Yalçın Bayer: Yeter! Söz Milletin






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Göcek'teki böcekler

GÖCEK, Turgut Özal tarafından 'keşfedilip' dünyaya sunulan gözde bir turizm merkezi oldu. Ranta her zaman açık. Güzel koylarına göz koyanların ağızları sulanıyor.

Bu nedenle siyasetin eli her zaman oralarda bir şeyleri karıştırıyor.

Fethiye'ye bağlı bir belde olan Göcek, dünya turizminin VIP'i sayılıyor. Ünlüleri taşıyan yatlar, Göcek'e uğramadan Ege ve Akdeniz'i turlamıyorlar.

Ama Göcek'te ise siyasetin oyunları bitmiyor.

Belediye Başkanlığı'nı iki dönemdir DYP'li Mustafa Tunç kazanıyor. 9 Meclis üyesinden 5'i CHP, 4'ü de DYP'li. Ancak Göceklilere göre, Tunç'a karşı rant peşinde koşan küçük bir grup fanatik, kan davası şeklinde bir kampanya yürütüyor.. İçişleri Bakanlığı'na yapılan ihbarlar sonucu, İzmir'den gönderilen Mahalli İdareler Kontrolörü Abdullah Yıldırım teftiş raporu hazırlıyor.

BAŞKAN GÖREVDEN ALINIYOR

Hakkında, bir kadının zilyetliğindeki Hazine yerine belediyeye ait çay bahçesi açmak, Encümen kararı ile verilen cezaları tahsil etmemek, bir dilekçeyi yanıtlamamak, belediyenin kullandığı temizlik maddelerini bir belediye meclis üyesinin marketinden almak, bir işyerindeki tuvaleti projesine uygun olmadığı için iptal etmek ve bir lokantaya ruhsat ayrıcalığı tanımak, gibi iddialar bulunuyor.

Hangi belediye başkanının buna benzer işlemleri yok diyebilirsiniz. Ama Göcekliler, başkanlarının görevden alınmasının arkasında ANAP'ın tertibinin yattığını söylüyorlar. İçişleri Bakanlığı'na gönderdikleri dilekçelerde ‘‘Başkanımız iki dönemdir bu görevde bulunmakta ve Göcek onun sayesinde akıllı ve çevreye duyarlı bir şekilde gelişmektedir. Beldemizin bu doğru gelişimi bazı rant çevrelerini çileden çıkarmakta ve bunlar son seçimlerde rant kavgasını kaybettikleri için düzmece raporlar hazırlatmaktadırlar’’ diyorlar.

ANAP'LI OLAN CHP'LİLER

Başkan Tunç, rapor sonucu geçen kasım ayında görevinden alınıyor. Tunç da yargıya itiraz ediyor.

Ancak Tunç'un görevden alınmasından bir hafta sonra da beş meclis üyesi -Recep Şatır, Yusuf Ugan, Yılmaz Dim, Mehmet Demirel ve Bülent Fidan- CHP'den istifa ediyor. Bunlardan dördü genel merkezde yapılan törenle ANAP'a geçiyor. Eski CHP'li, yeni ANAP'lı Recep Şatır da başkanvekili seçiliyor. İlk iş olarak da 36 işçinin görevlerine son verip yerlerine yenilerini alıyor.

Göcekliler, ‘‘Bakalım bu transferin altından ne çıkacak?’’ diye meraklanırken, bir gelişme dikkat çekiyor:

Fethiye'ye 8 km. uzaklıkta harika güzellikteki İnlice Koyu'nun, ANAP'lılarca kapatılmak istendiği söylentileri yayılıyor.

CHP Muğla İl Başkanı Necdet Vecdet Seçer, yerel 'Bölge' Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, ‘‘Göcek Belediye Başkanı'nın görevden alınma pazarlığını bilmiyoruz, ama tahmin edebiliyoruz. ANAP'ın olmadığı Göcek'te geçmişin boyutları ve ödenen diyet borcu değerlendirilmelidir. Siyasi ideolojisi olmayan bu insanlar utanmadan nasıl sokağa çıkıyor, merak ediyorum. Göcek hiçbir zaman Özal'ın köyü olmamıştır. Göcek adaları Özal'a peşkeş çekilmiş olsa dahi yönetimde ANAP hiçbir zaman yer almamıştır’’ diyor.

