Partiler ve adaylar

Demokrasinin olmazsa olmazı seçimdir.

Haberin Devamı

Eskiden siyasi partiler adaylarını önseçimle belirlerdi. Katılımcı demokrasi açısından en sağlıklısı da önseçimle adayları belirlemektir.

Aksi halde birçok sıkıntı doğuyor ve aynı parti içinde belirlenmeyen aday adayları, yakınları ve çevreleri küstürülüyor.

Partiler bu sıkıntılı süreci atlatabilmek için çeşitli yol ve yöntemleri deniyorlar. Anket düzenlemek, temayül yoklaması yapmak, kanaat önderleriyle istişareler yapmak vb. gibi.

AK Parti ile MHP bu süreci en az sıkıntıyla atlatan partiler oldu. Özellikle de İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde tabanın beklediği adayların belirlenmesi herkesi rahatlattı.

Erdoğan, siyasette tabandan tırnaklarıyla kazıyarak geldiği için teşkilatlara gerekli önemi veriyor. Zira seçimi teşkilatlar kazanıyor. Onlar koşturunca oluyor; küsüp, yan gelip yatınca olmuyor.

Haberin Devamı

CHP ile İYİ Parti ise bu süreci sıkıntılı geçiriyor. CHP’deki çift başlılık ve hatta üç başlılık (Kılıçdaroğlu ekibi de var) adayları belirlemede gerilimlere, kavgalara ve küsmelere sebep oluyor.

Düşünün; CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayını, Ekrem İmamoğlu yani İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı belirliyor! Ve üstelik kimseye müdara etmeden, kibir ve kendini beğenmişlik ve makamını küçümser bir hava içinde adaylığını açıklıyor. Çünkü mahut kişinin gözü cumhurbaşkanlığı makamında. İstanbul’u sıçrama taşı olarak görüyor ve sadece sıçramakla yetinip, İstanbul’a ve İstanbullu’ya en ufak bir hizmetten kaçıyor.

AK Parti adayı Murat Kurum ise yaptıklarıyla başarının zirvesinde olmasına rağmen tevazu içinde bir tavır sergiliyor ve yalnızca İstanbul’a ve İstanbullu’ya hizmette yoğunlaşacağını ifade ediyor.

Beş senesi boşa geçen ve adeta taş üstüne taş konmayan İstanbul mahzun; beş sene boyunca çile çeken, en küçük bir hizmet dahi görmeyen ve hayatı zindan olan İstanbullu ise ellerim kırılsaydı da İmamoğlu’na oy vermeseydim demenin derin pişmanlığı içinde.

AK Parti, Ankara’da da beklentilere olumlu cevap verdi ve milliyetçi tabanı olan Turgut Altınok’u aday yaptı. Zira aynı milliyetçi tabanın oylarıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş, kendisini o makama getiren Meral Abla’sına ve İYİ Parti’ye ihanet etti.

Haberin Devamı

Sığındığı CHP’nin kendisine olan teveccühünü göreceğiz! Bize göre Mansur Yavaş, milliyetçilere ve özellikle Meral Akşener’e ve İYİ Parti’ye yaptıklarının bedelini ödeyecek ve sandığa gömülecektir.

İYİ Parti ise sonunda doğru olanı yaptı. CHP’nin ve DEM Parti’nin sarmalından kurtuldu.

Hür ve bağımsız oldu.

Yeni bir ‘Üçüncü Yol’ stratejisi belirleyerek yoluna devam ediyor.

Düne kadar CHP’yi iktidara taşımanın manivelası olarak iş görüyordu. Bu durumu özellikle yerel seçimlerde kanıtladı; başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyükşehirlerin bir çoğunda CHP’ye kazandırdı.

Neticede Meral Akşener de uyandı ve “Biz, CHP’yi iktidar yapmak için kurulmadık; kendimizi, İYİ Parti’yi iktidara taşımak için kurulduk” diyerek yol ayrımına gitti.

Haberin Devamı

Artık sepeti koluna, herkes yoluna!

Yazarın Tüm Yazıları