Elif Türkmen Doğan’la ilgili birkaç izlenim

- Aritmetik gibi, rakamlar gibi hiç kazanamayacağı şeylerle savaşıyor. Bu yüzden kaybedenlerden olması kaçınılmaz.

Haberin Devamı

*

- “Yanlış yaptım, hata yaptım” dese... Belki de olayı hafifletip tartışmaları boşa düşürecek. Ama demiyor.

*

- “Yanlış yaptım” dese... “İstifa ediyorum” dese... Ardından da “Ne mutlu bana ki söz konusu parayı cebime atıp istiflememişim” dese... Belki yine olayı hafifletecek. Fakat heyhat!

*

- Hem “Partimin istifa çağrısına uyarım” diyor, hem de “İstifa etmemi gerektiren bir durum yok” diyor. Yani partisinin kendisine gereksiz, haksız ve insafsız bir istifa çağrısında bulunduğunu ima ediyor. Yani “asla zarar vermem” dediği partisine zarar veriyor.

*

- Tıpkı partisi gibi kendisi de kriz yönetiminden hiç ama hiç anlamıyor. Susulmaması gereken anda susarak konuyu geçiştirebileceğini düşünüyor. Sonra konuşuyor. Ama çok geç kalmış oluyor.

*

- Bazen yiğitlik, istifa etmeyerek değil istifa ederek sergilenir. Bundan hiç ama hiç haberi yok.

Haberin Devamı

Elif Türkmen Doğan’la  ilgili birkaç izlenim

SİZİN ECDADINIZ KİM?

NİLHAN Osmanoğlu kendisini eleştirenlere şöyle seslenmiş:

“Sizin ecdadınız kim?”

*

Benim ecdadım Deli İbrahim’dir Nilhan Hanım.

Var mı diyeceğin?

ÖZCAN PURÇU SEN TEMİZ KAL

ROMAN milletvekili Özcan Purçu’nun temiz, tertemiz kalmasını öyle çok istiyorum ki...

*

Hakkında çıkan çirkin iddialara cevap verirken gördüğümde...

İçim titredi resmen.

EVET Mİ, HAYIR MI?

KARŞISINDAKİ kitleye “evet mi, hayır mı” diye sorup istediği cevabı almak isteyen siyasilere sesleniyorum:
Ahali iyice alışmadan sormayın bu soruyu...

Yoksa rezalet çıkabilir.

HAYIR’A ÇALIŞAN ŞEYLER

- Rektör, kaymakam gibi kamu görevlilerinin evet kampanyasına katılması...

*

- “Hayır” diyenlerin dibinde hemencecik polisin bitmesi...

*

- “Bana evet demem için üç neden söyle” sorusuna hap gibi bir cevap verilememesi.

*

- Reklamda geçen hayır sözcüğünden bile buram buram korkulması...

İNADINA İKİSİNE DE LAF ÇAKACAĞIM

AK Parti’yi eleştirince...

“Bravo! Şak! Şak! Şak! Yürek mi yedin! Aferin! İşte tarafsızlık! İşte aydın tavrı!” falan filan...

*

CHP’yi eleştirince...

Haberin Devamı

“Hükümete yaranmaya çalışıyorsun! Taraflısın! Korkaksın! Aydın değilsin!” falan filan...

*

Bi yürüyüp gidin işinize!

 

YALANCI ÇOBANLAR

BAŞBAKANLIK bir selamlaşma genelgesi yayınlamış.

Hayırlı günler, hayırlı işler” falan demek yasaklanmış bu genelgeyle.

*

Bir anda herkesin diline düştü bu genelge.

Sosyal medyada elden ele dolaştırıldı.

*

Oysa genelge baştan sona sahte.

Sahtekârın teki oturmuş, böyle bir yalan uydurmuş.

*

Hadi işin ahlak boyutunu bir anlığına bir tarafa bırakıp soralım:

Önce yalan söyleyenin sonra söylediği doğruya kim inanır?

EN SEVDİĞİM BEŞ TÜRKÜ

1- DRAMA KÖPRÜSÜ: Hele bir de Ruhi Su söylerse... Tadından yenmez.

*

2- CEMALİM: Ürgüp yöresinden... Erkin Baba bile söyledi bu türküyü... Muhteşemdir.

*

Haberin Devamı

3- GESİ BAĞLARI: Selda Bağcan söylerken ve Tanpınar’ın “Beş Şehir”i okunurken dinlenecek. Başka türlü olmaz.

*

4- İŞTE GİDİYORUM ÇEŞMİ SİYAHIM: Üst üste 45 kere dinlenir, yine de bıktırmaz.

*

5- ALTIN HIZMA MÜLAYİM: Irak Türkmen duyarlılığının naifliğine kurban olurum ben.

BEN ARTIK BİR OFİS İNSANIYIM

- Elim ikide bir masamın yanındaki kahve makinesine gidiyor.

*

- Odamın kapısının önüne çıkıyorum sık sık... Amaçsızca, istemsizce.

*

- Keyfim yerinde olduğunda iki çay söylüyorum, biri açık.

*

- Öğle yemeklerini ofiste gruplaşmak için fırsata çeviriyorum.

*

- Çalışma arkadaşlarıma “hacı, başkan, hoca, müdür, hafız” falan diye sesleniyorum.

*

- Ofis ortamında küçük gerginlikler yaratmaya bayılıyorum.

*

Haberin Devamı

- Uzun toplantılardan çok ama çok hoşlanıyorum.

*

- En küçük bir sorunu bile toplantıyla çözmeye çalışıyorum.

*

- Ofiste rivayet, tevatür çıkarıyor, gıybet çeviriyorum.

*

- Ofisimin penceresinden Bağcılar manzarasına bakıp bakıp iç geçiriyorum.

*

- Arayan herkese “toplantıda” dedirtmenin keyfini çıkarıyorum.

*

- Sabahları ofise girdiğimde acayip enerjik bir şekilde “günaydın” diyorum.

*

- Bel ve sırt ağrılarımda bir artış kaydediyorum.

*

- “Bunlar benim arkamdan ne dedikodu çeviriyorlardır ama” falan diye tatlı tatlı kuşkulanıyorum.

*

- Mali işler sorumlusundan ve bina müdüründen ben de gıcık kapmaya başlıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları