Tam Ayşenur Abla’yı arayacaktım ki

Dün akşamüzeri şu haber, hızla dolaşıma girdi sosyal medyada:

Haberin Devamı

“Ayşenur Arslan mimikleriyle terörü övdü diye RTÜK, Halk TV’ye ceza verdi.”

*

Saçmalığın daniskası. Zırvanın zirvesi. Mimikle terörü övmek de nedir Allah aşkına?

*

Ayşenur Arslan da bunun üzerine Halk TV’de isyan ederek... “Kılıçdaroğlu beni arasın. Akşener beni arasın. Ahmet Hakan beni arasın” diye hepimizden dayanışma beklediğini söyledi.

Tam Ayşenur Abla’yı arayacaktım ki

*

Tam Ayşenur Arslan’ı arayıp “Geçmiş olsun” diyecek ve bu saçmalığa yönelik isyanına katkı sunacaktım ki...

*

Önce RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’i arayıp “Nasıl böyle bir saçmalık yaparsınız?” demeye karar verdim. Aradım kendisini. Telefonu açar açmaz şöyle dedim:

*

“Ebubekir Bey. Neler oluyor? Mimik üzerinden ceza mı veriyorsunuz? Niyet okuyuculuk mu yapıyorsunuz? Olur mu böyle şey?”

Ebubekir Şahin yanıt verdi:

*

Haberin Devamı

“Yalan. İftira. Dezenformasyon. Yok böyle bir şey. Ne cezada ne ara kararda ne de toplantıda yaptığımız konuşmalarda ‘mimik’ diye bir kelime geçmedi. Asla kata geçmedi. Böyle şey olur mu? Mimik üzerinden ceza verilir mi? Tamamen CHP’li üyenin attığı bir tweet’le bu yalanı yaydılar. Biz daha yalan diyemeden yalan aldı başını gitti. Biz asla niyet okuyuculuk yapmayız, mimik üzerinden de ceza vermeyiz.”

*

Bu sözleri işittikten sonra Ayşenur Arslan’ı arayacak mecal kalmadı bende.

KEMAL BEY’İ PEK HAFİFE ALMIŞIZ

EKREM İmamoğlu’na yargı cezası geldiği gün, herkesin aklından geçenler benim de aklımdan geçiyordu:

Tam Ayşenur Abla’yı arayacaktım ki

*

Bu iş bitti / İmamoğlu’nu artık kimse tutamaz / Altılı Masa’nın yapamadığını yargı yaptı / Kılıçdaroğlu bu topu çıkaramaz.

*

Ah ah!

Nasıl da küçümsemişiz Kemal Bey’i.

Nasıl da hafife almışız.

Şu işe bakın hele!

Üç günde “şak” diye söndürmeyi başardı İmamoğlu fırtınasını.

*

Nasıl yaptı?

Şöyle:

*

Olaya süper soğukkanlı yaklaşmasını becerdi / Gecikmesinden kaynaklanan hasarı, telafi mekanizmasını hızla çalıştırarak onardı / Parti içinden İmamoğlu fırtınasına kapılanları anında rehabilite etti / Akşener’i “Parti içime karışma” diyerek hizaya getirdi / İmamoğlu’nu “rakip” olmaktan çıkarıp “evlat” durumuna getirdi / İmamoğlu’na “CHP ailesinin adayı Kılıçdaroğlu’dur” dedirtti.

*

Hükmümü veriyorum:

*

Haberin Devamı

Adaylık taktiklerinin, adaylık stratejilerinin, adaylık oyunlarının kralı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

*

Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş falan... Kıyısından bile geçemez Kemal Kılıçdaroğlu’nun.

*

Fakat bir kusurcuğu var Kemal Bey’in: Maalesef ahaliden oy alabilmeyi başaramıyor.

İYİ ESPRİ

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu için “evladım gibidir” dedi ya. Cumhurbaşkanı Erdoğan, işte buna gönderme yaparak Kemal Kılıçdaroğlu’na şöyle dedi:

Bay Kemal. Oğluna sahip çık. O kendisine başka ebeveynler arama peşinde.”

Siyaseti bir tarafa bırakıp olaya sadece mizah açısından yaklaşırsak... Söyleyebileceğimiz tek şey şudur:

Çok iyi espri. Çok.

PAKİZE SUDA


İKİ kez karşılaştık değişik ortamlarda Pakize Suda’yla. Yüzeysel bir sohbet. Bir iki esprili takılma. Bir iki selam kelam. O kadar.

*

Haberin Devamı

İlk başta yazılarını dudak bükerek okumaya başlamıştım. Ah şu Allah’ın belası önyargı!

Tam Ayşenur Abla’yı arayacaktım ki

Ancak okumaya devam edince hemen fark ettim ki...

Pakize Suda, destursuz bağa girenler cemiyetinin bir üyesiydi. Esprileri zekiceydi. Akıntıya kürek çekmiyordu. Piyasanın kodlarına asla teslim olmuyordu. Kafa bulmasını iyi biliyordu.

*

Atom parçalandı, önyargım tuzla buzla oldu. Ve bir süre sonra baktım ki: Tiryakisi olmuşum yazılarının.

*

Hürriyet’e uzun süre yazar olarak katkıda bulunan Pakize Suda’yı kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.

BIKTIM SENDEN AVOKADO

HANGİ mönüyü açsam bol miktarda avokadolu yemek... Hangi salatayı söylesem üstüne kondurulmuş avokado. Tostlar bile avokadolu oldu. En iddiasız kafeler bile avokadodan geçilmez halde.

*

Haberin Devamı

Eskiden sever sayardım bu avokado denilen olguyu.

Tam Ayşenur Abla’yı arayacaktım ki

Ama bu kadar çok maruz kalınca...

Ne sevgim kaldı ne saygım.

AVATAR’I SİNEMADA İZLERKEN YAŞADIKLARIM


- 10. DAKİKA: Güzel ya... Özlemişim Avatar’ı.

*

- 20. DAKİKA: Bu film hep böyle Avatar aleminde mi geçecek?

*

- 30. DAKİKA: Sıkıldım yahu.

*

- 40.DAKİKA: Sanırım içim geçmiş.

Tam Ayşenur Abla’yı arayacaktım ki

*

- 80. DAKİKA: Baydı, baydı, baydı.

*

- 90. DAKİKA: Ben 10 dakikalık bir videoya bile tahammül gösteremez hale geldim, bunu nasıl çekiyorum?

*

-100. DAKİKA: Eyvah! Üç buçuk saat bu film. Oh My God!

*

* FİLMİN SONU: Oh! Nihayet bitti. Kurtuluş yok tek başına. Hadi sinemadaki arkadaşlar. Kutlayalım bunu.

Yazarın Tüm Yazıları