İzmir’in önünde iyi örnekler var

Hatta kentlerin yarışı çok daha ilginç geçiyor.
Dünyada başarı öyküleri çok fazla ve İzmir’e örnek olabilecek çok sayıda hikaye var.
Çok sık yazıyorum.
Barselona işte o kentlerden biri...
1992’de yaz olimpiyatları yapıldığında sayılı turist çeken bir kentken, bugün en fazla gidilen kentler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Barselona Belediye Başkanı geçtiğimiz aylarda turistler için “Artık gelmeyin” çağrısı yaptı.
Şaka değil gerçek...
Otellerde 12 ay yer bulmak mümkün olmadığı için turizmciler ev pansiyonculuğunu teşvik ettiler.
Ev sahipleri de bunu bir yan gelir olarak benimsediler.
Ancak hiç beklemedikleri bir şey oldu.
İlgi çok artıp, talep patlayınca Barselonalılar evlerini yıllık kiraya verip, Avrupa’nın başka kentlerinde yaşamaya başladılar.
Bazı röportajlar okudum.
İşini bırakıp bu kira gelirleriyle çok daha rahat yaşayanlar bile var.
Belediye Başkanı’nın dikkat çektiği konu da buydu.
“Gerçek Barselonalılar başka yerlerde yaşıyor. Kent kimliğinin bozulmasından endişeliyim” demişti.
İzmir’in Barselona olması için önünde daha çok yol var biliyoruz.
Ama şunu da kabul edelim; İzmir turistik anlamda hiç de hak ettiği noktada değil.
Şimdi uzun vadeli bir stratejiye ihtiyacımız var.

Kenti tanıyan bir kadro

İzmir Turizm ve Tanıtma Vakfı’nda yeni bir döneme girildi.
Başkan; İZFAŞ adına Aziz Kocaoğlu oldu. Üyeler İzmir Valiliği, İzmir Ticaret Odası, Hilton İzmir, TÜRSAB, İZFAŞ, EBSO, Esnaf Birliği, ETİK, Ege Turizm Derneği, Swissotel, Viltur...
Geniş bir katılım var.
Ve İzmir’i bilen insanlardan kurulu bir yönetim...
Hep yazıyorum.
İzmir’i anlatırken; Çanakkale’den Fethiye’ye kadar uzanan bir bölgeyi konuşmak gerekir.
Hatta Yunan adalarını da içine alan bir coğrafyayı konuşmalıyız.
Halkanın genişlemesini öneriyorum.

Hedefsiz olmaz

Marka olmuş kentlerin öykülerinin başlangıçlarında hep uluslararası büyük organizasyonları görüyoruz.
Olimpiyatlar, futbol turnuvaları, EXPO’lar...
İzmir yaz olimpiyatlarını yaptı, UNİVERSİADE’ı yaptı.
EXPO’daki iki yarışta da kaybettik.
Ama olsun; o süreçte yaşananların büyük bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
Kentin ikna olduğunda büyük bir proje etrafında nasıl buluştuğunu gördük.
Eksiklerimiz yok muydu?
Vardı tabii, zaten yarışı kaybetmemizin nedeni de işte bu eksik yaptıklarımızdı.
Ama şunu görmek lazım.
Hiçbir şey tesadüfen olmuyor.
Bir kenti harekete geçirmek için ortaya bir hedef koymak gerekiyor.
Bugün EXPO olur, yarın başka bir şey...
Hedefsiz olmuyor.
Yeniden EXPO adaylığı olur mu, olmaz mı; bilemem.
Ama bize bir şeyler lazım.
Onu da hep birlikte bulacağız.

Anlatacak o kadar çok şey var ki...

Efes gördüğüm en etkileyici ören yerlerinden biri...
Ama yeterince tanıtamıyoruz.
Agora keza öyle...
Ortaya çıktıkça ne kadar zengin bir tarihsel mirasımızın olduğunu daha iyi anlıyorum.
Agora’yı da tanıtamıyoruz.
Bergama öyle...
İzmir’in anlatacağı çok şey var.
Bir de şu Kemeraltı’yla ilgili proje başlasa, bu bölge canlandırılsa ve kentin yeni cazibe merkezi haline getirilse çok sevineceğim.