Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Zihinsel engelli erkek çocuklar sosyal güvenlik haklarını kullanamıyor

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

SGK Sağlık Kurumu, mevzuat gereği, zekâ puanı (IQ düzeyi) 50’nin üzerinde, çalışma gücü kaybı ise % 60’ın altında olan Otizmli, Down Sendromlu, Zihinsel Engelli, Serebral Palsili engelli gençleri malul saymıyor. Engelli raporunda “ağır engelli” ibaresi olsa bile bu çocuklar için çalışabilir kararı alınıyor. Bu durum, bu gibi engelli genç erkeklerin sosyal güvenlik haklarından yoksun kalmalarına neden oluyor.

Engelli ailelerini çok üzen bu uygulama ile ilgili olarak Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN) Kurucu Genel Sekreteri ve Engelliler Komisyon Başkanı Ayşe Sarı’dan aldığım e-posta mesajını sizlerle paylaşmak istiyorum. 

“Yaşam hakkı en değerli insan hakkıdır. Bu hakkın korunmasında Devlet vatandaşa karşı sorumludur. Devlet her ne yapacaksa, öncelikle vatandaşı yaşatmak için her türlü önlemi almak zorundadır. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin (BMEHS) 

Haberin Devamı

10. Maddesi’nde yaşam hakkı için şu ifade yer alır: “Taraf Devletler her insanın yaşama hakkına sahip olduğunu yeniden onaylayarak engellilerin bu haktan etkin ve diğer bireylerle eşit koşullar altında yararlanmalarını sağlayacak gerekli tüm tedbirleri alır.” Gerekli tedbirlerden biri de sosyal güvenlik hakkıdır, sağlık hakkıdır. Aynı Sözleşmenin

10. Maddesi’nde ise; “Taraf Devletler engellilerin engelliliğe dayalı ayrımcılığa uğramaksızın ulaşılabilir en yüksek sağlık standardından yararlanma hakkını tanır, engellilerin sağlıkla ilgili olarak rehabilitasyon da dahil olmak üzere, cinsiyete duyarlı sağlık hizmetlerine erişimini mümkün kılmak için uygun tüm tedbirleri alır.” ifadesine yer verilmiştir.

Düzenlemelere ve söylemlere bakıldığında “herkese sağlık hakkı’’ verilmiş gibi görünse de engelliler için durum hiç de öyle değildir. Bugün yetişkin olan ancak bir işe girememiş, ailesiyle birlikte yaşadığından (abla, ağabey, anne, baba, yenge, enişte vb.) geliri yüksek çıkan zihinsel engelli bir erkek eğer malul sayılmıyorsa genel sağlık sigortası primi (GSS) ödemek zorunda kalmaktadır. Kendine ait bir geliri olmayan bu vatandaş, ancak ailesinin ödeyeceği prim ile herkese verilen sağlık hakkını kullanabilir. Birçok engelli ailesi, bu durumdan haberleri olmadığı için, bu gerçeği bir nedenle hastaneye gittiklerinde öğrenmektedir. GSS prim borçlarının olduğunu öğrenen bu kişiler, borçlarını ve aidatlarını ödemedikleri takdirde ne muayene olabilecekler, ne reçete yazdırabilecekler ne de ameliyat olabileceklerdir. Tedavi masraflarını kendilerinin karşılayacak durumda olmamaları ise daha da vahimdir.

Haberin Devamı

Engelli erkekler ve onların aileleri bu sorunun merkezinde yer alıyorsa da, sorun hepimizin -tüm STK’ların, yetkililerin, hükümetin ve Devletin- sorunudur aslında. Gençlerin sosyal güvenlik hakkı mevcut uygulamada şu şekilde korunmaktadır: Lise ve üniversite mezunu olan çocuklar 2 yıl süre ile anne ya da babalarının sağlık yardımından yararlanmaya devam ederler. Anne veya babası üzerinden sigortalı olamayanlar için ise GSS devlet tarafından ödenmektedir. Normal şartlarda bu çocukların bir işe girmeleri ya da lise mezunu olanların eğitimlerine devam etmeleri beklenir. 2 yıl bitiminde işe girememiş üniversite mezunu ya da

2 yıl içinde üniversiteye girememiş lise mezunu genç artık GSS primi ödemeye başlayacaktır.

Haberin Devamı

5510 Sayılı Kanun’a göre; kız ya da erkek olduğuna bakılmaksızın malul olan ve evli olmayan çocukların anne-babaları üzerinden sağlık yardımı alma hakları bulunmaktadır. Ayrıca bu çocuklar vefat eden ana veya babaları üzerinden yetim aylığı da alabilmektedirler. Ancak bu haklardan yararlanmak için ilgili kanunda “Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğunun anlaşılması gerekmektedir‘’ ifadesi yer alır. Bu durumda engelli çocuklarımızın sağlık güvenceleri garanti altına alınmış gibi görünmekle birlikte uygulamaya geçildiğinde gerçek bir mağduriyet yaşanmaktadır. SGK tarafından malul kabul edilmeyen engelli çocuklar; 18 yaşını doldurduklarında anne ve babalarının üzerinden düşürülmekte, engelli çocuğun hiç bir geliri olmamasına rağmen, hane içinde yaşayanların cebinden aylık GSS primi ödemek zorunda bırakılmakta, daha da vahimi bu çocuklar anne ve babalarının vefatı halinde yetim maaşına hak kazanamamaktadırlar.

Haberin Devamı

Maluliyetin, halen çalışmakta olan kişilerin sahip oldukları hastalık/engel nedeniyle çalışma gücünün kaybı sonucu verilen bir karar olduğu göz önüne alınırsa; hiç çalışmamış, çoğunlukla doğuştan engelli olan, engellilik raporu ile değerlendirilen bu gençler hakkında verilen kararlarda bir yanlışlık olduğu görülecektir. SGK yetkilileri engellilik oranı ile çalışma gücü kaybı oranının aynı olmadığını ifade ediyorlarsa da çözüm aşamasında bir şey yapılmadığı görülmektedir.

Korumalı İş Yerleri Yönetmeliği’nde “istihdamı güç bireyler‘’ olarak tanımlanan bu gençler; haklarında vasi kararı alınan, askerliğe elverişli görülmeyen, ülke şartları düşünüldüğünde birinin gözetimi olmadan yaşamakta güçlük çeken bireylerdir. Üstelik özel eğitimin 20’li yaşlarda sonlandırılması, Avrupa düzeyinde ömür boyu eğitim olmaması ve kısıtlı sosyal hayata katılım nedeniyle zihinsel yetersizliğin ilerleyen yaşa bağlı olarak daha da artacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

Haberin Devamı

Sosyal Devlet anlayışımızda, çalışıp çalışamayacağına bakılmaksızın boşanmış kadının, kız çocuklarının sosyal güvenlik hakları korunmakta ancak zihinsel engelli erkek çocukların hakları korunamamaktadır. Söz konusu engellilik olduğunda cinsiyet ayrımı yapılmaması insani bir yaklaşım olacaktır. Zihinsel engelli erkek çocuklarının da sosyal güvenlik haklarının devamının Sosyal Devlet anlayışımızda bir yer bulması ailelerin beklentisidir. Zaten; gelir seviyesi muhtaçlık sınırı altında kalan engellilere engel oranına ya da malul olup olmadıklarına bakılmaksızın, 18 yaş üstü engelli maaşı (2022 Yasası gereği) bağlanmakta ve bu gençlerin sağlık sigorta primleri Devletimiz tarafından ödenmektedir. Muhtaç durumda olan engelli erkeklerin çalışabilir olup olmadığı incelenmeden GSS primleri Devlet tarafından ödenebiliyor ise, muhtaç durumda olmayanlar da anne babaları üzerinden sağlık yardımı almaya devam edebilir; yetim maaşı alma hakları korunabilir.

Engelli erkek çocuklarının da kız çocuklarında olduğu gibi;

- Anne babasının sağlık yardımından yararlandırılması çalışmalarının yapılması,

- Zihinsel engelliliğin eşlik ettiği Yaygın Gelişimsel Bozukluğun, Serebral Palsinin, Down Sendromunun, bedensel ve zihinsel engelliliğe yol açan doğuştan metabolik hastalıkların zekâ puanlarına bakılmaksızın malul hastalıklar olarak tanınması,

- Sürekli ibareli raporu olan engelli çocukların rahatsızlıklarının yaşlanmaya bağlı olarak artacağı göz önünde tutularak bu yönde bir düzenlemeye gidilmesi,

- Özel duruma sahip istihdam edilmesi güç engelli çocuklarda maluliyet tespiti kriterlerinin yeniden belirlenmesi,

- 18 yaşını dolduran ancak çalışmayan çocuklarımızın anne ve babaları üzerinden sağlık yardımının devam ettirilebilmesi,

- Yetim maaşı alma şartlarından biri olan ''maluliyet oranının %60 ve üzeri olması‘’ şartının engelli çocukların lehine yeniden değerlendirilmesi için bir düzenleme yapılması

engelli çocuk aileleri olarak beklentimizdir.”

Halen SGK' da Maluliyet Tespit Yönetmeliği’nde ve Hastalık Listesi’nde yeni düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. Umarım bu çalışmada engelli çocuk ailelerinin beklentileri de dikkate alınacaktır.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

 

Not: Halen change.org’da konu ile ilgili bir kampanya yürütülüyor. Kampanya linki:

https://www.change.org/p/18-ya%C5%9F%C4%B1n%C4%B1-dolduran-erkek-zihinsel-engelli-%C3%A7ocuklar%C4%B1n-aileleri-%C3%A7ocuklar%C4%B1m%C4%B1z%C4%B1n-sa%C4%9Fl%C4%B1k-yard%C4%B1m%C4%B1-kesilmesin-yetim-ayl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-alma-hakk%C4%B1-korunsun-diyor

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları