Harekete geçtiğinizde iyi şeyler, İhmal ettiğinizde kötü şeyler olur.

Bugün büyük işlere kalkışmamalı ve ilişkilerimizde daha önce yara aldığımız konuları tekrar önümüze getirmemeliyiz. Bu hayatımızın hangi alanında olursa olsun. Bu geçmişi irdelemek olabilir ya da irdelemeden önünüze düşmesi olabilir. Daha fazla yeni planlar, arzular ve gelişmelere yeni kapılar açmaya çalışın. Geleceğe yönelik ihtimallerle bağlantınızı kurun. Yeni deneyim alanları oluşturun. Önemli olan yeni alanlara geçerken daha esnek ve uyumlu olmayı öğrenmenizdir. İçsel anlamda bir baskı ve huzursuzluk yaşayabilirsiniz. Bunun üzerinde durmak yerine kendinizi daha farklı yönlere ilerletin. Hedefleriniz olmalı ne yapman gerektiğini iyi bilmelisin. Eğer bir hedefin yok ise gökyüzündeki bu etki seni zorlayabilir. Nereye gitmek istediğini bilen için dünya bile yoldan çekilir. Ne istediğini bilmelisin.

Bugün gerekli olanı kabullenip uyum sağlamaya doğru yönelik olmalısınız. Düzene ve mükemmele düşkünlüğünüzü eleştiri bağımlılığı ile birleştirip hoşgörüsüz davranışlar içerisinde olmamalısınız. Değişken koşullara ancak ayrıntılı bir incelemeden sonra yaklaşım sergilemeyin. Değişken durumlara hızlı adaptasyon sağlayın. Bir şeyi sevmeniz veya kabul etmeniz için şartların illaki uygun olması gerekmemektedir.

Aynı zamanda hatalarımızın da farkına varacağımız bir zaman dilimi. Eğer bugün umutsuzluk, baskı ve tatminsizlik duygularını yenebilirseniz önünüzde hiçbir engel kalmayacaktır. Korkularınıza karşı daha güçlü ve cesur durun. Eski bağımlılıklarınızı tekrar sorgulamanız size iyi gelmeyecektir. Bundan emin olup kendi motivasyonunuzu korumalı ve korkularınızı yenerek kalbinizle konuşmalısınız. Cevap orada mutlaka olacaktır.

Gelelim günün Tavsiyeli Hikâyesine;

Bir Afrika kabilesinde, hamile kalan kadınlar arkadaşlarını toplayıp doğaya gider, ve doğacak çocuğun şarkısını duyana dek meditasyon yapıp dua ederlermiş.

Bu kabileye göre, her ruhun kendine özgü ses vibrasyonları varmış. Kadınlar bu seslere kulak verdiklerinde, hep birlikte yüksek sesle seslendirirlermiş. Sonra da kabileye dönüp şarkıyı herkese öğretirlermiş.

Çocuk doğduğunda, tüm kabile toplanarak ona şarkısını söylerlermiş. Çocuğun sonraki önemli dönemlerinde, aynı şarkı okunurmuş. Ölüm döşeğinde de aynı şarkı söylenirmiş.

Aslında hepimizin içinde bir şarkı olduğunu biliriz ve sevdiklerimizin zor zamanlarımızda bunu fark etmelerini ve bize söylemeye yardımcı olmalarını arzu ederiz. Bu şarkı, Afrika kabilesinde farklı bir zamanda da söylenir. Bir insan kabul edilmez bir suç işlediğinde, kabile toplanır ve ona şarkısını söylermiş. Çünkü bu kabileye göre, anti sosyal davranışlar ceza ile düzeltilemezmiş.

Sevgiyle ve kimliğin hatırlanmasıyla çözülebilirmiş.

Kendi şarkını duyduğun zaman, bir başkasına zarar verecek davranışlarda bulunma isteğine ihtiyaç kalmazmış.

Dememiz o ki; Her insanın bir şarkısı vardır. Gerçek dost, senin şarkını duyan ve ihtiyacın olduğunda sana tekrarlayandır. Kusur aramaktan ve kendinize karşı sorumsuz davranmaktan uzak durun.

Ben de elimden geldikçe her gününüze ait şarkınızı kulağınıza fısıldamaya çalışıyorum. Haftaya pazartesine kadar sorun ve problem istemiyorum ona göre ;)

Mutluluklarla dolu bir hafta sonu dilerim…