Son 10 yılda ne oldu da biz geçmişi özlüyoruz

ZEKERİYA Öz denen, adalet kasabı ilk Ergenekon davasını 25 Temmuz 2008 günü açtı.

Haberin Devamı

Türkiye’nin karanlığa gömülmesinin miladı budur.

Çünkü bu ülkede adaletsizliğin miladıdır bu tarih...

*

O kasap çetesi, 17-25 Aralık’ta kanunsuz telefon dinlemeleri ile başlattığı ikinci dalga darbe girişimini, 15 Temmuz gecesi bir katliama çevirmeye kalktı...

Ama bu defa duvara çarptı...

*

Demek ki 10 yıl olmuş...

Türkiye ne yazık ki, o gün bozulan psikolojisini bugün hâlâ tamir edemedi.

*

Ben iyimser bir insanım.

Dün karamsar duygularla uyandım.

Çünkü dün sabah itibariyle Türkiye’de yerel seçim kampanyası başlamıştı.

İktidar ve muhalefet kanatlarına bakınca gördüğüm manzara şu.

Pozitif siyasete dönüş ışığı hiç yoktu.

Yine tartışmayacağız, kavga edeceğiz...

Yine Türkiye’nin geleceği değil, geçmişi oylanacak...

*

Dün sabah bu sahneye bakınca, Speed’in son araştırmasında çıkan şu sonucu daha iyi anladım.

Haberin Devamı

- 2005 yılında Türk halkının yüzde 68’i geçmişe özlem duyarken, 2017’de bu oran yüzde 77’ye yükselmiş.

- Aynı dönemde “inançlılık” yüzde 82’den yüzde 79’a düşmüş...

*

Siyasetçiler bıkmadan usanmadan yakın geçmişle hesaplaşma batağına saplanmışsa, insanlar daha uzak geçmişe dönüyor...

*

Ve biz bu 10 yıllık geçmişi oyladıkça, 15 yıllık daha önceki geçmiş bize özlem olarak dönüyor.

*

Bu iyi bir şey değil...

BİR ALBÜM YAPTI İÇİMDEKİ AKDENİZLİ YİNE UYANDI

Son 10 yılda ne oldu da biz geçmişi özlüyoruz

SEZEN Aksu yine geldi bir albümle... Yine deldi geçti beni...

“Demo” adlı albümü, klasik bir Sezen Aksu albümü...

O klasik Sezen Aksu kaldıkça, durmadan yeniliyor kendini...

En iyi bildiği şeyi yapıyor Sezen...

Bize, biz Akdenizli Türkiye’ye Akdenizli, Egeli olduğunu unutturmamaya çalışıyor.

Ve başarıyor...

Allah senden razı olsun Sezen...

İzmir Kız Lisesi’nin hep güzel kalan kızı...

Şu içimizdeki denizi, kıyıyı hep hatırlatıyorsun ya bize... Allah senden razı olsun...

HANGİ ŞARKIDA NEYE TAKILDIM, NEYİ SEVDİM

SEZEN Aksu’nun yeni albümü “Demo”da...

Begonvil: Bu şarkıyı videosuyla zaten bin kere dinledik. Ama şimdi öyle bir zamanda geldi ki...

Haberin Devamı

“Yasemen basmıştır Bodrum’u” dizesini...

“Benim yerime de sev, bekletme hayatı

 Bu kadarına razıysan yaşa gitsin

 Kaç kişiyiz savunan sevdayı”.

İşte bu dizelere bittim.

Bir de o akordeona bittim.

- Delidir: “Kalbim sevmenin sırrını artık öğrensin”.

İşte bu dizeye fena takıldım...

Aldatıldık: “Aldatıldık aldatıldık sevda böyle değil,

 Ne masallar söylendi dünya üzerine

 Aldatıldık aldatıldık dünya böyle değil”.

Her şey fani: Girişteki klarnet fena vurdu...

Bir de şu dizeler:

“Ne olur böyle yapma, boynumu bükme, kesip atma...

