TDK’dan XIV. Louis yöntemi

"EKSİK etek sözlükten çıkıyor" başlıklı Şehriban Oğhan’ın haberini (Hürriyet, Çarşamba, 12 Temmuz 2006) okuyunca çok şaşırdım.

Sözlüğe müdahalenin gerekçelerini görünce, düşünme yeteneğimi kaybettim. Çünkü yapılan işin mantığını anlayamadım.

Veled Çelebi İzbudak’ın Atalar Sözü’ndekiler başta olmak üzere, bütün atasözlerinin yaşamımızın, duygularımızın, zaaflarımızın ve yüceliklerimizin bir yansıtıcısı olduğu kanısındayım. Yapılanı kültür birikimimize müdahale sayarım.

Ben birçok argo söz bilirim, Ferit Devellioğlu ile Hulki Aktunç’un argo sözlükleri çalışma masamın üzerindedir. Konuşmalarımda, yazılarımda argo kullandığımı anımsamıyorum. Ama argo, bir dilin baharatıdır. Lezzet vereceğine inandığım anda, yazıma da koyarım.

Aile içi şiddetin kol gezdiği, töre cinayetlerine her gün gazete sayfalarında rastlanıldığı bir ülkede, hayat gerçeği dururken sözlük gerçeği ile bunun önüne geçilmesi mi düşünülüyor acaba?

Ayıklanacak sözlere baktım, ben bunların sözlüklerde kalmasından yanayım.

Bu atasözleri yüzünden mi oluyor her kötü şey?

Sözlük ayıklama girişiminde, sığ, modası geçmiş, sözümona bir feminist anlayışın izdüşümünü seziyorum.

* * *

TELEFONDA konuştuğum Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın, "Gençlerimizin bu sözlerden etkilenmemesini, bu sözlerin bizim kültürümüze ait olup olmadıklarını da araştıracaklarını" söyledi.

Aynı ayıklama doğrultusunda, Çingeneler üzerine sözlerin de sözlüklerden çıkarılacağını belirtti.

Şimdi biraz da araştırmacılar adına konuşalım.

Sözcükler ya da atasözleriyle ilgili çalışma yapacak olan bir uzman, genç bir bilim adamı, bu atasözlerini bulamayacak. Mecburen eski kaynaklara, sözlüklere başvuracak.

Fransız kralı XIV. Louis’in oğlunun klasik yazarların kitaplarındaki uygunsuz kelimeleri, konuları okumaması için onları sansürleyip kitapları öyle sunarlarmış. Dauphin için yapılan bu arındırma tarihe Ad Usum Delphini olarak geçmiş. Sanırım bu sözlük de böyle bir özellik taşıyacak .

Sokakta bir argo söz duyduklarında gelip sözlüğe bakacaklar ama karşılığını bulamayacaklar. Unutmayalım ki, yazılı kültür dışında bir de sözlü kültür vardır. Onu da kimse sansürleyemez.

* * *

DİL hayata karşı olur mu?

Bu sorunun doğru yanıtını verirseniz, gerçeği bulursunuz.
Yazarın Tüm Yazıları