Muhalefet neden büyük mitingler yapmıyor acaba?

Cumhurbaşkanlığı seçiminin son haftasında...

Haberin Devamı

Muharrem İnce’nin yaptığı...

Büyük İzmir mitingi...

Büyük Ankara mitingi...

Büyük İstanbul mitingi...

Milliyetçi muhafazakâr seçmenin “Eyvah! Bunlar geliyorlar galiba” diyerek konsolide olmasına yol açmıştı.

*

Muharrem İnce’nin bu üç mitinginde de...

İnceden beliren eski Cumhuriyet mitingleri havası da...

Bu konsolidasyona epey katkı sunmuştu.

*

Herhangi bir büyük filozof, “Fazla güçlü gözükmek, bazen güçsüz düşmeye yol açabilir” demiş midir acaba?

Neyse... Neyse...

*

Bakıyorum da bu seçimde...

CHP-İYİ Parti ittifakı...

 Büyük İzmir mitingi...

 Büyük Ankara mitingi...

 Büyük İstanbul mitingi...

Yapmıyor.

*

Eğer Muharrem İnce deneyiminden ders alarak bunu yapmıyorlarsa...

Vallahi bravo kendilerine...

*

Yok, eğer takatsizlikten, dermansızlıktan, tembellikten falan yapmıyorlarsa...

Haberin Devamı

Tembellikleri ilk defa bir işe yarayacak galiba.

CUMHUR İTTİFAKININ İHTİYACI OLAN 5 ŞEY

BİR: Azıcık güçsüz görünmeye ihtiyacı var.

İKİ: Ekranlarda biraz daha az görünmeye ihtiyacı var.

ÜÇ: Caddelerde, sokaklarda afiş abanmasını azıcık azaltmaya ihtiyacı var.

DÖRT: Rakiplerinin “Geliyoruz” havası estirmesine ihtiyacı var.

BEŞ: Biraz haksızlığa maruz kalıyormuş gibi bir edaya ihtiyacı var.

Muhalefet neden büyük mitingler yapmıyor acaba

BİNALİ BEY EKREM BEY! İLK ŞU MEYDANA EL ATIN!

TAKSİM Meydanı, İstanbul’un en önemli meydanı...

Allah selamet versin Kadir Abi, bu güzelim meydanı Çernobil faciasına uğramıştan beter bir hale getirip bıraktı.

Binali Bey! Ekrem Bey!

Hanginiz seçilirseniz seçilin ama ne olur ilk işiniz Taksim Meydanı’na el atmak olsun...

Çıplak betonun bezdirici istilası altında kalan şu meydanımızı kurtarın lütfen.

Muhalefet neden büyük mitingler yapmıyor acaba

SANA NE YAŞAR, SANA NE?

Yaşar Alptekin diyor ki:

“Kadınlar, tesettürle harama karşı kendilerini korurlar.”

*

Ben de diyorum ki:

“Bırak kadınları Yaşar! Sen bize erkeklerin kendilerini harama karşı neyle koruduklarını anlat.”

*

Yaşar Alptekin diyor ki:

Haberin Devamı

“Bazı tesettürlü kadınlara bakıyorum: Dudaklarda ruj, gözler sürmeli, koku yoğun, dapdaracık kıyafetler. Tesettür bu olamaz.”

*

Ben de diyorum ki:

“Sana ne Yaşar, sana ne? Tesettür zabıtası mısın sen? Tesettür otoritesi misin? Kim veriyor sana bu hakkı? Niye işine bakmıyorsun da başkalarının tesettürüne bakıyorsun? Sen kimsin Yaşar, sen kimsin?”

*

Yaşar Alptekin diyor ki:

“Bu şekilde Müslüman değil ancak süslüman olurlar. Böyle yaparak İslam’a zarar veriyorlar.”

*

Ben de diyorum ki:

“Yahu Yaşar! Bırak Müslümanı, süslümanı falan da... Allah rızası için bir kere de ahlaksızlık yaparak, yalan söyleyerek İslam’a zarar verenlerden söz et.”

*

Yaşar Alptekin diyor ki:

Haberin Devamı

“Tesettürlü olsun ya da olmasın sokakta sigara içen kadın ucuzdur.”

*

Ben de diyorum ki:

“Kadınlarla ilgili ucuz ya da pahalı türü nitelemelerde bulunma cüretini kendinde bulan erkekler ucuz bile değildir be Yaşar!”

*

NOT: Yaşar Alptekin, tüm bu sözleri Posta’da Alev Gürsoy’a söylemiş... Orada okudum... İbretle...

‘KURAN’DA İSMET PAŞA GEÇİYOR’ DİYEN ADAM

AKİT TV’de bir adam...

“Kuran’da İsmet Paşa geçiyor” demiş.

Ve bir ayet okumuş.

Bence olay şu:

Bu adam...

İsmet Paşa’ya yönelik abartılı eleştirilerden çok rahatsız olup...

“İsmet İnönü eleştirilerinde çıtayı öyle bir yere yerleştireyim ki... Bir daha hiç kimse kendisinde İsmet İnönü eleştirisi yapacak dermanı bulamasın” diye düşünerek böyle bir şey yapmıştır.

Yani bu adam...

Haberin Devamı

“Kripto İsmet İnönü’cü” olabilir.

Başka türlüsü olamazmış gibi geliyor bana. 

ŞEYİN TRENE BAKTIĞI GİBİ

GAZİANTEP’te Fatma Şahin, muhteşem bir hizmete imza atmış.

Kenti raylı sistemle tanıştıran “Gaziray Banliyö Hattı Projesi” kapsamında 5 kilometrelik bir kısmın test sürüşlerini yapmış.

Mükemmel! Şahane!

Fakat o da ne?

Test sürüşü yapılırken trenin içindeki AK Parti Milletvekili Ahmet Uzer, kendilerine el sallayan vatandaşlara “Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar” demiş.

Sonra da...

Özür dilemiş Ahmet Uzer.

Ben ki her konuda ama her konuda dilenen özrün kabul edilmesinin bir erdem olduğunu savunmuşumdur.

Ama bu yapılanın özrü olamazmış gibi geliyor bana.

Yazarın Tüm Yazıları