Sedat Ergin: Sezer ilk kez MGK'da

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

MİLLİ Güvenlik Kurulu'nun her toplantısının açılışında görüntü değişmez. İçeri alınan foto muhabirlerinin çektikleri fotoğraflarda, komutanlar önlerinde duran kalın dosyalarla birlikte görülür.

Ayrıca, masanın altında tutulan kalın evrak çantalarında gerektiğinde referans yapılmak üzere getirilmiş dosyalar bulunur.

Askerler, MGK toplantılarına her seferinde uzun ve kapsamlı bir hazırlık sürecinden geçip gelirler.

Çok önceden işbölümü yapılarak, gündem başlıkları komutanlar arasında dağıtılır. Her dosya genellikle bir komutana verilir. Örneğin, RTÜK Yasası ele alınacaksa, bir komutan RTÜK'ten sorumlu olur.

İlgili komutan, kendi kuvveti içinde bir çalışma grubu oluşturarak, dosyayı bu hazırlık üzerinden en ince ayrıntısına kadar çalışır.

Bir de kesintisizliği sağlamak açısından komutanların sürekli olarak izlemekle yükümlü oldukları konular vardır. Örneğin, Fethullah Gülen dosyası sürekli bir komutanın sorumluluğundadır.

Komutanlar, her toplantı öncesinde bir araya gelerek, MGK öncesinde hazırlıklarını son kez kendi aralarında gözden geçirirler.

Bir anlamda, toplantının ‘‘oyun planı’’ burada çizilir. Kim neyi, ne zaman söyleyecektir? Asker kanadın MGK'da sergileyeceği tutumun tonu ve ölçüsüne bu toplantılarda ayar verilir.

Bu titiz çalışma, asker kanadın toplantılara yüksek bir hazırlık düzeyi ile katılmasıyla sonuçlanır.

Hükümet kanadının hazırlık düzeyinin aynı ölçüde olduğunu söylemek her zaman mümkün değildir.

Şu da objektif bir olgudur ki, MGK'daki konuşmalarda askerlerin süre kullanımı, sıkça, sivil kanada kıyasla daha fazladır.

Sivil kanatta çok az konuşan ya da hiç konuşmayan temsilcilere de rastlanır.

Sonuç, askerlerin MGK içinde sivillere kıyasla daha fazla ağırlık hissettirmeleridir.

Geride bıraktığımız yıllarda bu durumu dengeleyen en önemli faktör, toplantılara Cumhurbaşkanı sıfatıyla başkanlık eden Süleyman Demirel'in varlığıydı.

Demirel'in MGK'daki önemli bir işlevi, tecrübesi, bilgi birikimi ve politik kıvraklığının yardımıyla asker ve sivil kanatlar arasındaki denge noktasını bulmasıydı.

Bu dengenin sağlanması, zaman zaman askerlerin getirdikleri bazı taleplerin yumuşatılması şeklinde oluyordu.

Örneğin, Demirel müdahale etmeseydi, bundan önceki bir toplantıda Türkiye'nin Ermenistan karşısında radikal bir şekilde sertleşmesi sonucunu doğurabilecek bir kararın çıkması işten değildi.

Demirel'in bu müdahaleleri, rejimin dengesinde sivil otorite ile askeri otorite arasındaki hassas sınırların koordinatlarını da şekillendiriyordu.

MGK'nın bugünkü toplantısı ilk kez yeni Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında açılıyor.

Sezer'in MGK'da oynayacağı rolün, Türkiye'deki karar alma mekanizmasının işleyişi ve rejimin dengesi açısından kritik bir önem taşıdığı izahtan varestedir.

Yazarın Tüm Yazıları