Siyaset yeniden bulanık sularda

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz'ın yerel ve genel seçimlerin birlikte yapılmasından vazgeçmeye hazır olduğunu duyurmasıyla birlikte, Türk siyaseti yeni bir tartışma zeminine kaymış bulunuyor.

Yılmaz, ‘‘Taşı kuyuya atanlar çıkarsın’’ diyerek, topu CHP'ye atmış bulunuyor.

Başbakan, bu sözleriyle aslında ‘‘Erken seçime giden süreci Deniz Baykal bize dayatmıştı. Biz Meclis'i çalıştıramadığımız için kabul etmek zorunda kalmıştık. Şimdi CHP geri adım atarsa, biz de olumlu karşılık veririz’’ demek istiyor.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise Yılmaz'ın ‘‘Taşı kuyudan çıkart’’ çağrısına ‘‘Bu konuda hiçbir açıklama ya da değerlendirmem yok’’ karşılığını vererek, topu Yılmaz'a iade ediyor.

Baykal'ın kendisini bağlayan bir tutum almaktan kaçınmasında şu faktörlerin yattığı düşünülebilir:

CHP Lideri, herhalde hükümetin genel seçimi erteleme eğilimine girmesinin yeterli olmadığını, bu yönde somut bir inisiyatif üstlenmesi gerektiğini düşünüyor.

* * *

Tartışmayı Yılmaz açtığına göre, Baykal'ın, atılacak geri adımın siyasi sorumluluğunu yine hükümetin üstlenmesini beklemesi kendi açısından haklı bir tutumdur.

Baykal beklemeye geçerken, koalisyon ortaklarının kendi aralarında bir mutabakata varıp varamayacaklarını da görmek isteyecektir. Koalisyon ortakları anlaşamazlarsa, zaten başlangıç noktasına dönülecektir.

Bu noktada DSP Lideri Bülent Ecevit'in genel seçimin ertelenmesini isteksiz karşılaması, Baykal'ın hesabını haklı çıkartıyor gibi gözüküyor.

Ecevit ertelemeye yanaşsa bile, bunu Baykal'ın düşük profilli hükümet önerisinden vazgeçmesi, yani mevcut hükümetin aynen devam etmesi koşuluna bağlayacaktır. Baykal'ın bu ödünü vermesi ise son altı aylık stratejisini tümden inkâr etmesi anlamını taşır.

Başbakan Yılmaz'ın seçimi erteleme konusunu gündeme getirmesinin ardında herhalde şu arayış yatıyor:

Yılmaz, başından beri seçime istekli değildi. Yılmaz'ın gönlünde yatan, 2.000 yılına kadar bu hükümetle Başbakanlık görevine devam etmek. Kamuoyu, medya, iş çevreleri ve sistemin etkili çevrelerinde seçimin ertelenmesi yönünde belirginleşen eğilimi gören Yılmaz, bu ağırlığı bir baskı olarak Baykal'ın üzerine yüklemeye ve Başbakanlık süresini uzatmaya çalışıyor.

* * *

Yılmaz, Baykal'ın bu baskı altında daha fazla direnemeyerek geri adım atmak zorunda kalacağını; atmadığı takdirde, kendisine Türkiye'yi istikrarsızlığa iten lider imajını yükleyebileceğini düşünüyor olabilir.

ANAP kurmayları bu stratejide, CHP'nin kamuoyu yoklamalarında ileri bir noktada durmadığını, dolayısıyla Baykal'ın zararlı çıkacağını bildiği bir seçime girmekten çekineceğini varsayıyorlar.

Baykal'ın ise doğrudan kendi üzerine yönelen bu baskı kampanyasından rahatsızlık duyacağını tahmin etmek güç değil. Bu noktada, Baykal'ın tepkileri ‘‘kolay kestirilebilir’’ bir lider olmadığını hatırlatmak gerekir.

Her halükârda, erken seçim kararının geri alınmasının önündeki pratik ve siyasi engellerin aşılabilmesi zor gözüküyor.

Aşılabilmesi için tek bir gerçekçi çözüm gözüküyor. Bu çözüm, koalisyonun CHP'nin de katılımıyla devam etmesidir.













Yazarın Tüm Yazıları