Türk metal alemine

Takım tutar gibi müzik tutarlar. Hemen her türlü iyi niyetli eleştiriyi hakaret kabul eder, damardan küfür ederler. En tahammülsüz oldukları durum, içlerinden yetişmiş şahsiyetlerin çizdikleri zikzaklardır (!). Ben de, bu tanıma uyan genç bir Hürriyet Gazetesi yazarı olmak itibarı ve onların nezninde kaypak örneklerden birini teşkil etmek suretiyle, çok sevilen biri değilim; zikzakın önde gideniyim.

Ama doğru bildiğimi de söylerim. Onca senelik mesai, üç beş gruptan fazlasını üretmeye yetmemiştir. Ve Pentagram; yaptığı ufak tefek stratejik hatayı da dikkate almazsak, bu alemin en haysiyetli çabasıdır. Müzikal altyapısına, felsefesine, iyi niyetine, duruşuna; hangisine bakarsanız bakın Pentagram Pentagram'dır ve şapka çıkartılmayı ilk günden beri hak eder.

Şimdi elimde 7. Pentagram Albümü 'Bir' var. Neden bu ülkede bu denli tırmaladıklarını anlamakta güçlük çekmekle birlikte, yaptıkları işe büyük bir saygı duymaktan da alıkoyamıyorum kendimi.

'Bir'de, yine dünya standartları ile aşık atacak altyapı ve düzenlemeler var. 'Anatolia' Albümü'nde gruba katılmış Murat İlkan'ın vokalinde ise belirgin bir olgunlaşma söz konusu. Tıpkı şarkı sözleri için geçerli olduğu gibi... 'Bir'in en iyi şarkısı kuşkusuz 'Bir'.

Bütünlüğüne, tutarlılığına, samimiyetine diyecek hiçbir şeyim yok ama 'Bir' kalitesinde üç beş şarkı daha olsa albümde, her şey başka olabilirdi. Gerçi serde metalcilik var, 'pazarlama' ayıp kaçar. Ama emin olun, doğru pazarlama stratejisi ile bu tip albümler beklenenden fazla 'iş yapabilir'. Yeter ki Pentagram 'Popçular Dışarı' popülizminden vazgeçip, 'ben niye Türk'üm, niye heavy metal üretiyorum, yaptığım işi nasıl pazarlarsam değeri anlaşılır' gibi soruların cevabını kendi kendine verebilsin...

Aksi takdirde, içi boş satanizm tartışmalarına, üç beş kişilik metal konserlerine malzeme olmaya devam edecekler çünkü.

Beş dakkada değişir bütün işler

Mazhar Alanson, kişisel albümüne ikinci klip şarkısı olarak 'New York Sokakları 5'i seçti. Öncelikle bu seçimden ötürü kendilerini kutluyorum. Ancak görüyorum ki müzik televizyonları ilk klibe gösterdikleri ilgiyi, hem de çok ilgi çekici bir klip olmasına karşın, buna göstermiyorlar. Nedeni ise çok açık. Şarkının sözlerindeki, aslen kimseyi rahatsız etmeyecek, ustalıklı argo kullanımı. Kimi kimden koruyorlar anlamıyorum. Bu müzik televizyonlarının herhangi bir etik duruşları olmadığını çoluk çocuk biliyor. Beni şaşırtan şu; bu gücü nereden alıyorlar? İstediğim parçayı yayınlarım, istediğimi yayınlamam, piyasayı kafama göre belirlerim mi işin Türkçesi?