Gazete bir gün sonra da, ‘‘ANAP Milletvekili Hasan Özyer'in gözü 250 dönümlük İnlice merasında mı?’’ diye soruyor. Ancak Özyer, olayı yalanlayarak gazeteyi dava ediyor.

İnlice, ünlü Katrancı Koyu kadar güzel bir koy... Eskiden bir bölümü köy merasıymış. Yakın zamana kadar SEKA Dalaman işçilerinin plaj yeri olmuş. Ancak SEKA'nın özelleştirilmesinden sonra koya sahip çıkmak üzere DYP'li Tunç, burayı belediyenin mücavir sahasına almak istemiş, ancak birtakım güçler tarafından engellenmiş. Bunu, görevden alınan başkan Tunç açıkca ifade ediyor; ‘‘Biz buranın temizliğini yapar, halka da açardık’’ demiş. Ancak, Ankara Milli Emlak'tan ‘‘Burası satılamaz, kiralanamaz’’ denmiş sürekli... Bu nedenle Göcekliler, burasının gizlice tahsis edilmesinden endişe duyar hale gelmişler.

MİLLETVEKİLİNİN YEĞENİ

Başkanın bu işi kurcalaması, görevden alınma nedeni olabilir mi? Bunu düşünenler de bulunuyor.

Bu sırada koyun bitişiğindeki özel mülkiyetteki 26 dönümlük bir alanda yatlar için çekek inşaatı başlayıvermiş. Göcekliler, ‘‘Eyvah, koya sızıyorlar’’ diye endişelenmişler. İmzalar toplamışlar; resmi makamlara yazılar yazmışlar. Bakmışlar ki bu çekek yerini yapan kişi, ANAP Muğla Milletvekili Hasan Özyer'in yeğeni Süleyman Kaya'ymış. Ve şimdiki yönetim, tepkiler karşısında yıkmak zorunda kalmış.

YARIN: ANAP Muğla Milletvekili Hasan Özyer, ‘‘Beni çekemiyorlar’’ diyor.

Tahran-Ankara hattında Hizbullah

ARAŞTIRMACI yazar Ercan Çitlioğlu'nun üzerinde çok konuşulan ‘‘Yedekteki Taşeron: PKK - Asala’’ adlı kitabından sonra tartışma yaratacak bir eseri daha yayınlandı: ‘‘Tahran-Ankara Hattında Hizbullah’’ (Ümit Yayınları).

Oktay Ekşi'nin kitaba yazdığı önsözde, ‘‘Yazdıkları ve TV ekranlarında söyledikleri kamuoyunda önemsenerek izlenen bir uzman’’ olarak tanımladığı Çitlioğlu, özellikle terör örgütlerinin perde arkalarına inerek, çıkış noktaları, bağlantıları ve amaçlarını sergilemekte usta bir isim.

Çitlioğlu, Güneydoğu'da yaptığı gözlemleri ile arşivlerde unutulup dikkatlerden kaçan belgeleri titizlikle harmanladığı kitabında Hizbullah konusunda yanıtı aranan pek çok soruyu ‘sebep-sonuç’ ilişkisi ile gözler önüne seriyor. Türkiye'nin son 15 yılına damgasını vuran sürecin anlaşılması ve aydınlatılmasında çok önemli bir yer tutmaya aday olan kitap, gerçeklerin üzerindeki örtüyü sıyırıyor ve mutlaka okunması gerekiyor, özellikle final bölümü.

Alo SSK...

ERSİN Sümer, IBM eski genel müdürlerinden... Şoförün kalp krizi geçirdiğini fark edip 17 yolcunun hayatını kurtaran Lüks Seyahat Şirketi'nin hostesi Serap Atlı'nın SSK'lı olmadığını öğrenince Varan Turizm'i aramış... ‘‘Siz de hosteslerinizi sigorta yaptırmıyor musunuz?’’ diye sormuş. ‘‘Evet, hepsi sigortalı ve bordroludur’’ demişler. Duyarlı bir vatandaş olarak, 'Alo SSK' hattını aramış; durumu bildirmek istemiş. Telefona çıkan kişi, ‘‘Efendim dilekçe yazacaksınız’’ demiş. O zaman dilekçe yazılacaksa bu hattın ne işi var demiş içinden. Sonra dostu olan ANAP Milletvekili Yılmaz Karakoyunlu'yu aramış; onun önerisiyle bakanı aramış, ancak Özel Kalem Müdürü'ne not bırakmış.

