Türkiye, Leyla Umar kartını iyi kullanmalı

MEDYA kuruluşlarının mevsimlik muhabir çalıştırmasına yol açacak sayıda gelişme üst üste yaşandı bir gün içinde.

Önce bir adet Polyanna tableti yutarak olayların iyi taraflarına abuk bir açıdan bakmaya çalışalım...

Papa, dün öğlen saatlerine kadar, beyaz ötesi kıyafetini kirletmemişti. Bartholomeos’la otururken gördüm en son, kostümünde hálá leke yoktu. Bu ziyaretten hiçbir sonuç çıkmasa bile "Papa’nın gezdiği bölgeler tertemizdi; Türk belediyeciliği süperdir" mesajını çıkarabilir, bu mesajı bütün dünyaya yayabiliriz...

***

Ayrıca Vatan Gazetesi’nin haberine göre Papa, Leyla Umar’la karşılaşmış.

Leyla Hanım "II. Jean Paul’ü ziyaret etmişliğim var Vatikan’da" demiş, Papa 16. Benedikt de bunun üzerine "Biz de bekleriz" demiş.

Leyla Umar, Fidel Castro’yu palamut balığına alıştıran kişidir aynı zamanda, malumunuz. İstanbul’dan Havana’ya balık götürüp Fidel’e pişirmişti.

Leyla Hanım, Vatikan’a da olta lüferi götürsün. O lezzeti tadan kişi, bir daha Türkiye aleyhine de İslam aleyhine de atıp tutamaz, tamam mı?

Bu arada Türkiye, Leyla Umar kartını iyi kullanmalı; sızma zeytinyağı, roka, soğan desteği sağlamalı.

***

AB Komisyonu 8 başlığın açılmamasını tavsiye etti. Hemen kendinizi atacak yüksek bir yer aramaya çıkmayın, elimizde 26 adet konu başlığı var.

Olli Rehn’in "Altın Gol" mesajı da iyi okunmalı.

Daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Fatih Terim’in aynı takımda tandem şeklinde oynadıkları maç hafızalarda.

Başbakan’ın Fatih Hoca’yı arayıp "Takımı toparlıyoruz Fatih Hocam" demesi yeterli olacaktır. Arda, Tuncay, İbrahim Akın, Denizlispor’dan Yusuf ve Mehmet Aurelio’nun katkısıyla zenginleşecek takımımız, altın gole gerek kalmayacak ezici bir skor yakalayabilir.

Ancak, Cihan Oskay diye biri gelirse takıma almayın bence Sayın Başbakan...

***

İstanbul şu sıralar giderek büyüyen trafik problemiyle meşgul, duymayan kalmamıştır herhalde.

Dünkü gazetelerde "Hükümet İstanbul trafiğine el koydu" başlıklı bir haber vardı. Başbakan üç bakana görev vermiş. Diğer iki bakanın performansından emin olamam, ama Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın işe el atması kesin netice verecektir.

Kısa bir süre içinde Yıldırım’ın onayladığı projelerle şehirde onlarca hızlı tren hattı oluşturulabilir.

Bu hatların İstanbul-Ankara arasındaki hızlı tren projesi gibi olmasına dikkat edersek ve sürekli çalıştırırsak, şehrin nüfusunun kısa sürede azalacağını hep beraber görürüz.

Nüfus azalırsa, trafik de azalır!..
Yazarın Tüm Yazıları