Yol belirsiz benden sapma, aşk böyle bitmez ki bizi yakma..”

Bekle: Tam benlik bir Sezen şarkısı...

Hele şu dizesi var ya...

“Bekle dönüşü vardır zor sürgünlerin de”.

Haberin Devamı

- Rüzgâr Kırdı Dalımı: Ve bir Türk klasiği... Sözleri İzmir Namık Kemal Lisesi’nden edebiyat öğretmenim Fuat Edip Baksı’nın. Beste Selahattin Erköse...

Hangi Türk bilmez, hangi Türk sevmez ki bu şarkıyı...

‘DAMPERLİ KAMYON’UN BEŞ İNSANİ ÖZELLİĞİ

Son 10 yılda ne oldu da biz geçmişi özlüyoruz

KONİŞİKİ Yasokiçi...

Japon kamuoyunda “Damperli kamyon” diye biliniyor..

Bir çok ilke imza atmış.

- Tam 287 kilo...

Japonya tarihinin bugüne kadarki en ağır sıklet güreşçisi.

- O bir “Yokozuna”... Yani Japonya dışında doğup sumo kültürünün bütün seviyelerini öğrenen güreşçi.

- Japonya dışında doğup da sumo güreşinin en üst ikinci unvanı olan “özeki” seviyesine ulaşan ilk güreşçi.

- En ağır sıklette 3 kez Japonya şampiyonluğu kazanmış.

Haberin Devamı

- Ve bu da benim bugüne kadar gördüğüm en güzel sumo fotoğrafı.

ALLAHIM BEN NİYE BİR KRAL KELEBEĞİ KADAR OLAMIYORUM

LONDRA’da kaldığım otelden çıktım, sağa döndüm...

Oradan iki sağa daha döndüm.

Ve kayboldum...

Fransa’da 6 yıl yaşadım. Şehrin neresi kuzeyi, neresi güneyi altıncı yılın sonunda öğrenebildim.

Oysa kral kelebekleri her yıl Meksika’dan kalkıyor, Kanada’ya kadar yolunu kaybetmeden gidip sonra Meksika’da aynı yere dönebiliyor.

Ben niye bu kadar beceriksizim...

Cevabını bu ayki “New Scientist” dergisinde okudum.

KAYBOLMADAN OTELE DÖNMENİN BEŞ YOLU

NEW Scientist dergisinin benim gibi kaybolanlara “daha iyi bir navigasyon” için tavsiyeleri şu:

- BİR: Şunu bil ki, sen asla bir kral kelebeği olamayacaksın. Çünkü bazı göçmen kuşlar ve kelebekler yerin manyetik alanını kullanır.

Haberin Devamı

İKİ: Yön duygusu tek bir duygu değildir.

ÜÇ: Senin ihtiyacın olan şey otele, kaybolmadan, en kısa ve etkin yoldan dönmeyi bulmaktır.

- DÖRT: Bunun için yapacağın ilk iş, kafanda işaretlediğin yerlere göre nerede bulunduğunu tayin etmektir.

- BEŞ: Bir köşeyi dönmen veya kestirmeden gitmeye kalktığın zaman, bulunduğunu yeri güncelle.

- BENİM NOTUM: Yahu arkadaş zaten bunları yapabilsem otele dönerim.

Ben nerede olduğunu tespit edemiyorum... Sorunum bu...

 

BENİ MUTLU EDEN ŞARKILAR

- DÜN yataktan öyle karamsar kalktım ki... Biraz masumiyet şarkıları, beni mutlu edecek şarkılar dinlemek istedim. Bir kere daha anladım ki, bütün hayatın boyunca bana bu duyguyu en çok veren şarkı Three Degrees’in “When Will I See You Again” adlı parçası olmuş. Düşünün 1973 yılında çıkmış bir şarkı... Ve tam 45 yıldır beni diplerden çıkarıyor... Allah onlardan da razı olsun...on 10 yılda ne oldu da biz geçmişi özlüyoruz

Yazarın Tüm Yazıları