Halk TV ve Aslı Baykal olayına değinmenin vakti geldi de geçiyor

DENİZ Baykal’ın bir oğlu, bir kızı var.

Haberin Devamı

Oğlu tıp profesörü...

Gayet mütevazı, etliye sütlüye karışmayan, işine bakan, para pul işlerine hiç girmeyen biri...

*

Kızı Aslı’ya gelince...

Babasının sağlık sorunları baş gösterene kadar ortalarda pek görünmezdi.

Fakat ne zaman ki Deniz Bey rahatsızlandı, Aslı Baykal da bir anda en çok tartışılan isim haline geldi.

*

Babasının malıymış gibi Halk TV’ye el koydu.

24 yaşındaki oğlunu televizyonun başına CEO olarak atadı.

Halk TV’de görev yapan saygın isimleri kovdurdu.

Şimdi de Halk TV’yi satışa çıkarmış, hatta dedikodular doğruysa satmış bile!

*

CHP çevrelerinde herkes şu iki hususu çok iyi biliyor:

- BİR: Deniz Bey Halk TV için cebinden tek kuruş bile koymadı!

- İKİ: Ancak Halk TV’nin satışından gelen para, cebe konacak!

*

CHP çevrelerinde en çok konuşulan konu bu...

Haberin Devamı

Fakat bu konuşmaların tümü perde arkasında, fısıltı halinde yapılıyor.

- Kimse ortaya çıkıp da “Neler oluyor” falan demiyor.

- Kimse ortaya çıkıp da “Aslı Baykal da nereden çıktı” falan demiyor.

*

Ve bütün bu öyküde ben en çok...

Bütün bir siyasi hayatı boyunca kendisini para pul işlerinden sakınmayı başarmış Deniz Baykal’a üzülüyorum.

 

ALMANYA FESİ TAKIP ATATÜRK’E İFTİRA ATINCA

İÇİMİZDEKİ Atatürk düşmanı fesliler yetmezmiş gibi...

Halk TV ve Aslı Baykal olayına değinmenin vakti geldi de geçiyor

Şimdi de Almanya kafasına fes geçirip Atatürk düşmanlığı yapmaya başladı.

*

Alman devlet televizyonu ARD, yayınladığı bir programda...

Atatürk’ün Hitler’den zehirli gaz aldığını falan öne sürdü.

Hitler’in zulmünden kaçanların Atatürk Türkiyesi’ne sığındıklarını unutarak...

*

Fakat şöyle bir durum da ortaya çıktı:

İçimizdeki fesliler konusunda gayet cevval olanlar, nedense kafasına fes geçirip Atatürk’e hakaret eden Almanya’nın fesli resmi televizyon kanalı karşısında kıllarını bile kıpırdatmamayı seçtiler.

*

Neden acaba?

Fes Alman’ın üzerinde iyi mi duruyor nedir?

 

Haberin Devamı

MUHARREM İNCE ÇİLEDEN ÇIKTI

RAHMİ Turan, üç gün önce köşesinde şunu yazdı:

*

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir gazeteci arkadaşımla ‘Rahmi Bey üzülmesin’ diye haber gönderdi. Teşekkür ediyorum”.

Muharrem İnce, işte bunu okuyunca tam anlamıyla çileden çıkmış.

*

Konuyla ilgili olarak şunları söyledi Muharrem İnce:

*

“İftiraya uğrayan benim, iftiraya uğramama neden olan kişi Rahmi Turan. Genel Başkan iftiraya uğrayana değil de iftiraya kaynaklık eden kişiye ‘üzülme’ diye haber gönderiyor. İşte asıl buna üzüldüm. Hem de çok üzüldüm. Genel Başkan bana ‘Biz Muharrem Bey’i biliriz. Onun Saray kapısına gideceğine ihtimal bile vermeyiz. Söyleyin ona üzülmesin’ diye haber göndermiyor. Ama Rahmi Turan’a üzülmesin diye haber yolluyor. Ben buna üzülmeyeyim de ne yapayım?”

 

Haberin Devamı

KİBRE KARŞI OMUZ OMUZA

AK Parti’nin yanından yöresinden bir kibir durumu ortaya çıktığında...

Genelde konu ya geçiştirilir ya da görmezden gelinirdi.

Bu sefer öyle olmadı.

*

Güngören’de Belediye Başkan Yardımcısı’nın kibirli tavrı, hem AK Parti’den hem de muhafazakâr kesimden hak ettiği tepkiyi gördü.

- Mesela Yeni Şafak’ta balyoz gibi yazılar yazıldı.

- Mesela Mehmet Metiner, Şamil Tayyar... Çok güçlü tepki verdiler.

- Mesela AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Meclis üyeliğinden de gitmeli” dedi.

*

Bu arada...

AK Parti İstanbul İl Başkanı devreye girdi.

Ve Güngören Belediye Başkanı’nın “İlgili kişi istifa etmiştir” falan diyerek konuyu geçiştirmesine izin vermedi.

*

Haberin Devamı

Muhafazakâr kesimde herkes ama herkes...

Tuvalet önünde selam nöbeti tutma cezası verilen belediye çalışanı Enes’le dayanışma içine girdi.

*

Kısacası...

Muhafazakâr kesimde...

Kibre karşı omuz omuza durumu ortaya çıktı.

*

Kibir ancak...

Böyle kararlı, böyle tavizsiz, böyle dışlayıcı, böyle topyekûn bir tutum alındığında bitirilebilir.

 

İLK DENEYİMLERİM

- İlk kez kivi yediğimde... Meğer kiviye alerjim varmış, az kalsın ölüyordum.

*

 İlk kez suşi yediğimde... “Bu ne tuhaf bir şey ya... İyi ki Japon değilim” dedim.

*

- İlk kez mıhlama yediğimde... Ekmeği banmalara doyamamıştım.

*

- İlk kez avokado yediğimde... Kendimi birden acayip alafranga hissetmiştim.

*

- İlk kez çiğköfte yediğimde... “Allah! Allah! Ne anlıyorlar bundan” demiştim.

*

Haberin Devamı

- İlk kez donat yediğimde... Kendimi Amerikan polisi gibi hissetmiştim.

*

- İlk kez tantuni yediğimde... İcat edene dua üstüne dua etmiştim.

 

AHMET NECDET SEZER’E BİR TEK ONU DİYEMEZSİN

CEM Uzan, Ahmet Necdet Sezer için “Türkiye’nin en gizli FETÖ’cüsü” demiş.

*

Sezer’i çok eleştirmiş, hâlâ da eleştiren biri olarak söylüyorum:

FETÖ’ye herkesi bir biçimde bulaştırabilirsin ama Sezer’i asla!

 

ROBERT HAVAALANIMIZI ÇOK BEĞENDİ GEYİĞİ

AMERİKAN basınında “ünlü Türk sanatçı Haluk Bilginer New York JFK Havaalanı’na hayran kaldı” diye bir haber yayınlanır mı?

Yayınlanmaz.

Ama Türk basınında “ABD’li ünlü aktör ve şarkıcı Robert Davi, İstanbul Havaalanı’nı çok beğendi” diye haber yayınlanır.

*

Neden?

Neden olacak?

Kompleksten, tabii ki kompleksten.

Yazarın Tüm Yazıları