Ersin Bey, ‘‘Lüks Mersin Seyahat firması yetkilisi, 'Bizde her hostes sefer başına ücret alır. Otobüs firmalarının hiçbirinde hostesler sigortalı çalışmaz' diyebilir mi?’’ diyerek Yaşar Okuyan, bu ve benzeri ulaşım şirketlerine müfettiş gönderiyor mu diye soruyor?

Yalova Kaymakamı

DÜNKÜ 'Yalova krizi'nden sonra arayan bir okurumuz diyor ki: Eskiden Yalova Kaymakamı vardı; ama onu dinleyen yoktu. Şimdi Yalova il oldu; kaymakam bir numara büyüdü. Derken 'nurtopu' gibi bir Bakan Yalovamız oldu.

Cotarelli'nin Tekel'in özelleştirilme raporuna neden o zaman itiraz etmedi; tütüncüleri düşünmek şimdi mi aklına geldi?

ANAP, MHP'nin taktiğini deniyor; Derviş'e vuruyor. Ecevit olmak üzere Bakanlar Kurulu üyelerinin ağızlarını mı diksek, fermuar mı taksak.

Fatih'e dikkat!

FATİH'ten 'kendisini dürüst bir müslüman' olarak tanıtan okurumuz anlatıyor: Fevzipaşa Caddesi'nde Malta Çarşısı girişinde OSİ adlı kömürde sandöviç satılan işyerinin sahipleri Muhammet Karataş, Akif Aksoy ve İbrahim Dönmez'dir. Şirketlerinin adı, MAİ Ltd. Şti'dir. Kural tanımazlar. Tantan'ın yaptırdığı tuğlalı merdivenin sol tarafını kesip, içerden kazarak cepheyi genişlettiler. İhbara rağmen Belediye Başkan Yardımcısı Mahir Katırcı zabıt tutturmadı. Acaba Katırcı'nın, Halıcılar'dan Vatan'a inerken Kemalettin Erbakan'ın evinin karşısında, MSP kurucularından Osman Nuri Önügören'e ait apartmanına kaçak kat atıldığından da mı haberi olmadı? Yoksa 'Mahir Abi'sine ceza yazarken elinin titremesinden mi korktu? Bir de Belediye Başkanı Eşref Albayrak'ın, makam aracı (34 FB 19) için siyah ve beyaz olmak üzere iki plaka kullandığını biliyor musunuz?''

Mesaj Kutusu

TÜYAP Beylikdüzü'nde Enerji Fuarı ile ilgili ilginç konuşmacılar var. Bugün akaryakıt ve otogazla ilgili panelden sonra yarın 'özelleştirmenin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri, Petrol Ofisi ve Tüpraş'ın özelleştirilmesi, Türkiye'nin petrol ve doğalgaz alanındaki projelerin Türkiye'nin geleceği üzerindeki önemi, Mavi Akım projesi... Türkiye'de petrol ve doğalgaz yasaları...' gibi konular tartışılacak. Bazı konuşmacılar; Hüsamettin Danış, Erdoğan Tuncer, Uğur Doğan, Ali Türkoğlu, Gökhan Yardım, Abdurrahman Salman, Tahir Uysal, Valeks Aleskorov (Azerbaycan SOCAR), Sergio Bianhi (ENİ FPA, Mavi Akım Proje Genel Müdürü) ve Gasprom'un bir temsilcisi.

MEMLEKETİME 5 hayırlı evlat, 12 başarılı torun yetiştirmiş bir kadınım. 1973'te Tarsus'ta Beydeğirmeni'nde bağışladığım arsaya okul yaptılar. Adımı verdikleri için mutlu oldum, gurur duydum. Aldığım duyumlara göre okulumu kapatmak istiyorlarmış. Üzüntülüyüm. Eğitim-öğretim, insana yatırım diye çırpınan insanımıza hizmet eden okulun kapanmasına hiçbir mazeret kabul edilemez. Okul civarı köy ve mahalle sakinleri ‘okulumuz kapanmasın’ diye çırpınmakta, seslerini duyuramamaktadırlar. Lütfen okulumu kapatmayın, eğitim ışığını söndürmeyin. 85 yaşındaki hanımın bu feryadını duyun.

Saime ÖZÇÜRÜMEZ-TARSUS

Yazarın Tüm Yazıları