Yahu bırakın da yaşadığımız sitelerde biz karar verelim

Hani zorlama olmayacaktı...

*

Hani hayat tarzımıza dokunmayacaktınız...

*

Hani saygılıydınız herkese...

*

Bir o verilen sözlere bakın bir de İstanbul’da bir belediyenin yaptıklarına...

*

Alikıran başkesen bir belediye başkanı çıkıyor ve karar aldırıyor.

10 bin metrekareden büyük yerlerde açık havuz yasak...

Ayrıca mescit yapmak zorunlu...

*

Kastedilen yer, verilen adres besbelli...

Yaşadığımız sitelere gözünü dikmiş...

*

Yani yaşadığımız sitelerde de artık nasıl yaşayacağımıza, nasıl inanacağımıza bu arkadaş karar verecek...

Ahlakımız, edebimiz ondan sorulacak...

*

Ne ağır bir yük değil mi...

Milletin ahlakından, imanından sorumlu olmak...

KUDÜS BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ MİDİR

BİLİYORUM duyguların ve öfkelerin meydana indiği anlarda, mantık kendine kürsü bulamaz...

Ben yine de şu kenarcığa kürsümü kurup konuşayım.

Belki Ankara’da da duyan birkaç kişi çıkar.

*

Gerçi “kırmızı çizgi” lafının artık zerre kadar değeri kalmadı ama yine de soralım.

“Kudüs bizim kırmızı çizgimiz midir?”

*

Cumhurbaşkanı bu defa “bizim” değil, “Müslümanların kırmızı çizgisi” diyerek çıtayı yükseltti...

Müslüman dünyada bir tepki var ama bizden başka öyle “kırmızı çizgi” diyen de yok...

Kudüs sorununu sadece “bizim” ve “Müslümanların” kırmızı çizgisi yaparsak mı iyi sonuç alınır...

Yoksa bunu bütün dünyanın meselesi haline getirirsek mi...

*

Tahmin ediyorum ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan da ilk gün o cümleyi telaffuz ettikten sonra, yeniden bir değerlendirme yaptı ve daha gerçekçi bir yola girdi.

*

Yunanistan’a gitmeden önce şöyle konuştu:

“Burada da sadece İslam ülkelerini değil, hatta Papa ile görüşme talebim oldu, onunla da bu akşam veya yarın sabah görüşeceğiz. Çünkü, burası Hıristiyanların da mabedi. Sayın Putin ile de görüşmemi yapacağım. Batı ülkeleri Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya ile de görüşmemi yapacağım. Çünkü bu artık sadece Müslümanların değil, adeta insanlığın görevidir.”

*

Ayrıca Cumhurbaşkanı “İsrail’le ilişkilerimizi keseriz” cümlesini de bir daha telaffuz etmedi.

*

Diyorum ki doğru yol budur.

Evet bu olay dünyanın meselesidir...

O nedenle iç kamuoyunu da fazla tahrik etmeden, bu yolda yürümek en doğru yoldur.

LAFIMIN ÖZETİ

- ÖFKELİ kalabalıkların kenarındaki kürsümden bir kere daha tekrar edeceğim:

Kudüs meselesini, sadece bir Müslüman kırmızı çizgisi olmaktan çıkarıp dünya ittifakı içinde kalarak çözmeye çalışırsak....

Dünya için de, Türkiye için de çok daha iyi sonuç
alınabilir...

BİR KERE DAHA DÜŞÜNÜN BUGÜNÜN YARINI DA VAR

ORTADA henüz ne iddianame var...

Ne yargılanmış, hakkında hüküm verilmiş...

“Adın Zarrab davasının tanık listesinde çıktı” diyorlar...

İspat ediyor ki adı o listede yok...

Ama bir şüphe üzerine eski CHP milletvekili Aykan Erdemir’in bütün mal varlığına el konuluyor...

Beyler, mülkiyet hakkı hukukun en önemli temellerinden biridir...

Siyasi şüphelerle, bir insanın malına mülküne bu kadar kolay el konulmasını geçerli bir uygulama haline getirirseniz...

Sadece şunu söylemek isterim...

Bugünlerin yarınları da var...

İktidarlar değişiyor...

Bugün başkalarının canını yakan bu haksız uygulamalar, yarın hepimizin canını yakabilir...

GONCA VUSLATERİ’NİN O SORUSUNA CEVAP

GONCA Vuslateri dün Kelebek’teki yazısında şöyle bir soru soruyor:

“Zaten psikopatlık suç değil mi?”

Cümle soru şeklinde ama yargısı açıkça belli oluyor.

Ona göre “psikopatlık bir suç”...

Ben yine de bunu soru olarak kabul edip cevabını vereyim.

Sevgili Gonca, kanuna göre “psikopatlık” diye bir suç kategorisi yok.

Kanun eyleme geçip başkalarına zarar veren davranışlarla ilgilenir.

Ötekisi niyet okuma olur ki...

Şu an topluma egemen kılınan muhafazakâr zihniyete göre çoğumuz zaten psikopatız...

Buna sen ve ben de dahiliz...

KIRIK BİR HALLE DİNLEDİĞİM ŞARKI

ÖNCEKİ gece belli ki bir virüs bedenime girdi ve kendimi bir anda yatakta buldum...

Dünyanın bu zıvanadan çıkmış halleri de üzerime abanınca,
kendimi Serge Lama’nın o çok
eski şarkısına attım...

“Ou Vont Tous Ces Bateaux”.

“Bütün bu gemiler nereye gidiyor... Nereye gidiyor, gökyüzündeki yollardan...

Suların arasından...”

Ve son cümle...

“Beni de alın...

Artık bu rıhtımdan ayrılmak istiyorum...”

ŞU SÖZÜ BİR KENARA YAZDIM

- CUMHURBAŞKANI Erdoğan Kudüs konusunda şunu söyledi:

“Burada Sayın Trump ‘Ben güçlüyüm öyleyse haklıyım’ diyorsa yanılıyor, güçlü olmak haklı olmak demek değildir, haklı olan güçlüdür.”

Zaman zaman hepimize hatırlatacağım...

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR