Kuş Cenneti Milli Parkı çok ihmal edildi

“Her yıl 266 türden 3 milyon göçmen kuşa ev sahipliği yapan Avrupa Konseyi A Sınıfı diploma sahibi Bandırma (Manyas) Kuş Cenneti Milli Parkı’ında kısmet olursa önümüzdeki yıl Kuşcenneti Milli Parkı (Etap 1) İdare ve Ziyaretçi Merkezi Giriş Kontrol Ünitesi Yapımı ve Alan Düzenleme İşi’nin bittiğini görebileceğiz” şeklinde 3 yıl önce konuyla ilgili yazdığım yazımın ilk satırları böyleydi.Aynı konuyla ilgili başka yazılarım da vardı.

Haberin Devamı

Kuş Cenneti Milli Parkı çok ihmal edildi
Şimdi ise yine aynı konuyla ilgili Bandırma Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat önceki gün yaptığı açıklamada, Kuş Cenneti Milli Parkı’nın ziyaretçilere kapalı olmasının özellikle bölge turizmini etkilediğini ve artık hizmete girmesinin gerektiğini söyledi.
*
Evet; sözde 2022 yılında bitecekti ama yıl 2023, yenileme hâlâ devam ediyor...
Tabelada yazdığı gibi yenileme ilk 2020 yılında başlamıştı. Bitim süresinin 20 Haziran 2022 olarak belirlenen Bandırma (Manyas) Kuş Cenneti Milli Park Müzesi bu tarihte bitmedi; daha doğrusu bitirilemedi...
Eğer bitseydi geçen yıl ve bu yıl Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Festivali’nde hizmete girebilecekti.
Bilmeyen de sanacak ki çok sayıda siteler veya çok sayıda önemli yapılar yapılıyor ve yapılacak işler o kadar çok ki, 2-3 senede bitecek gibi değil!
Sözde dünyaca ünlü Milli Park!
*
Dünyaca ünlü bir doğa harikası böylesine savsaklanır mı?
Ve işte bunun için de hâlâ ziyaretçiler geliyor, ancak Milli Park’ın kapalı olduğu yeteri kadar duyurulmadığı için de kapı önünden geri dönüyorlar.
Göçmen kuşlar şubat ve mart ayından itibaren dünyanın dört tarafından Kuş Cenneti Milli Parkı’na barınma, beslenme ve kuluçkaya yatmak için gelirler ağustos ayından itibaren yeniden geldikleri yerlere göç ederler...
Yeterli su seviyesine sahip olan Manyas Kuş Cenneti’nde barınan, yuva yapıp kuluçkaya yatan gri ve beyaz balıkçıl kuşları, çeltikçi, arı kuşu, ağaçkakan, puhu, sarı asama, saz bülbülü, karabatak, yaban ördeği, kaşıkçı ve diğer türlerinin temmuz ayından itibaren yavrularıyla başta Afrika’ya olmak üzere güney ülkelerine göç ediyorlar.
Yuvalarını su içindeki söğüt ağaçlarına, sazlık alanlara yaparlar. Sadece tepeli pelikanlar görevliler tarafından yapılan 30 kadar yapay yuvalarda kuluçkaya yatarlar.
Ama işte tüm bu güzellikler müze inşaatı hâlâ bitmediği için izlenemiyor.

Yazarın Tüm Yazıları