Ne olacak bu dünyanın hali

Davos’un ikinci gününde kapitalizm ve orta sınıfta yaşanan kriz tartışıldı. IMF Başkanı Christine Lagarde orta sınıfın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı bir tablo ortaya koyduğunu söylüyor. Gerçekten de ABD ve Avrupa’da orta sınıf hızla erirken, Brezilya ve Çin’de ise son yıllarda büyüme olduğu ortaya çıkıyor.

Haberin Devamı

DAVOS’a gelenler aslında dünyanın elitleri, ama burada tartışılan konu başlıklarından bazıları şöyle:

“Kapitalizme Yeniden Düşünmek”, “Sıkışmış ve Öfkeli Orta Sınıf Krizinin Çaresi Nedir.”

Tuhaf değil mi?

Çinli lider Şi Cinping’in savunduğu “küreselleşme” yoksa tüm kötülüklerin anası mı?

4. Sanayi Devrimi’nin, ‘Dijital Ekonomi’nin konuşulduğu, popülizmin yükselişte olduğu bir dönemde ABD’den Avrupa’ya ve bizim coğrafyaya kadar dünyanın göbeğinde olduğu krizin reçetesi nedir? Yukarıda sözünü ettiğim her iki oturuma katıldım ve şu sonuca vardım:

Ortak bir reçete yok.

Önceki günkü, “Kapitalizm” oturumunda örneğin bu sistemin gelir düzeyi farklı insanlarda değişik sonuçlar doğurduğu ancak “güvensizlik” duygusunun ortak olduğu konuşuldu.

Dün sabahki “Orta Sınıfın Krizi” panelinin konuşmacılarından olan IMF Başkanı Christine Lagarde orta sınıfın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı bir tablo ortaya koyduğunu söylüyor.

Ne olacak bu dünyanın hali

ABD’DE ORTA SINIF
ABD gibi gelişmiş ülkelerde orta sınıf erirken, Brezilya’da örneğin trend hız kesmiş olsa da son 15 yılda iki kat artmış orta sınıf.

Bunu hatırlatan söz konusu paneldeki Brezilya Maliye Bakanı Enrique Meirelles.

Çin’de nüfusun yüzde 18’i orta sınıf.

1990’lı yılların ortasında Çin’i ilk kez ziyaret ettiğimde bunu kimse hayal edemezdi bile.

O yıllarda Beijing’in geniş caddelerinde bisikletten başka bir şey görülmezdi.

Son gittiğimde bisiklet gördüğümü hatırlamıyorum bile.

Haberin Devamı

Bu arada önemli bir bilgi.

Orta sınıf ABD’de 2015 yılından beri artık çoğunluğu temsil etmiyor.

Düşük ve yüksek gelirlilerin toplamı (121.3 milyon kişi) orta sınıfı (120.8 milyon) geride bırakmış durumda.

Avrupa’da da durum aynı, refahtan payı azalan orta sınıf eriyor.


YOLSUZLUK VE ŞEFFAFLIK
Öte yandan orta sınıfta, iktidardakilerin kendileri için gerekli olanı yapmadığı duygusu giderek artıyor ki sonuçta popülizm kazanıyor.

Popülizm demek, korumacılık demek, uluslararası ticaretin azalması demek.

Bu da büyümeyi engelleyen şeyler kuşkusuz.

Nereden bakarsanız bakın dünyanın bugün geldiği nokta hiç iç açıcı değil.

Lagarde’a dönersem, eşitsizliklerle mücadele etmek için bugün fırsat var, sonuç da verebilir yeter ki politikalar belirlensin ve uygulansın.

IMF Başkanı’na göre, bizi krizlerden kurtaracak şeylerin başında liderlerin şeffaflık, hesap verebilirlik, yolsuzlukla mücadele gibi konulara duyarlı olmaları geliyor. Zaten Davos’un da tam teması bu: “Duyarlı ve Sorumlu Liderlik.”


DAVOS'UN MOBİLYALARI TÜRKİYE'DEN
DAVOS’un kendisi de, toplantı, panellerin yapıldığı Kongre Merkezi de her yıl biraz daha çok değişiyor.

Eskiden Davos’ta trafik diye bir sorun yaşanmazdı.

Şimdi iki ana caddede müthiş bir trafik var ve sabahları eksi 18 derecede yürümeyi göze alabiliyorsunuz.

