Göbeklitepe’nin Roma çıkarması ve tapınakla ilgili yeni bir teori

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2018 yılının temmuz ayında giren Göbeklitepe için kapsamlı bir tanıtım etkinliği, Göbeklitepe’nin 20 yıl ana sponsorluğunu üstlenen Doğuş Grubu tarafından üç yıl önce Davos’ta düzenlenmişti.

Haberin Devamı

Göbeklitepe bu kez geçen hafta Roma’da, Yıldız Sarayı Vakfı’nın düzenlediği, panel ve sergiden oluşan bir etkinlikte İtalyan kamuoyuna tanıtıldı.

Yıldız Sarayı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Zeynep Karahan Uslu’nun ve vakıf üyelerinin organizasyonuyla düzenlenen etkinlikte Göbeklitepe bilimsel açıdan ele alınırken, İzzet Keribar ve Francesco Cicconi tarafından çekilen fotoğraflar sergilendi.

Sergideki fotoğraflar arasında, Göbeklitepe’ye her gidişimde yarı yolda bizleri elinde bir dosya ile karşılayan, bu kült merkezine ait ilk heykelin tarlasından çıktığı Mahmut Yıldız’ı da görmek ayrı bir sürprizdi.

Bizlerden sonra İtalyanlar da Göbeklitepe kazılarının maskotu olarak bilinen Mahmut Yıldız’ı tanımış oldu böylece.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Şanlıurfa Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüsnü Akhan gibi isimlerin katıldığı etkinlikte Göbeklitepe’ye bambaşka bir açıdan bakma fırsatını bulduk.

Şöyle anlatayım.

Haberin Devamı

Göbeklitepe’nin Roma çıkarması ve tapınakla ilgili yeni bir teori
Roma’daki Göbeklitepe bilimsel panelinin konuşmacıları (soldan sağa) Giulio Magli, Zeynep Karahan Uslu, Lee Clare ve Bahattin Çelik

MİMARİ YAPILARIN YILDIZLARLA İLİŞKİSİ 

Iğdır Üniversitesi’nden Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Başkanı arkeolog Prof. Bahattin Çelik, Göbeklitepe Kazı Koordinatörü Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Dr. Lee Clare ve Milano Politeknik Üniversitesi’nde Prof. Giulio Magli şimdiye kadar bildiklerimizin çok dışında şeyler söylediler.

İlk panelist Prof.Magli esasında fizikçi.

Milano Politeknik Üniversitesi’nde, kendi kurduğu kürsüde “arkeoastronomi” dalında eğitim veriyor.

Arkeoastronomi nedir?

Arkeoloji, mimarlık ve matematik, fizik gibi bilimleri buluşturan yeni bir bilim dalı.

Magli ve ekibi bu bilim aracılığıyla Mısırlıların, İnkaların ve aynı zamanda Akdeniz çevresindeki on binlerce yıllık yapıların gizemlerini çözmeye çalışıyor.

Bu yapılarla ilgili her hangi özel yazılı bir kaynak olmadığı için, eski uygarlıkların astronomiye büyük ilgisi ve bilgisi gerçeğinden yola çıkarak gökyüzündeki yıldızların pozisyonlarına göre bazı verilere ulaşıyor.

Haberin Devamı

Göbeklitepe’de 12 bin yüzyıl önce gökyüzünün nasıl olduğunu bilimsel olarak ortaya koyduktan sonra, kült merkezinin gökyüzünün en parlak yıldızlarından Sirius’un görünmesini kutlamak üzere inşa edilmiş olabileceğini öne sürüyor.

Çalışmalarının henüz deneysel olduğunu da özellikle belirten Prof. Magli, firavunların yıldızları izleyerek bazı mimari yapıları inşa ettiklerini de söylüyor.

Göbeklitepe’nin Roma çıkarması ve tapınakla ilgili yeni bir teori
Göbeklitepe kazılarının maskotu Mahmut Yıldız’ın fotografı da Roma’daki sergideydi.

BAŞKA GÖBEKLİTEPE’LER DE VAR

Yeryüzünün değişik bölgelerinde örneğin Güney Amerika ve Mısır’da hemen hemen aynı dönemlerde ortaya çıkan piramit benzeri yapılar hep aklımı kurcalamıştı.

Haberin Devamı

Dolayısıylla Prof. Magli’nin teorisi zihnimde bambaşka bir pencerenin açılmasını sağlıyor.

2012 ile 2018 yılları arasında bölgede neolitik çağ kazıları yürüten Prof. Bahattin Çelik’ten ise iki tanesi Göbeklitepe büyüklüğünde, diğerleri daha küçük 10 civarında benzer kült merkezlerinin olduğunu öğreniyoruz.

Kazı çalışmalarının 2017 yılında başladığı Harbetsuvan Tepesi ve kazıların yeni başladığı Karahan Tepe’de görünen o ki Göbeklitepe’nin kardeşleri geliyor.

Her iki yerde Göbeklitepe’nin ünlü T şeklindeki dikili taşlarına rastlanmış.

Ünlü bir iş insanının “arkeoloji Türkiye’nin petrolüdür” sözünü bu vesileyle tekrar hatırlatmış olayım.

Ve ülkemizdeki arkeolojik kazıları daha fazla ödenek ayrılmasını dileyeyim.

Yazarın Tüm Yazıları