Demokrasi gençlerle çok daha güzel

Çok, çok büyük bir oy potansiyeli bu. Hiçbir seçimde ilk kez oy kullanacakların sayısı bu denli fazla olmamıştı.

*

Her zaman söylüyorum:

6.5 milyon genç için bir genelleme yapılamaz. “Gençler şunu istiyor” ya da “Gençler bunu istemiyor” denemez. Toplumda ne kadar çeşitlilik varsa gençler arasında da o kadar çeşitlilik var.

*

Peki gençlerin hiç mi ortak noktaları yok.

Tabii ki var:

*

- Süper dijitalleşmiş durumdalar.

- Ebeveynlerinden farklı tutumlar alabiliyorlar.

- Kendileriyle üstten üstten konuşulmasından hoşlanmıyorlar.

- Şahane özet geçiyorlar.

- Çok çabuk sıkılıyorlar.

- Kendileriyle aynı dili konuşmaya çalışan yetişkinlerdeki yapaylığı hemen fark edebiliyorlar.

- Mavraya sonsuz açıklar.

- Kendilerine özgü bir dilleri var.

*

Her siyasi parti, gençlerin bu ortak özelliklerini gözeterek kampanyalar yürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her gittiği ilde mutlaka “gençlik buluşmaları” etkinliklerine katılıyor. CHP, İYİ Parti, gençleri seçim günü mobilize etmek için şimdiden çalışmalar yapıyor. Partilerin gençlik kolları, siyasette hiç bu denli önem kazanmamıştı.

*

Gençliği hesaba katmayanın kaybedeceği bir seçim sürecine giriyoruz. İyi ki böyle. Çünkü demokrasi, gençlerle çok daha güzel.

AYIP TUTUM... DAHA AYIP TUTUM...

- AYIP TUTUM: Siyasetçinin mezhebiyle ilgilenmek. Siyasetçiyi mezhebine göre değerlendirmek. Mezhep ayrımcılığı yapmak.

*

- DAHA AYIP TUTUM: “Falanca çok iyi bir siyasetçi ama mezhebi nedeniyle oy alamaz, o nedenle aday yapılmamalı” görüşünü savunmak.

BİLDİRİDEKİ HANGİ VURGU İMAMOĞLU’NU İLGİLENDİRİYOR

Altılı Masa’nın son toplantısından çıkan sonuç bildirisindeki şu cümleyi dikkatle okuyalım:

*

“Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz.”

*

Bu cümlede yer alan “HALKIN TERCİHLERİNİ YANSITACAK ŞEKİLDE” vurgusu var ya...

İşte bu vurgu, İmamoğlu’nu çok yakından ilgilendiriyor. Bu vurgu nedeniyle İmamoğlu, Anadolu şehirlerinde kitlesel gösterilere daha fazla yönelebilir.

EN SEVDİĞİM İŞ: SELDA BAĞCAN’I SAVUNMAK

Selda Bağcan, Sabah’a verdiği demeçte şöyle demiş:

*

“Siz hiç İncil yakan veya yırtan bir Müslüman gördünüz mü? Ben görmedim, göremeyiz.”

*

İslam adına terörizme başvuran bazı fanatik tipleri hatırlatarak Selda Bağcan’a itiraz edenler var.

*

İyi ama İslam adına terörizme başvuran fanatik tipleri İslam dairesi içinde gören yok ki. Selda Bağcan, yaklaşımını ortaya koyarken bunu dikkate alıyor. Fanatik teröristlerin, İslam dairesinin dışında kaldıklarını varsayıyor haklı olarak. Bu şekilde bakıldığında Selda Bağcan sonsuz haklı oluyor.

*

Hayatımda en sevdiğim işi yaptım: Selda Bağcan’ı savundum. Yaşasın!

TARTIŞMAYA AÇMAYACAĞIZ DEYİP TARTIŞMAYA AÇMAK

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın adaylığıyla ilgili hukuki konuyu tartışmaya açmayacaklarını söylemişti.

*

Bunu söylediği için kendi kitlesi tarafından eleştirilince...

Altılı Masa bildirisinde bu konuyu tartışmaya açmış oldu.

*

Lider o kişidir ki...

Doğru bellediği yoldan gider ve kendi kitlesini de o yoldan gitmeye ikna eder.

SEVDİĞİM RUSLAR SIRALAMASI

Bir numaram Gogol... İnce alayın büyük üstadı.

*

İki numaram Çehov... Paltodan çıkan muhteşem hicivci.

*

Üç numaram Tolstoy... Bilge dede gibi maşallah.

*

Dört numaram Dostoyevski... Onun yeri her zaman ayrı.

DOĞRU / YANLIŞ

- DOĞRU: İsveç, İsrail Büyükelçiliği önünde Tevrat yakmaya kalkışan adamın tekine izin vermemiş.

*

- YANLIŞ: Tevrat konusundaki tutumu doğru İsveç’in. Yanlış, Kuran konusundaki tutumunda ve sergilediği devasa çifte standartta.