Sami Karaören’e saygılarla…

Cumhuriyet gazetesinin ve Türk Dil Kurumu’nun temel taşlarından biri olan Sami Karaören için hazırlanan kitap ‘Güzel Günlerimiz Oldu’, beni yıllar öncesine götürdü.

Haberin Devamı

Kitabın adı, ‘Güzel Günlerimiz Oldu-Sami Karaören’. Hazırlayanlar: P. Şükran Sabanuç, Mukadder Özgeç, Ömer Özgeç.
Sevgili dost Sami Karaören’le Cumhuriyet’te odalarımız bitişikti. Türk edebiyatının en tanınmış, en önemli adları ikimizin odasına uğrardı, derin muhabbetler yapılırdı -Karaören, ‘muhabbet’ kelimesini kullandığım için beni uyarabilir-.
İkinci sayfanın yazılarını yöneten yazıişleri müdürlerinden biriydi. Elbette o, yazıların bilgi, nitelik değerine bakardı ama öncelik, Türk dilinin doğru kullanılması, yalın Türkçe olması, Türkçe karşılığı olan yabancı kelimeleri yazarına başvurarak değiştirmesiydi.
İyi şiiri bilen, onları ezbere okuyan bir yanı da vardı. Tek cümleyle tanıtmak istersek; dürüst, inançlı, Atatürk devrimcisi bir Cumhuriyet aydını.
Cumhuriyet’teki dostluğumuz Türk Dil Kurumu kurultaylarında da sürdü.
Hazırlayanların ‘Sunuş’undan birkaç satır: “Sami Karaören öncelikle Cumhuriyet gazetesi okurlarının çok iyi tanıdığı, anımsayacağı bir ad.
32 yıl yazıişleri müdürü olarak çalışmış. Hazırlayanlar, Mehmet Yalçın ve aramızdan ayrılan Bedia Akarsu ile ziyaretine gitmişler, orada tanışmışlar.
Sami Bey anlatır anlatır, bir sessizlik olduğu anlarda, ‘Güzel günlerimiz oldu’ der sık sık.”
Şiir bilgisi, ezbere iyi şiirleri okuyuşu da, hazırlayanların vurguladığı hasletlerinden biri -bağışla Karaören, gene Türkçesini kullanmadım-.
Sami Karaören’e saygılarla…
Güzel Günlerimiz Oldu Sami Karaören  Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 192 sayfa 16 TL
Bu şiirlerle uçardık, yalnızca aşk...
‘İlk Söz’de Karaören, hazırlayanlara teşekkür ederek, onları tanıtıyor. Kendi kaleminden onu tanıtmalıyım:
“Ben 94 yaşındayım. Edebiyat kültürüyle yetişmemin yanında 30 yılı aşkın gazetecilik yaşamım oldu.
Yayımlamaya başladıkları bu anılar dilerim pek çok anı gibi ülkemin mutlu ya da mutsuz yaşanmış günlerinde nesnel anılar olarak yer alır.”
Birinci Bölüm ‘Yaşam Öyküsü’ ile başlıyor. Anabaşlıklar:
1928 yılında Anadolu’nun bir köşesinde: Çocukluk ve anaokulu yılları
Kuvayı Milliye kahramanı bir baba
İttihat ve Terakki Okulları
Muğla’daki eğitim yıllarından sonra bu kez de bir başka güzel kente yolculuk: Antalya’da lise yılları
(Eşi) Mehcure Hanım’la tanışma, lise yıllarında başlayan aşk. Anısına saygıyla
Üniversite yılları
Çocuklar: Mine ve Mehmet
Unutulmaz acılar: Damat Erim bir trafik kazasında aramızdan ayrıldı, sonra da kızı Mine.
Günün Mine’si soldu
4 Aralık Tan Olayı
İlk iş: Sigortacılık
Gazetecilik Yılları:
Dünya gazetesinde başlayan yeni dönem
Harfle hurufatla yeni bir yaşam
27 Mayıs 1960’a tanıklık
Cumhuriyet gazetesinde başlayan serüven
Türk Dil Kurumu’na ilk adımın öyküsü
Cumhuriyet’te gazetecilik
Solda Atatürkçülüğün yeri
Cumhuriyet gazetesinden emeklilik
Kitabın edebiyatseverler için en ilgi çekici bölümü, ‘Yüzceler (Portreler)’ bölümü.
Karaören, yaşam felsefesini bakın nasıl özetlemiş:
“İşte böyle...
Biz para pul getirecek hiçbir şey düşünmezdik gençliğimizde, bu şiirlerle uçardık, yalnızca aşk...”
Bu bölümde birçok ünlü edebiyatçı üzerine yorumlar, değerlendirmeler, tespitler var.
Bir kişinin ekseninde edebiyat ve basın dünyası...

Yazarın Tüm Yazıları