Dorsay’dan son beş yılın sineması

Atillâ Dorsay’ın kaleminden, son beş yılda sinema sanatının sunduğu en seçkin eserleri bir arada bulabilirsiniz. Seçimlerinizi değerlendirmek, kendi içinizde de bir yolculuğa çıkmanızı sağlıyor.

Haberin Devamı

Zaman zaman düşündüğünüz oldu mu? Bir film, bir kitap benim hayatımı değiştirdi diyebilir misiniz? Sanırım bu yanıt yıllar içinde değişim gösterir.

Çok beğendiğimiz bir film üzerimizdeki etkisini ömür boyu sürdürebilir mi? Ben sanmıyorum, estetik saplantıların kalıcılık oranıyla geçicilik oranı bende dalgalı. Sinematek’in ilk kurulduğu yıllarda İtalyan sinemasının yeni gerçekçiliği bizi etkilemişti örneğin.

Atillâ Dorsay’ın ‘Hayatımızı Değiştiren Filmler (2015-2020)’ kitabı hem bize sinema tarihinin seçkin örnekleri hakkında bilgi veriyor hem de kendi seçimimiz ekseninde sinema zevkimiz konusunda bir kanaate varıyoruz.

Kitabın başındaki Sunuş 1’de kitap hakkında bilgi veriyor: “Bu sunuş yazımda döneme panoramik bir bakış atmak ve sinema sanatı açısından en önemli saptamaları yapıp sizlere sunmak istiyorum. Öncelikle türler zengindi. Savaş filminden western’e, korku filminden psikolojik gerilime, aşk filmlerinden biyografilere, bilimkurgudan güldürülere, klasik tiyatro ve roman uyarlamalarından deneysel çabalara... Benim naçizane gözde türüm olan ‘film noir-kara film’de hayli başyapıt üretildi.”

Haberin Devamı

Dorsay’dan son beş yılın sinemasıHayatımızı Değiştiren Filmler (2015-2020)
Atillâ Dorsay
Remzi Kitabevi

Sınıflamaların altına kısa açıklamalar koymuş yazar:

Klasik veya yeni temalar: Klasik tür filmleri kendi sınırlarını aşıp harikalar yarattılar.

Seri filmler ve fantastik sinema: Bunların çoğunun ait olduğu fantastik sinema türüyse altın çağını sürdürdü.

Müzikaller ve bol biyografi: Daha ‘nadir’ ve özel türler de vardı. Örneğin artık bittiği düşünülen müzikaller.

Türlere ve kalıplara sığmayan filmler: Belki en önemlisi, o tanımlanamaz, türlere sığmaz, kalıplara girmez filmler oldu.

En güçlüsü Polonya...

Amerikan sinemasına bakış: Amerikan sineması gene güçlüydü.

Kadın yönetmenler, oyuncu yönetmenler: İkişer filmleriyle bu kitapta yer alan Angelina Jolie ve Greta Gerwig ayrıca dikkate değer isimler.

Öne çıkan Avrupa sinemaları: Ayrıca görüleceği üzere, diğer ülke sinemaları da oldukça aktifti.

Haberin Devamı

Orta ve Kuzey Avrupa yönetmenleri: Orta Avrupa’nın en güçlü sineması yine Polonya’nınkiydi.

Uzakdoğu sinemaları: Güney Kore sineması az ama özdü.

Latin Amerika ve diğer ülkeler: Özellikle Şili ne iyi yönetmenler çıkarmış...

Birkaç kişisel mutluluk nedenim daha: İki büyük sinema ustasını da vasiyet filmleriyle anabildim: Alain Resnais ve Andrzej Wajda.

Siz de Dorsay’ın kitaındaki bu filmlerden seçim yapabilirsiniz, sinema tarihinin başyapıtlarını görebilirsiniz...

Atillâ Dorsay’ın ‘Hayatımızı Değiştiren Filmler (2015-2020)’ eseri, başvuru kitapları arasında yerini alacak bir çalışma.

BİR YUNUS KİTABI DAHA...

Dorsay’dan son beş yılın sinemasıAnadolu’nun Gönül Dili Yunus Emre
Mustafa Özçelik
Muhit Yayınları

Haberin Devamı

Bir Yunus Emre kitabı salık vereceğim. Mustafa Özçelik’in çalışması: ‘Anadolu’nun Gönül Dili Yunus Emre’.

Kitap, A. Turan Oflazoğlu’ndan bir alıntıyla başlıyor: “Yeryüzüne bu Türkmen kocasından daha büyük bir şair geldiğini sanmıyorum.”

İki bölümden oluşuyor kitap. Birinci bölüm Yunus Emre’nin Hayatı. İkinci bölümün başlığıysa Yunus Emre Yorumları.

Özçelik, önsözde kitabın özelliğini anlatıyor: “Kitapta, ‘Yunus Emre’nin hayatı, sanatı, eserleri’ şeklinde hazırlanan klasik biyografi kurallarını uygulamadık. Bu anlamda bilgi alınabilecek epeyce bir kaynak bulunmaktadır. Biz bunun yerine Yunus Emre’yi anlatmaya dönük metinleri tercih ettik. Kitabı hazırlarken akademik bir üsluptan çok deneme dilini tercih ettik. Bu yüzden dipnot kullanmadık. Onun yerine bir kaynakça ekledik.”

Haberin Devamı

KÜTÜPHANEDE KEDİ DOLAŞIYOR

Dorsay’dan son beş yılın sinemasıKitapları Kurtaran Kedi
Sosuke Natsukawa
Çeviren: H. Can Erkin
Turkuvaz Yayınları

Hasnun Galip Sokağı’ndaki dostum İbrahim Yılmaz’ın Simurg kitabevine gittiğimizde kitapların üstünde uzanan kedileri de görürdük. ‘Kitapları Kurtaran Kedi’ bana o kitabevini anımsattı.

Rintaro Natsuki’nin kitapçı dedesi hayata veda ettiğinde, şaşırmıştı. Anne ve babası boşanmış, annesi genç yaşta ölmüş, onu dedesi büyütmüştü.

Natsuki Kitabevi nasıl bir yerdi? “Eski sokaklar arasında gömülüp kalmış halde ayakta duran, küçük bir işyeriydi”.

Dedesi “Kitapların gücü var” derdi. Dedesi ne olursa olsun, girişin yakınındaki Nietzsche külliyatını, T.S. Eliot şiir derlemesini yerinden oynatmıyordu.

Haberin Devamı

Rintaro, arkasından gelen bir sesle irkilmişti: “Çok kasvetli bir yer burası!” Ses bir insandan değil, sarıya çalan çizgileriyle, biraz tıknaz görünen tekir bir kediden geliyordu.

Üniversitede aradığını bulamayan dedesi burayı açmıştı.

Gelen biri ne demişti? “Bu tekir çok şirin! Üstelik konuşabiliyor olması da çok hoş!”

Kariyer kitaplarının satılmasıyla dalga geçen bir alıcı: “Şu günde Proust veya Romain Rolland okuyan kaldı mı?”

Bir kitapçı dükkânı ekseninde, günümüz okurunun dünyasını ironik biçimde tasvir eden, zevkle okunacak bir kitap.

Yazarın Tüm Yazıları