İzmir siyasette önemli

Yıllarca meydan meydan gezdim. Meclis önemlidir ama asıl siyasetin nabzı meydanlarda atar. İstanbul’un Taksim’i, Ankara’nın Kızılay’ı, İzmir’in de Cumhuriyet Meydanı vardı.

Haberin Devamı

Sonra İstanbul için Yenikapı, Ankara için Sincan, İzmir için de Gündoğdu Meydanı öne çıkmaya başladı.
Buralarda verilen mesajlar her zaman önemli ve değerli oldu.


***


Pazar günü ben de Gündoğdu’daydım.
‘Evet Platformu’nun yaptığı mitingi izledim.
Önce Başbakan Binali Yıldırım konuştu, ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan coşkulu kalabalığa konuştu.
Yıldırım’ın da, Erdoğan’ın da konuşmalarını izlemişsinizdir.
Yıldırım artık konuşmalarına “Değerli hemşehrilerim” diye başlıyor.
Fark ediyorum; Yıldırım İzmir’i biliyordu ama artık sokak sokak biliyor.
İzmirli Başbakan’ı meydanı dolduranlar yanıtsız bırakmadı.


***


Erdoğan ise İzmir’in kendisi için ne kadar önemli olduğunu anlattı, Türk demokrasisi için ne kadar vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
Demokrasi ve İzmir yan yana geldiğinde çok daha değerli oluyor sanki...
Nedeni şu...
Türk demokrasisinin inişli çıkışlı seyrinde İzmir hep öncü olmuş bir kent...
İlkleri yapan, ilkleri başlatan ve her seferinde fark yaratan şehir...
Erdoğan bu ilkleri hatırlattı ve İzmir’den güçlü bir evet beklentisi olduğunu söyledi.
16 Nisan’a sayılı günler kaldı; Türkiye önemli bir karar aşamasında...
Sonuç evet ya da hayır; onun kararını milletimiz verecek.
Ama 17 Nisan’dan sonra da Türkiye yoluna devam edecek.
İşte benim beklentim ve isteğim; siyasetteki iklimin İzmir gibi olması, Gündoğdu’da esen lodosun Türkiye’ye yayılması...
Çünkü buna ihtiyacımız var.
Hem de her zamankinden daha fazla...


İyi ki sayılı günler kaldı

‘Evet Platformu’ meydan meydan dolaşmayı, ‘Hayır Platformu’ ise bu sefer salon salon, ev ev dolaşmayı tercih etti.
Gerçi evetçiler de ev ev dolaşıyor ama bu sefer iki taraf da farklı bir strateji izliyor.
Sonuçları elimize almaya birkaç gün kaldı.
İyi ki de birkaç gün kaldı.
Çünkü görüyorum; hem siyasetçiler yoruldu, hem de vatandaş...
Politika gerçekten zor bir iş...
Dayanaklılık, sabır ve çok çalışmak gerekiyor.
Aslında her iş için bu sözkonusu ama inanın siyaset gerçekten zor bir sanat...
Belli ki bahar buralara biraz geç gelecek.
Daha doğrusu bir gün bahar, diğer bir gün kış havası Nisan’da da devam edecek gibi gözüküyor.
Belki 17 Nisan sabahından itibaren siyaset biraz ikinci plana düşer.
Ve Türkiye daha çok geleceğini konuşacağı yeni konulara odaklanır.
Ülke gündemini siyaset yapmadan konuşmak hepimize iyi gelir.


Kulak misafiri oldum

Geçen gün bir kafede oturmuş, soluklanıyorduk.
Yan masadakiler internet şifresini istediler.
Garson “kusura bakmayın veremeyiz” dedi.
“Neden?” diye sordular.
“Şimdi birileri bir şey indirecek, sonra ayıkla pirincin taşını” dedi.
Belli ki; birçok işletmede benzer sorun yaşanıyor.
Herkes bir endişe içinde, çünkü iddianamelerle her gün yeni bir şey öğreniyoruz.
FETÖ’nün ve diğer terör örgütlerinin bazı programları kullandıkları, haberleşme için farklı yöntemleri denediklerini biliyoruz.
Arada bazı yanlışlar olsa da; bence herkesin içi rahat olsun.
Çünkü bu konuyu emniyet yetkililerimizle birçok kez konuştuk.
Ortada bazı kriterler var.
O kriterler de birden fazla ve geniş bir araştırma yapılmadan işlem yapılmıyor.
Yani işletmelerimiz rahat olsun.


Ne ot festivaliymiş

Bu sene referandumdan dolayı ilk defa Alaçatı Ot Festivali’ne gidemedim.
Ama geçen gün de yazdım.
Artık Alaçatı bir marka; hem de müthiş bir marka...
200 bin kişi Alaçatı’ya gidiyor ve milyonlar gidemediği için üzülüyorsa; bu iş tutmuş demektir.
Muhitten Dalgıç’ın eline, fikrine sağlık...
Ne iyi yaptı da bu festivali Çeşme’ye kazandırdı.
Bence bu sayede birçok yer festival yapmaya başladı.
İspanya, İtalya sırf festivaller sayesinde her yıl milyonları ülkelerine çekmiyor mu?
Ot festivali olmuştur; yenilerine bakalım...

Yazarın Tüm Yazıları