Ne zaman UYUYOR

Deniz Gürel yazdı

Geçtiğimiz günlerde ülke ekonomisiyle yakından ilgilenen bir bakanın cep telefonu saat gece 02.30 sularında çalar.
İlgili bakanı arayan Başbakan Erdoğan’dan başkası değil. Telefona, bakanın koruması çıkar. Erdoğan, bakanı telefona ister. Koruma panikle ‘Bakan uyuyor’ diyemez ve lafı geveler.
Telefonu kapatan Başbakan, bakanı 05.00 sularında tekrar arar. Telefona yine koruma çıkar.
Erdoğan, sesi titreyen korumaya, ‘Oğlum bu telefon hep sende mi duruyor’ diyerek telefonu kapatır.

YILDIZ’A DA GECE TELEFONU

Bilenler bilir. Bu Başbakan Erdoğan’ın ilk gece telefonu değil.
Geçtiğimiz aylarda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı gece 02.00’de arayan Erdoğan, ‘Taner Bey nasılsın nerdesin?’ diye sorar.
O saatlerde Bakanlıkta bulunan Yıldız, ‘Her zamanki gibi bakanlıkta işimin başındayım’ yanıtını verir.
Kurmayları arasında bile ne zaman uyuduğu merak konusu olan Başbakan Erdoğan’ın ülkenin içinden geçtiği kritik dönem ve önümüzdeki üç seçim göz önüne alındığında gece telefonlarının artarak devam etmesi artık kimse için sürpriz olmayacak.

* * *

Karayalçın’ı ‘Ateş’ledi

CHP Parti Meclisi üyesi Murat Karayalçın’ın önümüzdeki yerel seçimlerle ilgili bölünme kaygısına son yazımda yer vermiştim.
2004’teki yerel seçimlerde Karayalçın’la yarışan CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş yazımın ardından aradı ve ağır eleştirilerde bulundu.
* Sayın Karayalçın, CHP’de genel başkanlık yarışını kaybettikten sonra, ayrılıp SHP’yi kurdu.
* 2004 yılında tıpkı bu gün İstanbul’da parti üyesi dahi olmayan bir zatın kamuoyunda estirdiği terör gibi, bir hava yaratarak CHP ile işbirliği yapıp Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağını yaydı.
* Son anda, ÖDP, EMEP, HADEP gibi partilerle bir siyasi konsorsiyum oluşturarak seçimlere ayrı girdi.
* Partim son gün beni çağırarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı görevini verdi.
* “Karayalçın gelsin CHP’ye kaydını yaptırsın, ben adaylıktan çekilirim” dedim.
* 2009 yerel seçimlerinde partisini ve arkadaşlarını bırakıp, ceketi ile CHP’ye gelip aday olan Sayın Karayalçın, 2004’teki bu çağrıma cevap bile vermedi.
* O tarihlerde CHP’yi batırmaya kalkanlarla, solu bölenlerin bu gün CHP içinde olmaları beni mutlu ediyor.
* Ancak aynı terazinin kefelerinde bugün bunlarla tartılmak istemem. Bu yalnız bana değil, hayatları boyunca en zor koşullarda CHP’den ayrılmamış, satmamış, ihanet etmemiş yüz binlerce CHP’liye hakaret olur.