Kılıçdaroğlu’nun ilk kez yaptığı şey

Mesele etmeyi bırakın, Akşener’in masadan kalkmasını “Arada bir ülkücü damarı tutar” diyerek hoş görmüştü.

*

Kurultay konuşmasından anlıyoruz ki...

Aslında büyük mesele etmiş bu konuyu.

*

Şöyle dedi konuşmasında Kılıçdaroğlu:

*

“Masadan kalkmalar, masaya geri dönmeler. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım”.

*

“Ülkücü damarı tutar” diye sempatiyle anılan Akşener, şimdi sırta hançer saplayan elin sahibi olarak anılıyor.

Vay ki vay.

*

Bu arada Nazım Hikmet’in “Ateşi ve ihaneti gördük” dizesini de okudu Kılıçdaroğlu.

*

Cem Karaca’nın yazdığı şu dizeleri de okuyabilirdi aslında:

*

“Ben suyumu kazandım da içtim / Ekmeğimi böldüm de yedim / Alkışı duydum ihaneti gördüm...”

*

Neyse... Ben şimdi gazeteci Aytunç Erkin’in yeni çıkan “MASA / ‘96 Saat’in Öyküsü” adlı kitabı okumaya başlayacağım.

*

Kitaba göre Akşener, masadan kalktığında Aytunç Erkin’e...

“Kovuldum masadan Aytunç kardeş” demiş.

*

Belki Meral Hanım’dan da “Kovulduk ey halkım unutma bizi” diye bir haykırış bekleyebiliriz.

KURULTAY İZLENİMLERİ

- SALON hakimiyeti açısından başa baş bir durum vardı sanki. Yarısı Kılıçdaroğlu, yarısı Özgür Özel diyordu.

*

- Divan başkanı İmamoğlu, salona şöyle bir bakıp içinden “Ya ben bu partiyi alırım ya bu parti beni” demiş midir acaba?

*

- Ali Mahir Başarır ile Mahmut Tanal arasındaki yumruklaşmanın devamı gelecek diye ödüm koptu.

*

- İmla avcıları, gün boyu Kurultay salonuna asılan pankartları incelemiştir sanırım.

*

- Alkış almak isteyen, haklı olduğunu vurgulamak isteyen, adayının çok iyi olduğunu anlatmaya çalışan her konuşmacı, “Atatürk” dedi.

*

- Partideki sağcılaşmaya karşı bayağı bir direniş varmış. Konuşmacıların en fazla şikâyet ettiği konu buydu.

*

- Seçim yenilgisinin şokunun hâlâ atlatılamadığını fark ettim. Bir travma olmuş bu yenilgi. Partinin ilk yapması gereken bu travmanın atlatılması için terapi çalışması olmalı. Böyle gitmez bu iş.

*

- İlhan Cihaner, Örsan Öymen... Artık aday olmamalı.

HALKIN UMUDU VE EMİR SARIGÜL

KILIÇDAROĞLU salona girerken yanındakiler slogan atıyor:

*

“Halkın umudu Kılıçdaroğlu! Halkın umudu Kılıçdaroğlu!”.

*

Baktım, Kılıçdaroğlu için bu sloganı atanlardan biri de Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül.

*

Ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam...

“Emir, sen hele biraz uzak dur” derdim.

*

Emir, “Neden efendim” diye sorduğunda ise şu cevabı verirdim:

“Uzun hikâye. Sonra sana anlatırım nedenini. Ama şimdilik sen biraz uzak dur”.

AK PARTİ ANKARA İÇİN ŞÖYLE BİR ADAY

- İCRADA, projecilikte Melih Gökçek gibi olacak.

- Üslupta, yaklaşımda Mansur Yavaş gibi olacak.

*

Kim bu iki özelliği taşıyorsa...

Aday o olabilir diye düşünüyorum.

*

Niye ilgileniyorum bu işle?

Çünkü ben maalesef üstüme vazife olmayan şeyleri yapmaya karşı biraz hevesli bir kişiliğe sahibim.

NUMAN KURTULMUŞ BAŞLATTI BU İŞİ

BAKIYORUM son günlerde Gazze katliamı ile Srebrenitsa Katliamı arasındaki benzerliğe dikkat çekenler çoğaldı.

*

Hakkını teslim edelim:

Bu benzetmeyi ilk yapan isim TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş oldu.

*

Kurtulmuş, Bosna’ya yaptığı ziyarette şu üç olay arasında paralellik kurdu:

- BİR: Auschwitz Katliamı

- İKİ: Srabnenitsa Katliamı

- ÜÇ: Gazze Katliamı

*

Kurtulmuş, nasıl bir benzerlik kuruyor bu üç olay arasında?

Şöyle bir benzerlik:

Batı, bu üç olayın da seyircisi oldu.

*

Kısacası Kurtulmuş, Batı’nın katliamlar karşısında seyirci kalmak gibi bir alışkanlığı olduğunu hepimize hatırlattı.

Çok da iyi yaptı.