Başarılarda gururu yenmek, felaketlerde ümitsizliğe direnmek lazımdır. “M. Kemal ATATÜRK”

Günaydın Bugün günlerden 10.11.1938.

Haberin Devamı

Hepimiz şuan uyandık ve zaman makinasına bindik. Düşünsenize 80 yıl önce bir lider ölüyor. Ve biz koskoca 80 yıl geçmesine rağmen onu aynı rahmet ve saygıyla anıyoruz.

Muazzam bir incelik yok mu?

Yıl 1938 Sabah saat 9.05 Dolmabahçe sarayındayız. Ay ikizler burcunda hareket ediyormuş. Güneş-güney ay düğümü ile kavuşum yaparak Uranüs Boğa burcunda hareket ederken güneş ve Ay düğüme tam karşıtlık yapmış. Bizim ülkemizin haritasında da Güneş Akrep ve Ay burcu ikizler olması gerçekten önemli bir tevafuk noktasıdır.

Atatürk’ün dediği gibi "Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir."

Ben bir bayan olarak bu bilimi size özgürce sunabiliyorsam, siz bunu okuyabiliyorsanız demek oluyor ki biz bunu iyi anlıyor ve hissediyoruz. Övülmek veya süslü cümleler ile anılmak Atatürk’ün asla mutlu olduğu bir şey değildir. En basit tabirle Atatürk demiştir ki  "Beni övme sözlerini bırakınız; gelecek için neler yapacağız, onları söyleyin!" sözü bir şeyleri anlatmıyor mu bize?

Haberin Devamı

Bizde bu izi devam ettirmek istiyorsak, bizden sonraki nesillerimize canla başla kurulmuş bu vatan topraklarını eksiksiz emanet ederek devam ettirebilmemizdir.

Saygı ve rahmetle anıyoruz.

Birlik ve beraberlik, ölümden başka her şeyi yener.” Mustafa Kemal Atatürk

Şimdi gelelim günün gökyüzü durumuna;

Ay bugün Aslan burcunda hareket edecek. Övgü almak ve dikkat kazanmak için duygusal bir ihtiyaç içerisinde olabilirsiniz. Bugün çok gereksiz bir şekilde çevreniz deki insanlar karşısında kibirli davranışlar içerisinde oluyormuşsunuz gibi gelebilir. Annenizin yanınızda olduğunu bilmek ya da onunla gurur duyacağınız güzel gelişmeler deneyimleyebilirsiniz. Belki de bir gururu siz ona yaşatabilirsiniz.

Satürn-Uranüs olumlu açısının gelişmesi de oldukça önem taşıyan birkaç günlük zaman dilimine girdiğimizin işaretlerini veriyor. Kariyer planlamamızda hayatımızda çok sürpriz gelişmeler yaşayabiliriz. Aniden terfi almak ya da önemli bir iş görüşmesi hayatımızı ansızın değiştirebilir. Ya da umudunuz olmayan bir ilişkinin tekrar hareketlenmesi size iyi gelebilir.

Haberin Devamı

Belki de sizlerin bir şeyler yapması gerekiyor olabilir. Harekete geçme zamanı diyebiliriz artık.2016 Aralık ayından süregelen bazı netleşmeyen olayların artık olumlu yönde gelişim sağlaması söz konusu olabilir. Aklınıza takılan bu tür şeyleri ya da yarım kalan konuları tekrar arayarak ve sorarak görüşmeniz önemli başarılar kazandırabilir. Unutmayın evren self-servis hizmet etmektedir. Garsonu beklerseniz aç kalırsınız. Neye ihtiyacınız var ise kalkın alın.

Gelelim günün Tavsiyesine;

Zaman diye bir şey yoktur; “geçmiş” ve “gelecek” dediğimiz şey, bizim zihinsel yapılarımızın dışında bir gerçekliğe sahip değildir. Zaman fikri, düşünce ve dilin üzerinde anlaştığı bir düzendir, bir sosyal anlaşmadır; gerçekte, sadece “şimdiki an” vardır. Zaman soyut bir kavram olsa da, Şimdiki An Yasası soyut bir kavram değildir. Bu, özellikle, geçmişle ilgili pişmanlıklara ya da gelecekle ilgili endişelere kapıldığımız zaman uygulamamız gereken bir yasadır. Ebedi şimdi fikrine alışma suretiyle dikkatimizi yeniden şimdi ’ye getirerek hayatımızı ebediyen değiştirebiliriz.

Haberin Devamı

Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Hiçbir hissediş, düşünüş, bakış, algılayış, seziş de öyle. Hatta bunların tersi de tesadüf değil. Alışveriş yaptığımız market, yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada yanlarından birer yabancı olarak geçip gittiğimiz insanlar... Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız insan... Bize gülümseyen küçük bir çocuk, önümüzden aniden uçuveren kuş...

Gün boyu yaşadığımız en basit olay bile herhangi bir zihinsel, fiziksel, ruhsal ya da duygusal bir olayın tetikleyicisi olur. Küçük ya da büyük... Bazen hiç hesapta olmayan durumların içine çekiliveririz. Hayal bile etmediğimiz olayları yaşarken buluruz kendimizi. Bir martı çığlığı, bir satıcı bağırışı, alır götürür bizi yıllarca ya da yollarca uzaklara...

 

Haftaya görüşmek dileğiyle

Aygül AYDIN

Yazarın Tüm Yazıları