Kılıçdaroğlu’nun vaaz gibi propaganda filmi

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu propaganda filminde...

Haberin Devamı

“Peygamber efendimiz” diyor.

Hadis okuyor.

Tasavvuftan söz ediyor.

Mevlana’dan alıntılar yapıyor.

İslami değerlere vurgular yapıyor.

AK Parti taraftarı olan bazı kesimler ise bu filmden hiç mutlu olmamışlar!

“Samimi değil” diyerek...

“Dini siyasete alet ediyor” diyerek...

“Oy almak için bunu yapıyor” diyerek...

“İnanmadığı şeyleri söylüyor” diyerek...

Yüklendikçe yükleniyorlar.

Bu yüklendikçe yüklenenlere...

Şu üç soruyu sormakla yetineceğim:

SORU BİR: Adamın kalbini yarıp baktınız mı da inanmadığı şeyleri söylediğini bu denli kolay bir şekilde söyleyebiliyorsunuz?

SORU İKİ: Dini değerleri siyaset sahnesine taşımak, sadece AK Parti’ye tanınmış bir hak mı da CHP bunu yapınca ayağa kalkıyorsunuz?

SORU ÜÇ:
AK Parti yenilenebilir, değişebilir, gelişebilir de CHP yenilenemez, değişemez, gelişemez mi?

Kılıçdaroğlu’nun vaaz gibi propaganda filmi

Haberin Devamı

ERDOĞAN NİYE KAZANIYOR?

ÇÜNKÜ Erdoğan, daha seçim olmadan, daha sonuçlar belli olmadan kendi partisinin teşkilatlarını şu şekilde uyarmasını biliyor:

Seçim kaybeden, oyu düşen arkadaşımız kendini sorgulamalı.

“Nerede yanlış yaptım?” demeli.

Suçu başkasına atmak, hele hele millete atmak sadece züğürt tesellisidir.

ANAYASA MESELESİ 

ANAYASA’nın 94. maddesinin son hükmü şöyle:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine katılamazlar.”

Muhalefet, Anayasa’nın bu hükmü gereği... Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı görevinden istifa etmesi gerektiğini söylüyor.

İktidar kanadı ise...

Siyasi Partiler Yasası’ndaki milletvekilliğiyle ilgili sürecin bu anayasa hükmünün dışında kaldığını, yerel seçimlerle ilgili doğrudan bir düzenleme olmadığı için Siyasi Partiler Yasası’nın bu hükmünün kıyas yoluyla uygulanacağını söylüyor.

Yani mesele o kadar da basit bir mesele değil, işin içinde hukuki ve teknik bir tartışma var.

Bu tartışmanın ayrıntılarına dalmadan kanaat oluşturmak, fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmaya benziyor.

Kılıçdaroğlu’nun vaaz gibi propaganda filmi

Haberin Devamı

ŞENER ŞEN KONUŞTU DA NE OLDU?

METİN Akpınar ve Müjdat Gezen olayıyla ilgili olarak...

Şener Şen konuştu.

Şöyle dedi:

“Demokrasi, yönetimi övmekten ibaret değildir. Silahlanıp sokağa dökülmedikçe her insan düşüncesini rahatlıkla söyleyebilmeli. Siyasiler de bunu hazmetmeli. Ama eleştirenler de eleştirilerini demokrasi ortamına zarar vermeyecek biçimde yapmalılar.”

Gayet makul, gayet demokrat, gayet hakkaniyetli, gayet kabul edilebilir bir açıklama.

Fakat bazıları, bu sözleri...

Galiba içinde “Ayağından asarlar” ya da “Mahzenlerde zehirlerler” vurguları geçmediği için olacak...

Gayet yavan, gayet ortacı, gayet suya sabuna dokunmaz, gayet ne şiş yansın ne kebap, gayet yalaka buldular!

Haberin Devamı

“Ayağından asarlar” demeyeni ortacı, “Mahzenlerde zehirlerler” demeyeni yalaka bulanlar...

Şimdi de çıkmışlar...

Cem Yılmaz’a, Yılmaz Erdoğan’a, Şahan Gökbakar’a...

“Metin Akpınar söz konusu olduğunda susuyorsunuz ama sıra kendi çıkarlarınıza gelince konuşuyorsunuz” diyorlar.

E sen makul ve hakkaniyetli konuşana...

Yalaka, ortacı muamelesi yaparsan...

Onlar da susmayı, konuşmaktan daha hayırlı bulurlar.


CEM YILMAZ MISIR PARASIYLA ÇIKMADI

20 liralık sinema biletini mısırla birlikte 30 liraya satıp, sonra da bunun sadece 5 lirasını film yapımcılarına veren sinema salonları şirketinin sorumlusu...

“Yeni Cem Yılmaz çıkartırız” demiş.

Bir mısır parası katakullisiyle yeni Cem Yılmazların çıkacağını sanan bu kafaya şöyle seslenmek istiyorum:

Efendiler!

Haberin Devamı

Sinema salonlarınız olabilir... Hatta tekel dahi oluşturabilirsiniz... Biletin yanında mısır kakalayıp paranın büyük kısmını cebe atacak uyanıklıkta da olabilirsiniz...

Ama topunuz bir araya gelip kırk yıl uğraşsanız... Yine de bir tek Cem Yılmaz çıkaramazsınız!

YIL DEĞİL MEVSİM

“2018 senin için nasıl geçti”
sorusu karşısında dut yemiş bülbüle dönüşürken... “Geçen yaz senin için nasıl geçti” sorusuna hemen ve derhal şakır şakır cevap verebiliyorum.

“2019’dan ne gibi beklentilerin var” sorusu karşısında kekelemekten öte bir şey yapamazken... “Önümüzdeki kış ne yapacaksın” sorusuna bin versiyonlu cevaplar geliştirebiliyorum.

Galiba benim zihnim yıllara değil de mevsimlere odaklı!

Haberin Devamı

BEN ARTIK İSTİYORUM Kİ

Daha az tanıdığım, daha çok dostum olsun.

Daha az dizi izleyeyim, daha çok film izleyeyim.

Daha az polemiğe gireyim, daha çok anlayış göstereyim.

Daha az konuşayım, daha çok susayım.

Daha az bilgiçlik taslayayım, daha çok meraklı olayım.

Yazarın Tüm Yazıları