Yerli film ve dizi izlerken olaya şöyle yaklaşın

Asla “Çok emek vermişler, çok para harcamışlar, kıyıcı olmayalım, destek olalım” falan demeyin. Verilen emek de harcanan para da sizi ilgilendirmez. Siz sadece beğenip beğenmediğinize odaklanın.

Haberin Devamı

- Bir zamanlar sizi ekrana mıhlayan, şahane diziler üreten, müthiş esprilere imza atan bir sanatçının her yaptığını beğenmek zorunda değilsiniz. “Bu sefer olmamış be abla” demesini bilin.

*

- “Bu sefer olmamış be abla” demezseniz ve önünüze her konanı eski günlerin hatırına kibarca alkışlarsanız, ablanızın bir sonraki filmi ya da dizisi çok daha kötü olacaktır. Ablanıza bu kötülüğü yapmayın.

*

- Ekrana terlik atmak, “Bu ne be, hiç olmamış” demek, yuhalamak, şiddetle protesto etmek... Bunlar, sanatçının aleyhine değildir. Tam tersine lehinedir. Yoksa nasıl geliştirir sanatçı kendini? Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?

*

Espri bayatsa... Gülmek için kendinizi zorlamayın. Karakterler kartonsa... İfade etmekten korkmayın. Sahneler aşırı karikatürize ise... Yüzünüzü buruşturmaktan çekinmeyin. Hikâye akmıyorsa... Sıkıldım diyerek izlemekten vazgeçmesini bilin.

*

Haberin Devamı

- Kemal Sunal’ı ekranda gördüğümüz anda gülerdik eskiden. Dünyanın en kötü filminde oynasa bile güldürürdü bizi. Böyle bir sadakat oluştururdu izleyicisiyle. Ama bu devir, artık eskide kaldı. O devir devam ediyormuş gibi davranmayın.

Yerli film ve dizi izlerken olaya şöyle yaklaşın

ANLAM VEREMEDİĞİM APAÇİ EĞLENCELERİ

- 20 bin küsur lira cezayı göze alıp arabayla drift atmak.

*

- Cezayı göze alarak fırsatını bulduğu anda trafikte makas atmak.

*

- Egzozu bas bas bağıran araba kullanmak.

*

- Sağlam müzik sistemiyle arabada son ses rap dinlemek.

‘KIZIM ASLI’YI MİLLETVEKİLİ YAPIN’ DEMİŞ MİDİR?

KEMAL Kılıçdaroğlu / Deniz Baykal görüşmesinde...

Deniz Baykal’ın, “Kızım Aslı’yı milletvekili yapın” dediği dedikodusu atıldı ortalığa.

*

İki soru doğuyor buradan:

*

- SORU BİR: Demiş midir böyle bir şey Deniz Bey?

*

- SORU İKİ: Dediyse Aslı Baykal’ın böyle bir taleple ilgili yaklaşımı ne olur?

*

Her iki soruya hem Deniz Bey’in hem de Aslı Hanım’ın vereceği cevap...

Her ikisinin de kişiliklerini değerlendirmemiz için çok önemli bir ipucu olacak.

Yerli film ve dizi izlerken olaya şöyle yaklaşın

Haberin Devamı

POLEMİKTEN UZAK DURUYORUM ARTIK

BİR zamanlar benim en sevdiğim şeydi polemik.

*

Adını sanını vererek girişirdim bazılarına. Bazen sert dalardım. Bazen kafa bulurdum. Anlı şanlı kasıntı tiplere takılmak, özel zevkimdi. Polemiği uzattığım zamanlar olurdu. Cevaba cevap falan. Bazen tadında bırakırdım. Kimin kimi yendiğiyle ilgilenmez, olayın keyfini çıkarırdım. Alkışçıların gazına asla gelmemeye çalışırdım. Hırsıma yenik düşmemeye gayret gösterirdim. Ama kesinlikle eğlenirdim. Öyle böyle değil. Çok eğlenirdim.

*

Fakat şu sosyal medya çağında artık polemik yapmanın ve polemik yürütmenin teknik olarak imkânı kalmadı.

*

Düşünsene abi.

“Gökyüzü mavidir” diye bir paylaşım yapıyorsun.

Haberin Devamı

Altına bin türlü itiraz geliyor.

Hakaret, küfür falan da gırla.

*

Böyle bir ortamda yiğitlik, polemik meydanına çıkmakta değildir, polemik meydanından kaçmaktadır.

*

Ben de öyle yapıyorum.

Arkama bile bakmadan kaçıyorum bu meydandan.

RASİM BEY... BÜYÜK KAYIP

BORSA Lokantası diye bir efsane vardı eskiden.

Bu efsanenin arkasındaki isimse Rasim Özkanca’ydı.

*

Temel özelliği şuydu Borsa’nın:

*

Türk yemeklerinde fantezi peşinde koşmazdı. Mutfağımızı yeniden yorumlama modasına yüz vermezdi. Odaklandığı ve titizlendiği tek şey, mükemmel lezzeti yakalamaktı. Keşkek yapardı mesela... Bildiğimiz Anadolu keşkeği. Pide yapardı mesela... Bildiğimiz Karadeniz pidesi. Hepsi enfesti. Sanki yapıldığı yörede yiyormuşsunuz gibi hissederdiniz. Bir klasiğe dönüşmüştü. Çizgisinden ödün vermeyen bir klasik.

*

Haberin Devamı

Lüks, şatafatlı ve ağırbaşlı Borsa Lokantası’nda Türk mutfağının cihangiri gibi davranırdı Rasim Özkanca. Doğuş Grubu, restoran atağına kalktığında Rasim Özkanca’yı yanına aldı. Oradaki başarıda da Rasim Bey’in payı büyük yani.

*

Ama bunlardan çok daha önemlisi var: Rasim Bey, bir görgü abidesiydi. Organik alçakgönüllüydü. Nusret’in tam tersiydi desem, yeterli olur sanırım. “Bakın ben ne kadar da mütevazıyım” diyerek tevazusuyla hava atmaya kalkan tiplerden değildi yani.

*

Vefat ettiğini öğrendiğim anda “Türk mutfağı yetim kaldı” dedim. Allah rahmet eylesin bu güzel insana.

Yerli film ve dizi izlerken olaya şöyle yaklaşınRasim Özkanca’nın gençlik hali

KÖTÜ OLABİLİRLER

ÇAY içen, kedi seven, şiir ezberleyen, baleye merak duyan, klasik müzikten şaşmayan, kafasını gözünü kırmadan iki türkü okuyan, seküler takılan, namaz kılan, aşırı liberal bir yaklaşım sergileyen insanlar da...

Haberin Devamı

Kötü insanlar olabilirler.

*

Arada sırada bunu hatırlamamızda yarar var.

DAHA KAÇ KADINI ÖLDÜRMESİ BEKLENİYOR

YIL: 1984.

Adam, eşi Emine’yi bıçaklayarak öldürüyor.

Yıl: 2003.

Adam, cezaevinden tahliye olduktan sonra ikinci eşi Fatma’yı öldürüyor.

Yıl: 2023.

Koronadan şartlı tahliye edilen adam, bu sefer de birlikte yaşadığı Mutlu’yu öldürüyor.

Sistemimize soruyorum:

Sayın sistemimiz. Bu adamı bir daha çıkmamak üzere zindana tıkmak için daha kaç kadını öldürmesini bekliyorsunuz?

Yerli film ve dizi izlerken olaya şöyle yaklaşın

Yazarın Tüm Yazıları