Mesele Ahmet Güneştekin değil

ATAKÖY’deki AVM’de Ahmet Güneştekin’in ‘Kostantiniyye’ heykeline gösterilen tepkiyi, geniş ve kapsamlı alanda bir tehlikenin başlangıcı olarak görüyorum.

Haberin Devamı

Sanata, sanatçıya saygısızlığın, sevgisizliğin bir simgesi. Kaldırılması ayrı bir vahamet, failler tehditlerinin sonuç verdiğini gördükçe bunu tekrarlayacaklar. Egemenliklerinin ilkel zevkini yaşayacaklar. 

Ahmet Güneştekin, yurtdışında da tanınan, yabancı ülkelerde de resimleri, yapıtları sergilenen bir sanatçı.

Sergi açıldığı gece oraya uğramıştım. AVM’nin havası değişmiş, sanatın güzelliği adeta gelenlere yansımıştı.

AVM’ye girdim, o yapıtı önce gördüğüm için açılışı beklemedim.

Kostantiniyye’nin mekânda görselliğini daha yoğun hissettirdiği kanısına vardım. Girişteki havuzlu katın önüne yerleştirilmişti. Sergisinden daha fazla beğendim, buraya yakıştırdım. Mimari ile bütünleşmişti.

Yetkililerle konuştum, daha sonra burada böyle sergiler açacaklarını söylediler. Çok sevindim. Çünkü AVM’lerin birbirine benzeyen görüntüsünü değiştirmek için buradaki etkinlikleri gerekli görürüm.

Haberin Devamı

Çeşitli amaçlarla buraya gelenlerin, o yapıtları gördükçe sanatla bağlarını pekiştirecekleri kanısındayım.

Hatta her AVM’nin girişinde heykeller bulunmalı, böyle böyle heykel düşmanlığını da belki zamanla ortadan kaldırırız.

Sanat yapıtını görerek sevme konusunda, önceden de sözünü ettiğim Ferid Edgü’nün bir yazısı vardı.

Yurtdışında bir otomobil şirketi yemekhanesinin duvarına tanınmış bir ressamın tablosunu asmış. Tabloyla ilgili herhangi açıklayıcı bir bilgi verilmemiş. Kimsenin pek dikkatini çekmemiş tablonun oradaki varlığı. Bunu test etmek için eseri kaldırdıklarında işçilerin tepkisiyle karşılaşmışlar. Tabloyu neden kaldırdınız, ne güzel içimiz açılıyordu yemek yerken deyip eseri yeniden astırmışlar.

Yahya Kemal Beyatlı, bizim iki eksikliğimizden yakınırdı: “Resimsizlikten ve nesirsizlikten”. Yıllar geçse de bu yakınma düzelmiyor, beynimizdeki estetiğe hükmeden lop, resim ve heykel dendiğinde tahammülsüzlüğün doruğuna çıkıyor.

Oysa ben alışverişe gelenlerin de bu karara tepki gösterip esere sahip çıkmalarını beklerdim.

***

ASIL şaşırdığım belediyenin davranışı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıta memurlarını göndermiş. Onlar da gündelik alışkanlıkla, heykele sokak tezgâhı muamelesi edip kaldırılması yönünde telkinde bulunmuşlar.

Haberin Devamı

Oysa onların görevi esere sahip çıkmak olmalıydı.

Belediyenin kültür işleri başkanı var, danışmanları var. Hiç kuşkum yok, onlar da bu müdahaleyi benimsememişlerdir.

A Plus AVM Direktörü Cemil Demirbakan, dünkü Hürriyet’te çıkan açıklamada, heykeli tehditler karşısında kaldırdıklarını belirtiyor. Savunmasız kalmışlar. Genç kuşak adına umutsuzluğa kapıldım. Tehditler sadece bu heykele değil, bir kuşağın estetik öğrenimine yapılmış bir saldırıdır.

Neyse ki sanatçının üç eseri sergilenmeye devam ediyormuş.

Belediyenin yaptığı işin tuhaflığını belirttikten sonra AVM yöneticilerine tavsiyelerde bulunacağım.

Yılmasınlar, sürekli sergi açsınlar.

İşi abartmıyorum. Bunu yasaklayanlar çocuklarının iyi, uygar biri olmasını önlemiş oluyorlar.

***

Haberin Devamı

BİR heykele saldırmak sadece ‘bir heykele saldırmak’ değildir. Bunu anladığımız anda zaten ortada sorun kalmayacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları