Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Kadın haklarını savunan STK’larımıza destek amaçlı bir proje

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Son yıllarda kadın istihdamının hızla arttığı enerji sektöründe farkındalık oluşturmak amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni, 25 Mart’ta Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşti.  

Törenin açılış konuşmasını yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Bugünlere kadar ilham veren pek çok hikâyeyi hep birlikte alkışladık. Kadınlarımızın gücüne, başarılarına, cesaretlerine ve özgüvenlerine hep beraber şahit olduk. Hayallerini taşıyan, ideallerini gerçeğe dönüştüren kadınlarımızın azim ve mücadelelerini gururla izledik. Bütün bu hikayeler bize gösterdi ki, kadın isterse dünyayı değiştirir. Bizler yeter ki önyargılarımıza esir, korkularımıza teslim olmayalım.” cümleleri ile tarifledi, biz kadınların gücünü. 

Haberin Devamı

Sayın Bakanımız’ ın da ifade etmiş olduğu gibi; eğer isterse, bir kadının yapamayacağı hiçbir şey yok. Yeter ki ona fırsat verilsin… 

Fakat ne yazık ki, toplumsal cinsiyet eşitliği henüz ülkemiz geneline yayılmış değil. Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’ nden Prof. Dr. Nilay Çubuk Kara toplumsal cinsiyet eşitliğini “kadınların ve erkeklerin toplumsal yaşamın her alanına eşit katılımları” olarak tanımlandığını belirtiyor. Kara, MEB’ in internet sitesinde yer alan makalesinde; “Kısacası kadın ve erkeklerin eşit hak, imkân ve olanaklara sahip oldukları durumdur toplumsal cinsiyet eşitliği. Böyle bir eşitliğin mevcut olması halinde, cinsiyete dayalı herhangi bir ayrımcılık olmayacaktır” diyor.  

Cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yapan BM Kadın Birimi tarafından ise, toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesinde dünya genelinde kabul gören yaklaşımın “toplumsal cinsiyetin anaakımlaşması” olduğu ifade ediliyor. 

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumsal cinsiyet konusunda çalışan, kadınların haklarını savunan pek çok sivil toplum kuruluşu bulunuyor. İnanıyorum ki, bugün geldiğimiz noktada bu kuruluşların da de büyük payı var.  

Geçtiğimiz 8 Mart tarihinde Fransa’nın Türkiye Büyükelçiliği, AB Türkiye Delegasyonu ve KADER ile birlikte; İstanbul Fransız Sarayı’nda, Uluslararası Kadın Hakları günü ile ilgili bir etkinlik düzenledi. Etkinliğin ardından Fransa Büyükelçiliği Kültür Etkinlikleri ve İşbirliği Müsteşarlığı, kadın hakları için çalışan ve kadın haklarını savunan Türk Sivil Toplum Kuruluşları’ nın desteklenmesini amaçlayan bir proje çağrısı yaptı. 

Haberin Devamı

2021 yılında kadın-erkek eşitliği için küresel kapsamda büyük bir katılımla gerçekleşen Nesil Eşitlik Forumu’na, Meksika ile birlikte, başkanlık eden Fransa tarafından sürdürülen feminist diploması çerçevesinde ilan edilen bu proje çağrısının odaklandığı konular:

* Cinsiyetçi şiddetle mücadele

* Ekonomik bağımsızlık ve sosyal haklar ile eğitime evrensel erişim

* Vücut bütünlüğü, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili hakların korunması ve tanıtılması

* Kadınların siyasete katılımı ve liderlik

* Hassas grupların kaynaşmasını güçlendirme 

Seçilecek projelerde; bu hedeflere ulaşmak için toplumsal farkındalık ve bu sorunların savunuculuğu, sivil toplum kuruluşlarının teknik kapasitelerinin geliştirilmesi ya da kadın-erkek eşitliği konularında stratejik düşünceler geliştirilmiş olunması bekleniyor.  

Haberin Devamı

Proje çağrısı için öngörülen hibe tutarı 35 Bin Euro. Jürinin kararı ile belirlenecek 3 ila 6 proje hibeden 12 Bin Euro'ya kadar faydalanabilecek. Projeye son başvuru tarihi 30 Nisan 2022.  

Umarım bu proje çağrısı çok sayıda sivil toplum kuruluşumuz tarafından yanıt bulur. Eminim ki bu kuruluşların hepsi sundukları birbirinden değerli projelerle Jüri’ nin seçimini zorlaştıracaklar. Bana göre, çağrıya yanıt vererek proje sunan bütün dernekler, para olmasa bile, çok şey kazanmış ve kazandırmış olacaklar… 

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları