Sarıyer’de 8 din önderi ‘barış’ için dua etti

SARIYER’de önceki akşam anlamlı bir etkinlik vardı; ‘1. Uluslararası Sarıyer Barışa Çağrı Festivali’...

Haberin Devamı

İstanbul’da belki de ilk kez inanç önderleri kendi dilleriyle dünya barışı için dua ettiler. Etkinliğe katılanlar bu tablodan epeyce etkilendiler. Keşke, Maslak’taki Darüşşafaka TİM salonu yerine, hava elverseydi de programlandığı gibi Sarıyer Stadyumu’nda yapılsaydı; daha büyük kalabalıklar izleseydi etkinliği.

Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözü ile komşu ve dost ülkelerin bayraklarının donatıldığı salonda barış duasına katılan 8 din adamı İstanbul Müftüsü Prof. Mustafa Çağrıcı başta olmak üzere Hahambaşı (Rav İzak Haleva), Fener Rum Patrikhanesi Vekili (Peder Paisios), Katolik Vatikan kilisesi vekili (Dariusz Wisneiewsky), Protestan (Pastör Carlos Madrigal), Ermeni (Başpiskopos Aram Ateşyan) ve Süryani (Peder Melki Akyüz) kiliseleri temsilcileri ile Alevi dedesi Mehmet Mullaoğlu idi. Bu kadar çok bir inanç grupu pek bir arada pek olmaz.

Haberin Devamı

ŞEYTAN DÜNYAYI KARIŞTIRDI

Konuklar arasında ABD Konsolosu Sharon Wiener, Polonya Konsolosu M.Wilczek, ve İran Konsolosu Majid Khoiniha’dan başka Koç (Prof. Umran İnan) ve İTÜ (Prof. Muhammet Şahin) Rektörleri; Bilgi’den Prof. Niyazi Ökten, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, CHP İstanbul milletvekilleri B. Tamaylıgil, A. Hacaloğlu, M.A. Özpolat, M. Sevigen, Ç. Soysal, B. Meral, S. Yıldız, PM üyeleri A. Kılıç, S. Özbek ile Ataşehir ve Çatalca Belediye Başkanları Battal İlgezdi/Cem Kara vardı. Yoğun kalabalık arasında gözler Şişli, Beşiktaş, Kadıköy, Avcılar gibi Belediye Başkanlarını aradı. CHP İl Başkanı Gürsel Tekin ise yurt dışındaydı.

Sarıyer Belediye Başkanı, İTÜ’lü Şükrü Genç, 20 yıldan sonra ilk kez Sarıyer’i CHP’ye kazandırmıştı. 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Türkiye’deki dini cemaat önderlerini ve komşu ülke sanatçılarını bir araya getirmesi, daha ilk yılda çok şey yapacağının göstergesiydi. Özellikle de ayrışım yaşamış olan Sarıyerlilerin kucaklanmasında öncülük etmesinin ayrı bir anlamı var. Başkan Genç “Biz barış için söylenen sözcüklerin peşinden gidiyoruz” dedi ve Boğaz’dan yaptıkları barış duasının her yerde yankı bulmasını diledi. Süryani ruhani temsilcisinin konuşmasında “Şeytan dünyayı karıştırdı; Tanrı şeytanı bizden uzak tutsun” demesi dikkat çekiciydi. İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı uzun ve özlü bir konuşma yaparak, bu etkinliğe katılan dini cemaat temsilcilerine şükranlarını sundu ve aslında her dinin hoşgörü ve barışı hedeflediğini belirtti. “Allahım, senden barış diliyoruz, bizi kötülüklerden uzak tut” derken yoğun alkış aldı.

Haberin Devamı

Sosyal demokratların düşünsel kökenlerine doktriner anlamda dönüşü ifade edebilir bu etkinlik... Çünkü olabildiğince farklı kesimler ve çok-kültürlülük temsil edildi. Barış içinde bir arada yaşama vurgulandı. Şarkılar, türküler ve danslar hep barış içindi. Dünyaca ünlü Ermeni duduk sanatçısı Gasparyan, Yavuz Bingöl ve Anadolu Ateşi’nin çaldıklarını, söylediklerini ve gösterilerini gözönüne getirirseniz artık barış üzerine başka bir şey söylemeye gerek yok. Nazım Hikmet, Yunus Emre ve Hacıbektaş’ı da unutmayın bu arada.

Yarın da, bu etkinliğe katılan ve bir konuşma yapan Türk dostu Münih Belediye Başkanı Christian Ude’den ‘yerel yönetim dersleri’...

Haberin Devamı

Başbuğ, Nimet Çubukçu’ya ne dedi

SUBAY ve astsubayların öğretmen eşlerinin tayinlerini MEB’nda kimler engelliyordu? Genelkurmay Başkanlığı’na mail yağdıran subaylar ne diyordu? Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ bu olay üzerine Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukcu’ya telefonda ne dedi? Bakan Çubukçu, yanına Egemen Bağış’ı alarak 25 ağustosta ziyaret ettiği Genelkurmay Başkanı’na ne dedi? Ve sonunda ne oldu?

Bu vahim olayın içyüzünü öğrenemeyecek miyiz?

Biz de TMSF’den ‘vurgun açılımı’ bekliyoruz

BİZLER İslami holdinglere para yatırmış ve bugüne kadar paralarını alamamış mağdurlarız.

Sayın Başbakanımızdan, Konyalı Dışişleri Bakanımızdan, Karamanlı Milli Eğitim Bakanımızdan bir ‘açılım’ bekliyoruz. Bu açılım paketinde;

Haberin Devamı

1- İslami holdinglerin mal varlıklarına hemen el koyup (tıpkı TMSF’nin el koyduğu holdingler örneği) paralarımızın iadesi olmalı.

2- Holding yetkililerinin oğulları, kızları, damatları ve akrabalarına aktarma yapmışlarsa el konulması.

3- Holding yetkililerinin yüce adalete teslim edilerek Konya Karapınar’da bir cezaevi kampusu oluşturularak (Silivri örnek olabilir) yargılanmasını.

Demokrasi adına, insan hakları adına, Hazreti Ömer’in adaleti adına, kul hakkı adına, özgürlükler adına bu açılımın yapılmasını istiyoruz.
Bahri KILINÇEL, Holdingzede- KONYA

(Not: Konya’da Kombassan başta olmak üzere vurgun yiyen binlerce kişi 13 holdingden tek kuruş alamadılar... Haşim Bayram, rahatsız; holdingi damadı yönetiyor; bir takım kişiler atanıyor. Yine ‘katakulli’ mi var diye konuşuluyor. Bu arada, İhlaszadelerin, ramazanda canları daha çok yanıyor. Almanya’daki ‘Kefenci Dede’ Hanefi Doğan ile holdingzedelerin Almanya Başkanı (daha doğrusu Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği) Muhammet Demirci ramazanın yüzü hürmetine susuyorlar, ama bu işin perişini bırakmadıkları da biliniyor. Y.B.)

Haberin Devamı

Zafer Üskül devrede

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Zafer Üskül dünkü Diyarbakır’la ilgili “Suç Dosyası sümen altında” başlıklı yazıya bir açıklama gönderdi... Üskül, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun bilgi sahibi olduğu halde bu hususta herhangi bir işlem yapılacağına dair bir ümidimiz olmadığı iddiasına karşılık şöyle diyor:

“Komisyonumuza, hakkında sahte rapor düzenletildiği iddiasıyla başvuruda bulunan Nezihe Baştürk’ün başvurusu işleme alınmıştır. Başvurudaki iddialar hakkında Diyarbakır Valiliği’nden gerekli incelemenin yapılması rica edilmiştir.” Bu arada aynı komisyon üyesi, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de arayarak eldeki yeni belge ve bilgiler üzerine çalışacağını bildirdi.

Mesaj Panosu

EDİRNEKAPI Sakızağacı Şehitliği’nin, pek çok dini liderin de mezarının bulunduğu bir mezarlık olduğu bilinmektedir. Örnek olacak temiz ve bakımlı mescidi gelen insanlara hizmet vermektedir. Fakat 6 ay kadar önce eski tuvalet yıkılarak yeni bir tuvalet yapımına başlandı, hem de daha uzak bir yerde. Tuvaletsiz kalan mezarda bu işin hesabını kim verecek.
Halit KELEŞ  

Yazarın Tüm Yazıları