Bardağın dolu tarafına bakınca

BARDAĞIN boş tarafından bakmaya bayılıyoruz.

Haberin Devamı

 

Ben de ısrarla dolu tarafa bakıyorum.
Pazar gecesi Türk demokrasisi için önemli bir sınav vardı.
Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu televizyonda buluşup seçim öncesi düşüncelerini aktarma imkanı buldular.
Sosyal medyada programla ilgili yazılanlara şöyle bir baktım.
Efendim; “format iyi değilmiş”, “sorular yeterli değilmiş”, “İsmail Küçükkaya iyi yönetememiş”, “tempo bir türlü artmamış” tarzında eleştirileri okudum.
Galiba biz bazı şeylere ya çok anlam yüklüyoruz ya da birçok şeyi önemsizleştiriyoruz.
Sonuçta bu bir televizyon programıydı, önemli olan iki adayı bir araya getirmekti.
***
Birincisi meslektaşım İsmail Küçükkaya elinden geleni yaptı, gayet de başarılıydı.
Binali Yıldırım ekranlara alışık bir siyasetçi. Gayet sakin, soğukkanlıydı.
Ekrem İmamoğlu, biraz daha heyecanlıydı, çok şey anlatmak istediği belliydi.
Bana göre önemli olan bu buluşmaydı.
Seçmenin büyük çoğunluğunun kararını çoktan verdiğini, kararsız kesimin de programa bakacağını ama daha önemlisi bunun son hafta olduğunu hatırlatmak isterim.
***
Türkiye daha fazla konuşmalı, daha fazla tartışmalı.
Bu televizyon programları daha sık yapılmalı.
Türkiye büyük bir ülke; farklı düşüncelerin, fikirlerin olması gayet doğal...
Demokrasinin güzelliği de insanların birbirini ikna etmesidir.
Siz yine bardağın dolu tarafından bakmaya devam edin.

Haberin Devamı

 
Kazanan demokrasi olmuştur

İSMAİL Küçükkaya da söyledi; “Bu format benim formatım değil. Ben sadece sundum.”
Amerikan başkan adayları bu programlara çıkıyor.
Hem de birkaç kere tekrarlanıyor.
O yüzden iki saatte her şeyin konuşulmasını beklememek gerekir.
Format da daha dinamik oluyor.
Bir kere konuşanlar ayakta olmayı tercih ediyor.
Vücut dilini okumak, takip etmek bu formatta kolaylaşıyor.
Seyirciler de stüdyoda oluyor.
Bazı programlarda izleyicinin soru sormasına izin veriliyor, bazen de sadece izliyorlar.
“Üçer değil, beşer dakika verilse daha iyi olurdu” diyenler de var.
Olabilir...
Ama tekrar ediyorum.
Ne olursa olsun; ben memnunum.
Kazanan Türk demokrasisi olmuştur.

Haberin Devamı

 
Düğünlerde bile
bu program
izlenmiş

GÜNDEM ne olursa olsun; iş yine ekonomiye geliyor.
Türkiye ekonomiyi daha çok konuşmak zorunda...
Bakın işsizlik rakamları açıklandı.
Genç işsizlerin sayısı artıyor.
Oysa bizim asıl sermayemiz gençlerimizdir.
Böyle bir sermaye Avrupa’nın hiçbir yerinde yok.
23 Haziran’a kilitlenen bir toplumu bir an önce gerçek gündemine döndürmeliyiz.
Bakın bu program rating rekorları kırmış durumda.
Türkiye’nin her yerinden gelen fotoğraflara baktık.
İnsanlar milli maç seyreder gibi toplanmışlar soluksuz programı takip etmişler.
Hatta bazı düğünlere dev ekranlar getirmişler.
Amerika’da da başkanların televizyon buluşmaları yakından takip ediliyordur ama bir düğünde eğlenmek yerine televizyona kilitlendiklerini düşünmüyorum.
Siyaset önemli ama hayatımızın içinde bu kadar olmalı mı?
Yanıtı siz verin.

Haberin Devamı

 
İZBAN örnektir

PROGRAMDA Binali Yıldırım İzmir’den örnekler verdi. İZBAN’da belediyeyle olan ortaklığın başarısından da söz etti. Ben de İZBAN’ı gerçekten örnek gösteriyorum. Merkezi yönetimle belediyenin Türkiye’deki ortak projesidir. Ve her geçen gün yolcu sayısı artmaktadır.
Ben İZBAN’ın birkaç yatırımla daha da başarılı olacağını düşünüyorum. Sinyalizasyonda modernizeye gidilmesi gerekir. O zaman hız da artacak, yolcu sayısı da...
Bir de tramvay meselesi var.
Seçim döneminde AK Parti de tramvayı desteklediğini açıklamıştı.
Hatta yeni yatırımlarla uzatılabileceği, iki yakanın birleştirilebileceğini söylemişlerdi.
Hem bu sözleri hatırlatayım dedim.
Hem de tramvayın Çiğli ayağı için imza beklendiğini söyleyeyim.

Yazarın Tüm Yazıları