Rüzgar sanayii devrimini başlattık

Ne de olsa rüzg^ar�bedava bir enerji kaynağı.

Üstelik çevreye hiçbir zararı yok.

“Günün birinde böyle bir tabloyu Türkiye’de görür müyüm” diye hayıflanmamın üzerinden bir hafta geçmeden İstanbul’da, “Rüzg^ar Sanayi Devrimini başlattık” diyen bir grupla birlikteyim.

Dün sabah, Kalamış Divan Marina’daki uzun masanın etrafında kimler var?

Sabancı Holding’den Volkan Kara, Aksa Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Yılmaz,  rüzgâr enerjisi devlerinden Vestas’ın Türkiye ve Ortadoğu direktörü M. Ali Neyzi, New York’taki taksi ihalesi nedeniyle dikkatle izlediğimiz Hexagon Genel Müdürü Murat Oğaz Arcan, Sabancı Üniversitesi Rektör danışmanı Doçent Dr. Cemil Arıkan ve arama konferanslarının vazgeçilmez ismi Oğuz Babüroğlu.

Babüroğlu, özel sektörün yenilenebilir enerjiyle ilgili önde gelen isimlerini, kamu kuruluşlarını, birkaç üniversiteyi bir araya getirip “rüzg^ar enerjisi”nde nasıl bir yol haritası izleneceğini belirlemeye çalışmış.

Ben de bu “yol haritasını” dikkatle dinliyorum.

TÜRKİYE’NİN YEŞİL GÜCÜ

Ocak ayı başında yürürlüğü giren yenilenebilir enerji yasasının “rüzgâra teşviki” özel sektörü harekete geçirmiş.

Türkiye’de “savunma sanayinin doğumunda” katkısı olan Arıkan heyecanlı,

“Şimdi rüzgâr sanayinin doğumuna tanık oluyoruz.  Tüm veriler lehimizde. Rüzgâr kapasitemiz iyi. Sanayicimiz hevesli. Teknolojinin gerisinde değiliz. Yan sanayimiz de var” diyor.

Arama Konferansı’nın sonucu sonucunda “Rüzgâr Enerjisi Teknoloji Platformu Girişimi” ortaya çıktı.

Girişim kendisini Türkiye’nin “Yeşil Gücü” olarak görüyor.

Gördüğüm kadarıyla iddiası büyük.

Türkiye hem gerekli teknolojiyi geliştirecek, hem rüz^gar türbini üretim üssü olacak.

Mustafa Yılmaz “Almanya’daki kadar büyük bir sektör olabilir rüzgâr sanayisi zira elimizde teknolojik malzeme var” diyor.

Bir örnek veriyor.

Aksa’nın ürettiği karbon elyafından yapılacak bir rüzg^ar santrali kanadının ağırlığını 1 kiloya kadar indirmek mümkün.

Yenilenebilir enerjinin son oyuncularından Çin’in imal ettiği kanatlar henüz 3 kilonun altında değil.

VESTAS ÇİN YERİNE BURAYA GELİR

Yani Türkiye’de rüzgâr enerjisinde faaliyet gösterenler güçlerini birleştirdikleri takdirde kısa bir sürede büyük aşama kaydetmek mümkün.

Murat Oğuz Arcan “Türk otomotivinin 40 yılda nasıl bir noktaya geldiği ortada. Biz rüzg^ar enerjisi sanayinde aynı noktaya 5 yılda varmak istiyoruz” diye konuşuyor.

“Hızlandırılmış bir devrim olacak bu” diye ekliyor.

Ali Neyzi süreç hızlandığı takdirde yabancı yatırımcıların Türkiye’ye geleceğini söylüyor.

Vestas, Siemens Çin’e yaptıkları rüzg^ar türbinleri yatırımlarını kendilerine çok daha yakın bir noktaya yani Türkiye’ye kaydırabilirler.

Peki “Rüzgar Enerjisi Teknoloji Platformu Girişimi” süreci nasıl hızlandıracak?

Rüzga^r enerjisinin tüm oyuncularını aynı çatı altında toplayacak bir platform oluşacak.

Özel sektör destekli platform yerli sanayiyi oluşturmak için iş birliğini ve koordinasyonu sağlayacak.

Hayırlısı diyelim.

Türkiye’nin rüzg^ar sanayisinde küresel bir oyuncu olmasına az kaldı.

2023’te 20 bin megavatı aşarız

BENİM pek kıskandığım Almanya’daki kurulu rüzg^ar enerjisi gücü 23 bin megavat.

Kuzey Amerika 58 bin megavat güçle dünya lideri.

Türkiye’de ise sadece 1500 megavatlık bir güç söz konusu.

Ancak sevindirici olan şu:

3 yılda kurul güç 10 katına çıkmış.

Enerji Bakanlığı’nın önüne koyduğu hedef ise 2023 yılında 20 bin megavat.

Vestas Türkiye ve Ortadoğu direktörü Ali Neyzi, platform öncülüğünde iyi bir örgütlenmeyle 12 yılda 20 bin megavatı aşacağımızı düşünüyor.

CHP’nin Ekonomi Programında Bölgesel Teknoloji Merkezleri

ÖNCEKİ gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve partinin ekonomi kurmaylarından “İnsan ve Üretim Oraklı Yeni Ekonomi” Programını dinledik.

Kılıçdaroğlu, önümüzdeki günlerde Çocuk, KOBİ, Tarım programlarını da açıklanacağını söylüyor.

KOBİ ve Tarım tabii ki önemli.

Ancak Türkiye’de bir partinin sadece çocuklara yönelik bir program açıklayacak olması ülkemizde sürekli ayaklar altına alınan “çocuk hakları” açısından önemli bir gelişme.

Kılıçdaroğlu, ekonomi programını hazırlamak içir uluslar arası bazı kuruluşlarla, akademi çevreleriyle, ekonomi uzmanlarıyla uzun uzun tartıştıklarını anlatıyor.

Gerçekten elimizin altındaki program son derece titiz bir çalışmanın ürünü.

Program dünü gazetelerde ayrıntılı bir şekilde yer aldığı için fazla değinmeyeceğim.

Bizlere verilen kitapçığı karıştırırken “Teknolojik Yenilenme” ile ilgili bölüm dikkatimi çekti.

CHP AR-GE’ye aktarılan kamu kaynaklarını yukarıya çekmeyi hedefliyor.

Teknolojiyle ilgili kurumları “Bilim ve Teknoloji Bakanlığı” çatısı altında bir araya getirmeyi düşünüyor.

“Sektörel Araştırma Merkezleri” ve “Bölgesel Teknoloji Merkezleri” kurmayı planlıyor.

Yerel sanayinin inovasyon çalışmalarının desteklenmesi�için “Bölgesel Teknoloji Merkezleri” çok önemli.

Geçenlerde TÜSİAD ekibiyle ziyaret ettiğim Fransa’nın Lyon şehri,�bunların sayesinde kimya ve biyo teknik sanayide Avrupa’nın önemli bir merkezi haline gelmiş.