Yeni oteller mantar gibi bitmiş ve “kapitalizm” buradaki esnafı fena esir almış.

Zira lokantalar, kafeler, dükkanlar Davos’ta tanıtım yapmak isteyen ülkeler, teknolojik şirketler tarafından kiralanmış.

Schneider’s gibi köklü bir lokanta-kafe arıyorsunuz yerinde duruyor ama hizmet vermiyor çünkü Hindistan’a kiralanmış.

“Bir yılda kazandıklarını dört, beş günde kazanıyorlar” diyor Davos’lu bir tanıdığım.

Kongre Merkezi de bu Davos’taki değişimden payını almış.

Bu yıl koltuklar, kanapeler, puflar, masalar ve hatta panolar yenilenmiş.

Davos’a gelenlere asistanlık yapacak robotların olduğu beyaz kabinler yerleştirilmiş.

Meğer bunların tümü 12 kamyonla Türkiye’den gelmiş.

Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) müdavimlerinden olan Sinopsis Şirketi’nin sahibi Selçuk Kiper birkaç ay önce şirketini, DEF’in tüm organizasyon, lojistik, iletişim işlerini yürüten Fransız PublicisLive’ye satmış.

Ne olacak bu dünyanın hali

Kiper, PublicisLive’nin İstanbul’da kurulan, Asya’dan da sorumlu ofisinin de başına geçmiş.

Kongre Merkezi’nde karşılaştığım Kiper, “Çevrenizde gördünüz her şey panolar dahil Türkiye’den geldi. PublicisLive’nin tasarımlarını temmuz ayından beri imal etmeye başladık. Hepsini 12 kamyonla buraya taşıdık” diyor.

Kiper, Dünya Ekonomik Forumu’nun yakında Silikon Vadi’de açacağı merkezin eşyalarının da Türkiye’de imal edeceğini söylüyor.


DAVOS FISILTILARI
DOLARA KARŞI ELEKTRONİK PARA
Columbia Üniversitesi’nden ekonomist Joseph Stiglitz’in ortaya attığı “Doları unutalım, elektronik para birimine geçelim” fikri tutar mı? Ünlü ekonomiste göre, elektronik para birimi “küreselleşmenin karanlık yüzü” olan yolsuzluğun önüne geçebilir. Yine ekonomiste göre yolsuzluğun önüne geçecek başka bir şey ise gizli, vergi cennetlerinin ortadan kalkması.


4. SANAYİ DEVRİMİ GELİYOR, HAZIR OLUN
HEWLETT Packard Enterprise’nin CEO’su Meg Whitman, burada kulak verdiğimiz pek çok CEO gibi diyor ki, “Hazır olsanız da olmasanız da 4. Sanayi Devrimi geliyor. Çalışanlara bu devrimle ilgili eğitim vermek.”


EN POPÜLER JACK MA
Davos’ta iki kişinin paneline çok istediğim halde  katılamıyorum. Bunlarda biri ünlü İngiliz şef Jamie Oliver, diğeri de Ali Baba’nın kurucusu Çinli Jack Ma. Haftalar öncesinden oturumlarına katılmak için internet üzerinden başvuruda bulunduğum halde başaramadım. Dünyanın en zengin kişilerinden Jack Ma’nın Çin’deki ve dünyadaki popüleritesi öylesine büyük ki, duyduğuma göre Çinli lider Şi Cinping ve IMF Başkanı Lagarde bile kapalı kapılar ardından kendisiyle buluşmuş.


SHAKIRA VE DRONE İLGİSİ
DÜNYA Ekonomik Forumu’nu izleyen medyanın en fazla ilgisini çeken konuların başında Shakira gelmiş. Kolombiyalı şarkıcının ardından drone’ları düşüren silahlar ve Çinli lider Şi Cinping geliyor.

Ne olacak bu dünyanın hali


AFGANİSTAN'IN İLK KADIN ORKESTRASI
BUGÜN Davos Afganistan’ın ilk kadın orkestrasını dinlemeye hazırlanıyor. Yaşları 13 ile 20 arasında değişen, 35 genç kadın müzisyenden oluşan orkestranın adı Zohra. Davos’un kapanış gecesi de sahnede olacaklar. Taliban’ın uzun yıllar müziğe yasakladığı bir ülkeden geliyorlar. Ölüm tehditlerine, ailelerinden gelen baskılara rağmen müziğe bu genç kadınlar müziğe devam ediyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları