Renk ve mutluluk

ANKARA’nın neresine bakarsanız bakın mutlaka değişik çam ağaçları görürsünüz.

Hatta Askeriye tarafından yaptırılan hatıra ormanları bile hep çam ağaçlarından oluşur. Neden hep çam acaba diye merak etmemek elde değil. Ankara’nın iklimine uyumlu olduğu için olduğu nedenlerden biri olabilir ancak, buna benzer iklimlerde yetişen çok daha güzel ve mevsimlere göre renk değiştiren o kadar çok ağaç çeşidi var ki dünyada... Ufak bir internet araştırması sonucu bulunabilecek tam 378 çeşit buna benzer iklimlerde yetişen güzel çiçek ve yapraklara sahip ağaç var olduğu görülebilir. Ama ne yazık ki Ankaramızda bazı şeyler gibi hep aynı renkte kalan ve mevsimlerle hiç değişmeyen durağan çam ağaçları...

Japonlar kiraz ağaçlarının bahar mevsimi ile açan beyaz çiçekleri altında piknik yaparken, Ankaralı yine emektar çam ağacları ile gayet tek düze ve gri bir hayat yaşamaya devam etmekte. Amerika’da Vermont eyaletinde, Ankara’ya benzer bir iklim olduğunu orada bir süre bulunduğumdan biliyorum. Bu eyalette ağaçların renk değiştirmesi (Folliage) için insanlar helikopter ve uçaklara para vererek gökyüzünden bu güzelim renk cümbüşünü seyretmek için sıralanırken, bununla ilgili hem bahar, hem de sonbahar da bir çok etkinlik düzenlenip turistik bir hava estirilirken, oradan bakıldığında Ankara düz bir çizgi gibi görünüyor, geriye doğru düşününce. Tutarlı ama tek düze...

Hayat bence iniş ve çıkışlarıyla daha güzeldir, mevsimlerin değişmesini görmek insanı mutlak heyecanlandırır. Hele bu değişim sırasında bir de renkli olursa insanın heyecanı ve mutluluğu, eminim ki bir kat daha artacaktır. Gazetelerde okuyorum da bir çok belediye değişik yerlerde fidan dikme çalışmaları başlatmış... Seviniyorum... Ama resimlere bakıyorum yine çam ağacı ve yine Ankara... Tabii ki yurdum yeşillensin ve bu çamla olacaksa varsın olsun, lakin başka tür ağaçlardan da, Ankara’da yetişen çocuklarımız haberdar olsun, bu renkleri görerek büyüsünler duygusundayım. Çocuklarımız bir ağaç resmi çizerken her defasında ilk akıllarına gelen çam ağacı olmasın. Hayatları rengarenk olsun ve daha renkli bir Ankara bulsunlar umudundayım. Çünkü hayat renklerle güzel ve Ankaram da bunun farkına varabilecek seviyede belediyelere sahip, diye umut ediyorum.

M.Miral URAL

Hacettepe’deki o güzelim çam gitti

YAP-boz
, kaz kapat, yandaşlarına kepçeye para aktar faaliyetleri bütün hızıyla devam ediyor. Kamu parasının nasıl, nerelere harcandığını denetleyen kurumlar derin uykuda.

ASKİ Ankara’ya su getirmenin dışında her türlü hafriyatla meşgul. Önüne gelen yeri dümdüz ediyor. En son Hacettepe Kampüsü’nün ağaçlarını traşlamışlardı, yetmedi bir ’yol çavuşu’nun nezaretinde şimdilik ucu Hacettepe Üniversitesi kapısında biten, sanırım devamı için güzel bir S yapıp dönecek müthiş 10 şeritli yol için olsa gerek, üniversite kapısının önündeki güzelim yılbaşı çamını pazar günü kimseler görmeden hacamat ettiler.

Büyükşehir çalışıyor...

Ankara’lı da geleceğini çalanları sessiz sedasız seyrediyor. Birilerini hesap vermesi gerekmiyor mu

E.ÖZÇELİK

Buyrun sabah namazına

ÇAYYOLU
Mevlana Camiisi’nde ezan okunuşu ile ilgili (Metin Altay; 13.3.2007) eleştirinizi üzüntüyle okudum. Ezanın düzgün okunmadığından söz ediyorsunuz. Her iki minarede o kadar hopörler olduğunu nerden biliyorsunuz? Yoksa gittiniz de tek tek mi saydınız?

Doğrusunu ben söyleyeyim. Her iki minarede birer tane olmak üzere iki tane hopörler var. Hatta daha önce sesi az çıkıyor diye şikáyetler bile vardı. Son zamanda güçlendirme yapılması sonucu evim camiye uzakta olmasına rağmen çok şükür düzgün ve anlaşılır bir ses içimi manevi bir duygu ile kaplamaktadır. Özellikle sabah ezanını duyduğumda bu duygu yükü daha da artmaktadır. Sizi bir sabah sabah namazına davet ediyorum. Ne anlama geldiğini belki o zaman anlarısınız.

Erol ACAR

Bayındırlık’ta adaletsizlik

BİZLER
Ankara Bayındırlık Müdürlüğünde yıllardır çalışan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın işçi ve memur elemanlarıyız.

Bakanlığımız geçen günlerde, gecekondu önleme projesi adı altında Ankara Karapürçekler’deki bazı arsalardan faydalanma hakkı verdi. Sadece merkezde çalışan kendi Bakanlık elemanlarına ve Bakanlığın merkeze bağlı biriklerinin temizlik ve hizmetli işlerini ihale ile alan özel şirketin elemanlarına bundan yararlanacaklar.

Bu faydalanma biz Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın kadrolu çalışan elemanlarına mı düşer? Yoksa özel şirket elamanlarına mı?

Sayın Bakanımızın bu adaletsizliği gidermesini ve Bayındırlık Müdürlüğü elemanlarının da bu haklardan faydalanmasının sağlanmasını istiyoruz.

Bayındırlık Müdürlüğü çalışanları

Biliyor musunuz

BİZİM Tiyatro’nun, ’Özkıyım’ı 27 mart Dünya Tiyatro Günü kapsamında 25.3.2007 pazar günü 18.00’de Londra’da Tohum Cultural Center (3 Tyssen Road) sahnesinde sergileyeceğini...

GÜNÜN SÖZÜ

"Haksızlık yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır."

(Socrates)
Yazarın Tüm Yazıları