R.G.Ö.’nün şiirinin peşinde...

Psikiyatrist Cemal Dindar’ın genişleterek yeniden yayımladığı kitabı ‘NAL: Bir Akıl Hastanesinin Hatıra Defteri’ni karıştırırken yeniden anmak istedim ‘Bakırköy’ün Şair-i Âzam’ı R.G.Ö.’yü.

Haberin Devamı

İlk okuduğum anda aklıma kazındı, bir daha da unutmadım:
“Aşkımın şiddetinden koptu gönlüm freni!..
Doktor beni sanıyor hâlâ şizofreni!..
Üsküdar taburculuk hasretiyle derinden
Kalbimi hoplatıyor Bakırköy’ün treni!..
Ta uzaktan Marmara aşkla çekiyor beni
Hayretle karşılarım beni deli göreni
Taburcu olmak için kullanmalı dümeni
Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni
Doktor beni sanıyor hâlâ şizofreni...”

*

R.G.Ö.’nün bu şiiri, 1990’larda ‘Bütünüyle Kuşkudayız’ sloganıyla çıkan ‘Şizofrengi’ dergisi sayesinde girmişti hayatımıza.
Okuduğumuz kitapların sayfalarına, mektuplarımıza, duvar yazılarımıza girmesi için kapıyı ardına kadar açmıştık R.G.Ö.’ye.
Psikiyatrist Cemal Dindar, 2007’de ‘NAL: Bir Akıl Hastanesi’nin Hatıra Defteri’ adlı güzeller güzeli kitabını yayımladığında bu şiirden bahsetmiştim.
R.G.Ö.’nün şiirinin peşinde...Cemal Dindar, ‘NAL’ı genişletilmiş haliyle yeniden yayımladı. İlk yazıda sadece şiirden bahsetmiştim; altı yıl olmuş.
Şimdi R.G.Ö.’yü bu kitap rehberliğinde biraz daha tanıtmak için fırsat doğdu demektir.

Haberin Devamı

*

Cemal Dindar, R.G.Ö.’nün hakkını ‘Bakırköy’ün Şair-i Âzâm’ı olarak anarak veriyor.
Hastane kayıtlarında doğumu 1930 olarak görülüyor; ‘İkinci Yeniciler’le akran demektir ki; ne Ece Ayhan’ın ne Cemal Süreya’nın, ne Turgut Uyar’ın bu ‘ortaklığa’ itirazı olurdu, eminim...
Niye ‘yatırılmış’ peki R.G.Ö.? Kayıtlardan okuyoruz yine: “Sinirli diye validem ve pederim getirdi. Fakat ben sinirli kelimesini kabul etmiyorum. Ben Keloğlan gibi bir insanım. Allah’tan korkan, çalışkan bir çocuğum. Bana tımarhanede değil, dışarıda çare arasınlar. Tımarhaneye gelmek beni sinirli yapıyor...”

*

1967’de bir doktor sormuş: “Buradan memnun musun?”
R.G.Ö.’nün cevanı: “Burası bir âlem...”
Çok sigara içermiş; içtiği biterken ucuna eklermiş yenisini. Sigara karşılığında şiir okurmuş, şiir yazarmış. Bir de meşhur beresi varmış...
Dr. Latif Alkan’ın bugün kült mertebesindeki ‘Aura Dergisi’nde R.G.Ö.’yle ilgili yazdığı ve 1998’de yayımlanan yazıdan takip edelim ‘adamımızı’:
“...Bu hasta birçok şairimizin onar on beşer şiirini ezbere biliyor. Yahya Kemal’i, Faruk Nafiz’i, Nâzım Hikmet’i, Orhan Veli’yi, Necip Fazıl’ı, Ümit Yaşar’ı, Bekir Sıtkı’yı...
...Bir İstanbul ve özellikle Üsküdar şairiydi.
Bakırköy’de yıllar geçti. O da ben de defalarca yer değiştirdik. Ama ne zaman karşılaşsak ayaküstü şiir sohbeti yapardık. Tabii sigara talebi de hiç bitmedi. Bir sigaraya bir şiir...”

Haberin Devamı

*

Ne oldu peki yakışıklı şair abimiz R.G.Ö.’ye.
Üzüleceğiz...
Yine Latif Alkan’dan okuyalım:
“Kimsesi yoktu, belki vardı da arayanı yoktu. 1993’te aralık ayının ilk günleri duydum ki şair firar etmiş.
Acaba nereye gitti? Yıllardır hastanedeydi. Onun tanıdığı İstanbul da Üsküdar da değişmişti. İçim burkuldu...
Acı haberi birkaç gün sonra aldım. Eyüp’te bir araba çarpmıştı şaire. ...‘Bir garip ölmüş diyeler/Üç günden sonra duyalar...’
Bakırköy’den bir şair geçmişti: R.G.Ö. Üstü yazılı bir mezar taşı bile yok...”

*

Cemal Dindar’ın kitabı, Bakırköy’ü merkeze alarak akıl ve ruh hastalıklarına küçük (bireysel) ve büyük (resmi/bilimsel) yaklaşımımızın tarihine ayna tutan çok önemli bir kitap.
R.G.Ö.’yü şiirine beslediğim 20 yıllık sevgimden dolayı ayırmış oldum. Daha okunacak çok kahraman gizli ‘NAL’ın sayfalarında.
(NAL: Bir Akıl Hastanesinin Hatıra Defteri. Hazırlayan: Cemal Dindar. Telos Yayınevi, 2014)

Yazarın Tüm Yazıları