllı yaşama rastlama ihtimalimiz 5 ile 10 kat arasında artmış oluyor.

 

Başrolünde Jodie Foster’ın oynadığı ‘Contact’ filmini izleyenler bilecek, astronomlar uzun yıllardır Dünya dışı akıllı canlıların izlerini radyo teleskoplarla arıyor zaten. (Hatta meraklıysanız bilgisayarınıza ‘SETI@home’ adlı ekran koruyucu programı indirirseniz bu arama çalışmalarına bilgisayarınızın boş vakitlerinde siz de yardımcı olabilirsiniz.)

 

Haberin Devamı

Ama Çin’deki teleskopun tek işi bu olmayacak. Bilimciler bu teleskopun yardımıyla düşük frekanslı kütleçekim dalgalarını da gözleyebileceklerini, böylece erken dönem evreni hakkında yeni bilgiler edinebileceklerini düşünüyor.

 

Evrenin ‘big bang’ adı verilen bir patlamayla ortaya çıktığına inanılıyor ancak mevcut gözlem aletlerimizle evrenin ortaya çıkışından 380 bin yıl sonrasına kadar gözlem yapabiliyoruz; daha öncesini, özellikle de bugünkü evreni anlamamız için en kritik dönem olan ilk birkaç saniyeyi göremiyoruz. Belki bu teleskop gözlem derinliğimizi daha da geriye götürecek.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları