Selçuk Bayraktar nasıl oluyor da kutuplaşma belasını yıkıp geçiyor

Geçenlerde Tarafsız Bölge’de konuğumuz oldu Selçuk Bayraktar. Çok izlendi, çok ilgi gördü, çok dikkat çekti program.

Haberin Devamı

Alışılmışın dışına çıkan bir yönü de şu oldu: Türkiye’deki bütün dünyalara seslendi. Türkiye’deki mevcut kutuplaşma bloklarını yıkıp geçti. Peki ama Selçuk Bayraktar, neden birbiriyle taban tabana zıt kutupların ortak bileşkesi haline gelebiliyor? Hangi yönleriyle Türkiye’deki mevcut kutuplaşma bloklarını yıkıp geçebiliyor? Bu sorulara benim verebildiğim cevaplar şunlar:

Selçuk Bayraktar nasıl oluyor da kutuplaşma belasını yıkıp geçiyor

*

Çünkü Selçuk Bayraktar...

Neredeyse iki yüz yıldır genlerimize işlemiş olan “Biz yapamayız” algısını darmadağın ediyor.

*

Çünkü Selçuk Bayraktar...

Teknolojide geri kalmışlığımızın bir kader olmadığı anlayışını temsil ediyor ve bu umudu diri tutuyor.

*

Çünkü Selçuk Bayraktar...

Türk mühendislerinin dünyada savaş doktrinini değiştirecek atılımlar içine girebileceğinin sembolik bir kanıtı olmuş durumda.

*

Haberin Devamı

Çünkü Selçuk Bayraktar...

Hürkuş’lardan Devrim otomobillerine, on yıllardır özlemini duyduğumuz ama engellenen bir atılımı temsil ediyor.

*

Çünkü Selçuk Bayraktar...

“Ben yaptım” demiyor, “Biz yapabiliriz” diyor. Ve Türk gençliğine umut veriyor, Türk gençliğine yatırım yapıyor.

*

Çünkü Selçuk Bayraktar...

Teknolojide bir momentin yakalanabileceğini, o moment yakalandığı anda da alıp başımızı gidebileceğimizi cümle aleme gösteriyor.

*

Çünkü Selçuk Bayraktar...

Yerliliğin ve milliliğin edebiyatını yapmıyor, yerli ve milli bir atılımın nasıl gerçekleşebileceğinin somut yollarını yansıtıyor.

İKTİDAR HANGİ TÜR TARTIŞMALARI SEVER

- Diyanet İşleri Başkanlığı tartışmalarını sever.

*

- Belediye etkinliklerindeki alkol tartışmalarını sever.

*

- Çıplak semazen tartışmalarını sever.

*

- Laiklik tartışmalarını sever.

*

Yani demem o ki...

İktidar, kültürel alanla ilgili her türlü tartışmaya bayılır.

*

Sağ olsun kendilerini muhalif olarak konumlandıran basınımız, iktidarın sevdiği tartışma konularını bulup ortaya çıkarmakta çok mahir.

ÇİZGİSİZ DEFTER ÖZLEMİ

GEÇEN bir kırtasiyeciye gittim.

Defter reyonunda epey bir vakit geçirdim.

*

Birbirinden güzel, birbirinden janjanlı, birbirinden parıltılı bir sürü defter.

Ve fakat...

Haberin Devamı

Hangisini açsam ya sevimsiz kocaman çizgiler var ya da rahatsız edici kareler.

Sanki bütün defterciler aralarında anlaşmışlar ve ‘ya çizgili ya kareli’ diye karar vermişler.

*

Alooo!

Hiç mi kalmadı benim gibi çizgisiz defter müptelalarını düşünen bir deftercimiz!

YÜZ YAŞINDA BİR ABİDE: NERMİN ABADAN UNAT

DÜNKÜ Hürriyet’te Zeynep Bilgehan’ın “Hey Gidi Yıllar” köşesinin konuğu Nermin Abadan Unat Hoca’ydı.

*

Su gibi okudum.

Selçuk Bayraktar nasıl oluyor da kutuplaşma belasını yıkıp geçiyor

Okuyup bitirdiğimde ise şu saptamaları yaptım:

*

Müthiş bir yaşam... Muazzam bir deneyim... Ve yüz yıldır hiç bitip tükenmeyen koskocaman bir umut.

*

Nermin Abadan Unat Hoca, öyle büyük bir umut sahibi ki...

Ülkeden umut kesmeye şiddetle itiraz ediyor.

*

Haberin Devamı

“Çekip gideceğim bu ülkeden” diyenleri de şöyle uyarıyor:

*

“İradi göçle yeni bir ülkeye alışmak, üç kuşak sürer.”

O BULUTU BEN DE BİR ŞEYLERE BENZETTİM

İSTANBUL’DA cumartesi akşam saatlerinde görülen bulutu...

Bazıları Voldemort’a, bazıları Bülent Ecevit’e, bazıları da Tesla’ya benzetmiş.

Selçuk Bayraktar nasıl oluyor da kutuplaşma belasını yıkıp geçiyor

*

Bense şunlara benzettim:

*

- Yumoş’un reklam figürüne.

- Göksel bir babaanneye.

- Reşat Nuri Güntekin’e.

- Lakabı ayı olan bir arkadaşa.

ATATÜRKÇÜLÜK ŞU ÜÇ NEDENLE YÜKSELİŞTE


ESKİ liberallerin Atatürk’e bakışı değişmiş. Artık anti-Kemalist takılmıyorlarmış. Atatürk eleştirisi üzerine kalem oynatmak, bayağı demodeleşmiş.

*

Peki ama neden?

Galiba şu üç nedenden dolayı:

*

Haberin Devamı

- BİR: Resmi bir figür olmaktan çıktı Atatürk. Sivil alanın bir öznesi haline geldi. Bu durum Atatürk’e eleştirel yaklaşmayı anlamsızlaştırdı.

*

- İKİ: Mecburiyet kapsamında değil Atatürk. Mecburiyet kapsamının dışında kaldı. Böyle olunca da reaksiyon süreci bitmiş oldu.

*

- ÜÇ: Tarihsel ve bölgesel gelişmeler, Atatürk’ün yüz yıl önce attığı adımların ne kadar doğru adımlar olduğunu gösterdi ve hakkaniyet devreye girdi.

Yazarın Tüm Yazıları