Esas güvenlik açığı: PKK’nın bombacısı nerede?

SON Ankara saldırısıyla birlikte bir de güvenlik açığı tartışmamız var.

Haberin Devamı

Elbette olacak; daha bir ay bile olmadı PKK yine bombalı araçla başkente saldıralı.

 

Bu saldırı sonrası özel güvenlik stratejileri izleneceği açıklandı. Ama PKK bir kez daha vurabildi.Mesele şu:

 

İlk Ankara saldırısı aslında hâlâ daha tam olarak çözülebilmiş değil.Çünkü, evet polis çok hızlı bir çalışmayla araç içinde kendini patlatan kişinin kimliğini saptadı; evet yine hızla aracın nereden çalındığı saptandı.

 

Ama aynı aracın çalındığı günden saldırı gününe kadar dakika dakika seyri ortaya çıkarılamadı.

 

Bu çıkarılamadığı gibi, araçtaki bomba düzeneğinin kim tarafından, nerede ve ne zaman araca yerleştirildiği de ortaya çıkarılamadı.

 

Haberin Devamı

Ve elbette bomba düzeneğini kuran, araca yerleştiren kişi de yakalanamadı.

 

Şimdi, büyük olasılıkla aynı kişi tarafından yerleştirilip kurulan ikinci bir bomba düzeneğiyle bu son saldırı yapıldı.Bu kişi yakalanmadıkça üçüncü, dördüncü, beşinci saldırılar hep gündemde olacak.

 

Kaldı ki, bu kişinin o bomba düzeneğini yerleştirme ve kurma konusunda uzman yegâne kişi olduğunu da varsayamayız; belki başkaları da var, belki bu kişinin halen yetiştirmekte olduğu çırakları, yardımcıları da...

 

Evet elbette üniversite öğrencisi olmuş bir bireyi intihar bombacısı olmaya ikna eden bir örgütten söz ediyoruz;

 

haftalarca güvenlik güçlerinin bütün teyakkuz haline ve ilk Ankara saldırısının sürmekte olan soruşturmasına rağmen istihbarat radarlarının altında kalarak gizlenmeyi başarmış en azından dört kişiden söz ediyoruz.

 

Ama hiç kuşku yok ki bu kişiler arasında en önemlisi, bu güçte bir bombayı küçük sayılabilecek bir binek otomobile yerleştiren, bombanın etkisi artsın diye ana patlayıcının yanına yanıcı maddeler de ekleyen, patlama basıncının yönünü ayarlamayı bilen bombacı.

 

Haberin Devamı

Şasinin içine, koltukların içine, altına her yerine, bagajda ilk bakışta fark edilmeyecek yerlere yerleştirilen tahrip gücü yüksek plastik patlayıcılardan söz ediyoruz.

 

Bu malzemeler öyle kolay temin edilen şeyler değil; hele bir otomobile yüklenecek miktarda (belki 100 kilodan fazla) bunları taşımak, depolamak, bir saldırı emri için hazır tutmak hiç kolay değil.

 

Demek ki, PKK, zaman içinde istihbarata karşı koyma, polis, jandarma ve MİT istihbaratından gizlenme konusunda ciddi aşama kaydetmiş.

 

Bu aşamalara bir de, ciddi iyi eğitimli bombacısını gizlemeyi eklemek lazım.

 

Güncel anlamda, hepimize yönelik bir numaralı güvenlik tehdidi bu bombacıdır; iki Ankara saldırısının bombalı araçlarını hazırlayan kişidir.

 

Haberin Devamı

Şunu unutmayın, o bombalı aracı hazırlamak günler süren sabırlı bir çalışmanın sonucu.

 

Bunun için gizli, gözlerden uzak mekân lazım, hem otomobilleri hem de patlayıcı malzemeyi iyi tanıyan, güvenli bir tetik malzemesi kurabilen ve belki de son dakikada o tetiği (fünyeyi) araca yerleştirip intihar eylemcisine aracı teslim edecek ‘uzman’ lazım.

 

Polis, işte o uzmanı veya uzmanları bulana kadar hiçbirimiz rahat olmayacağız.

 

 

Türkiye’nin istikrarı Avrupa’nın da istikrarıdır

 

GEREK PKK ve onunla işbirliği yaptığını gururla söyleyen sol örgütlerden kaynaklanan, gerekse DAEŞ’ten kaynaklanan terör, Suriye’de beş yıldır yaşanan iç savaşla birebir bağlantılı.

 

Haberin Devamı

Hatta bir ölçüde, aynen Suriye’deki savaş gibi bu terör de ‘vekâlet terörü’.


Geçen hafta Brüksel’de yapılan Türkiye-AB zirvesinde Suriye kaynaklı mülteci kriziyle ilgili olarak ortaya çıkan anlaşma pek çok açıdan tartışılıyor. Bu tartışmaların pek çok haklı boyutu olmakla birlikte bir konu göz ardı ediliyor:


Avrupa açısından bakıldığında Türkiye’nin güvenliği ve istikrarı artık Avrupa’nın da güvenliği ve istikrarı.


Türkiye bir sorun yaşıyor, Türkiye’nin istikrarı tehdit ediliyorsa, bu tehdit doğrudan Avrupa’ya da yöneliyor artık.


Tek başına terör Türkiye’nin istikrarını tehdit etmez; ama terör çok nadiren tek başına gelir zaten.

 

Onu hemen ekonomik ve siyasi istikrarsızlık ihtimalleri takip eder.

Haberin Devamı


Türkiye’ye yönelik bu tehditlerin yoğunlaştığı bir dönemden geçerken, kendi iç siyasi gündemimizi biraz daha geri plana alıp Avrupa ile yakınlaşmaya ve derinleşmeye ihtiyacımız var.

Yazarın Tüm Yazıları