Sinemada eşek şakası!

Amerika panikte. Çünkü, ’Snakes on a Plane’ adlı filmin gösterildiği sinema salonlarında yılan bulunmaya başladı.

Samuel L. Jackson’ın başrolde olduğu bu gerilim filmi, konusu, ismi ve seyircilerin birbirine yaptığı tehlikeli şakalar sayesinde daha şimdiden kült filmler arasına girmiş durumda.

Nasıl olsa beğenmez, yerin dibine sokarlar diye sinema yazarlarına gösterilmeyen filmin namı internet medyasında yürüyüp gitti önce.

Jackson’ın, pitonundan kobrasına bir uçak dolusu yılanı kurşuna dizdiği, yılanların da yolcuların ısırmadık yerini bırakmadığı bu kanlı filmin adı da İngilizce literatürdeki yerini aldı çok geçmeden.

Bir şeyin tehlikesinden söz etmek ya da onu kötülemek mi istiyorsunuz, "Snakes on a Plane" demeniz yeterli oluyor.

Örnek derseniz;

"Trafik nasıldı?"

"Snakes on a Plane gibi"


Daha yaratıcı kullanım şekilleri de var bu ifadenin tabii.

Meraklıları http://www.urbandictionary.com/define.php?term=snakes+on+a+plane adresine girerek daha kapsamlı bir araştırma yapabilirler arzu ederlerse.

Ben geleyim şu yılan meselesine.

Amerika’da fanatik izleyiciler, ’Snakes on a Plane’in gösterildiği sinema salonlarına yılan (zehirli yılan bulunan sinemalar bile olmuş!) salıvermeye başlamışlar.

Düşünsenize, perdede yılanların insanları nasıl ısırdığını izlerken paçanızdan içeri bir çıngıraklı yılan giriyor.

Film bir anda gerçek oluyor yani.

Şaka olsun diye yapıyorlarmış bunu.

Nasıl şaka ama?

Snakes on a Plane gibi!

Senaryo yazmayı ustalardan öğrenin

Senaryo yazmaya meraklı olanların eylülde Antalya’ya gelmesi gerek.

Çünkü 43. Altın Portakal ve 2. Uluslararası Avrasya Film Festivali bu yıl dünya sinemasının iki büyük senaristini konuk ediyor.

Pek çok yerde senaryo dersleri veren ve stüdyolara danışmanlık yapan Louis Gardel ve Michel Fessler, Altın Portakal bünyesinde atölye çalışmaları gerçekleştirecekler.

Michel Fesler, ’Farinelli’, ’Man to Man’, ’Serko’ gibi filmlerin yanı sıra, En İyi Yabancı Film Oscarı’na aday gösterilmiş ’Ridicule’ filminin ve En İyi Belgesel Oscarı’nı alan ’İmparator’un Yolculuğu’nun senaristi.

17-20 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Michel Fessler atölyesinde, katılımcılar seyredecekleri filmlerin analizlerini gerçekleştirecekler.

Louis Gardel’e gelirsek. Gardel’in senaryosunu yazdığı ’Indochine’ filmi En İyi Yabancı Film Oscarı’na layık görülmüştü. Kendisi, ’Saganne Kalesi’, ’Himalaya’, ’Doğu Batı’ gibi filmlerin de senaristi.

18 ve 19 Eylül’de yapılacak Louis Gardel atölyesinde, Fransızca veya İngilizce’ye çevrilmiş senaryolarıyla projeye başvuranların çalışmaları üzerinden örneklemeler sunulacak.

İki atölye için de irtibat telefonu 0 212 244 52.

Her ile bir Fatih Akın gerek

Geçen akşam başrollerinde Türkan Şoray ve Uğur Yücel’in oynadıkları Hayatımın Kadınısın filminin ekip yemeğinde bir sürprizle karşılaştık.

Uğur Yücel’i tebrik etmeye gelenler arasında ’Duvara Karşı’ filmiyle Altın Ayı kazanan ünlü yönetmen Fatih Akın da vardı.

Sohbet ettik biraz.

"Çok mutluyum, son filmimin çekimleri için memleketime gidiyorum" dedi ve zaten ertesi gün de soluğu Zonguldak’ta aldı.

Fatih, Yaşamın Karşı Kıyısında adını verdiği filmi ile önümüzdeki yıl Cannes Film Festivali’ne katılmayı istiyor.

Dünyanın pek çok ülkesinde aynı anda vizyona girecek filminin galalarından birini de çekimlerin yapıldığı Zonguldak’ın Filyos beldesinde yapacakmış.

Filyos’un yeşilini, mavisini, tüm doğal güzelliklerini filmde bol bol göreceğiz.

Gala sayesinde bu güzel belde eminim daha da iyi tanıtılacak.

Her ile Fatih Akın gibi bir yönetmen lazım galiba.
Yazarın Tüm Yazıları