Kuraklıkla ilgili çiftçiyi bilgilendirmek kimin işi? Ziraat odalarının mı, yoksa özel sektörün mü?

İKLİM değişikliği artık dünyanın bir numaralı meselesi.

Haberin Devamı

Bunu bayağı ciddiye alan ülkeler var, daha az ciddiye alan ya da pek almayan ülkeler de.

Kuraklıkla ilgili çiftçiyi bilgilendirmek kimin işi Ziraat odalarının mı, yoksa özel sektörün müÇin iklim değişikliğinde radikal kararlar almaya hazır bir ülke olduğunu yüzlerce kez beyan etmiş durumda.

Fransa iklim değişikliği mücadelesinde model bir ülke olma iddiasında.

Kimi sektörler de önlerine hedef koymuş.

Küresel havacılık sektörü örneğin, uluslararası hava trafiğinin neden olduğu emisyonları 2050 yılına kadar yarıya indirmeyi hedefliyor.

Uçuşların sayıları giderek artarken bu nasıl olacak kestirmek zor bayağı.

Neticede hükümetler olsun, özel sektör olsun herkes bir çaba içerisinde.

Türkiye’ye gelince başta NASA’nın raporlarından önümüzdeki yıllarda ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz.

 

Haberin Devamı

TARIMSAL KURAKLIK ÖNEMLİ SORUN

Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Yusuf Demir’e göre, Türkiye’de meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklıktan söz etmek mümkün.

Yağış rejiminde değişiklik, yağışların azalması meteorolojik,  su kaynaklarında azalma ise hidrolojik kuraklık.

Prof. Demir’e en önemli sorunlardan biri tarımsal kuraklık.

İşte tam bu noktada, geçenlerde Sabancı Üniversitesi, İstanbul Politikalar Merkezi’nde dinleme fırsatını bulduğum Doç. Barış Karapınar’ın “İklim Değişikliği’ne Uyum Çiftçi Anket Çalışması”na değineceğim.

Karapınar’ın Ankara, Kırklareli ve Adana’dan 9 ilçe ve 122 köyde 700 çiftçiyle gerçekleştirdiği ankete göre çiftçilerin yüzde 97’si iklim değişikliğini bizzat yaşıyor.

Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz kasım ayında Ayvalık Zeytin Hasadı sırasında konuştuğum Kürşat Zeytinyağı’nın genç patronu Ali Kürşat kuraklığı zeytinliklerde nasıl yaşadıklarını ayrıntılı anlatmıştı.

 

İŞİN CİDDİYETİNİ KİM KAVRAMIŞ

Ankete dönersem, benim en çok ilgimi çeken taraf, çiftçinin iklim değişikliğiyle ilgili bilgi, eğitim ve desteği resmi kuruluşlardan ziyade özel şirketlerden aldıklarını söylemeleri.

Haberin Devamı

Yani bunca ziraat odası varken bu desteği özel sektörün vermesi ilginç değil mi sizce?

Anketteki “son 12 içerisinde iklim değişikliğiyle ilgili tohum ya da zirai ilaç şirketleriyle görüştünüz mü” sorusuna evet diyenlerin oranı yüzde 40.54

“Ziraat mühendisiyle görüştünüz mü” sorusuna evet diyenlerin oranı yüzde 34.96.

“İlçe Ziraat Müdürlüğü ile görüştünüz mü” sorusuna evet diyenlerin oranı yüzde 24.64.

Öte yandan “yaşadığınız olumsuz iklim etkilerini azaltmaya yönelik eğitim aldınız mı? Bilgilendirme toplantısına katıldınız mı” sorusuna evet diyenlerin oranı sadece yüzde 8.31.

 “Yaşanan doğa olayı sonrasında herhangi bir yardım ya da maddi destek aldınız mı” sorusuna hayır diyenlerin oranı yüzde 88.83.

Neticede,  şunu anlıyorum:

Haberin Devamı

Çiftçiler ve kuraklık dediğinizde, ziraat odaları gibi resmi kurumlardan ziyade özel sektör işin ciddiyetini daha çok kavramış görünüyor.

 

 

DİJİTAL EŞİTSİZLİK KADIN-ERKEK, KÜÇÜK-BÜYÜK İŞLETME ARASINDA

2016 yılında 94.3 milyar liralık bir büyüklüğe ulaşan bilişim sektörünün derneği TÜBİSAD (Bilişim Sanayicileri Derneği) geçenlerde “Türkiye’nin Dijital Ekonomiye Dönüşümü” raporunu yayınladı.

Kuraklıkla ilgili çiftçiyi bilgilendirmek kimin işi Ziraat odalarının mı, yoksa özel sektörün mü2015 yılından beri TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı olan Kübra Erman Karaca’nın işaret ettiği gibi Türkiye “dijital ekonomiye dönüşüm” konusunda önemli adımlar attı atmasına ama bunlar ne kadar yeterli?

“Türkiye’nin kat ettiği mesafeyi diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda hak ettiğimiz yerden oldukça gerideyiz” diyor Karaca.

Raporun en önemli tespiti şu:

Haberin Devamı

Türkiye, dijital devrimin yarattığı başlıca tehditlerden olan “eşitsizliklerin derinleşmesi” meselesinde risk altında olan ülkelerden biri.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında küçük-büyük işletmeler arasındaki eşitsizliğin yanı sıra  kadın-erkek, yaşlı-genç, eğitimli-eğitimsiz arasında büyük farklar var.

Kadın-erkek eşitsizliği yüksek olduğu gibi, gençlerimiz sosyal medya dışında bilgisayar ve internet kullanımında diğer ülkelerdeki yaşıtlarına oranla hayli geride.

Öte yandan rapordaki küçük-büyük işletme eşitsizliğini,  e-ticaret platformu Gittigidiyor.com’un gerçekleştirmiş olduğu “KOBİ’ler ve E-Ticaret” çalışması da ortaya koymuş durumda.

Haberin Devamı

Buna göre 500 KOBİ’den 300’ü e-ticaret yapmıyor.

10 KOBİ’den 7’si “bütçemiz yok”, “bilgim yok”, “güvenemiyorum” diye yakın dönemde e-ticarete girmeyi planlamıyor.

Yazarın Tüm Yazıları