AYLAR SONRA BARIŞTILAR
Kenan Tosun’un Serenay Sarıkaya’nın annesi Ümran Seyhan’la aşk yaşadığı ortaya çıkmış, 35 yıllık eşi Serpil Tosun “Onları Allah’a havale ediyorum” diyerek boşanma davası açmıştı. Cansu Tosun da duruma olan tepkisini sosyal medyada paylaştığı aile fotoğraflarında babasına yer vermeyerek göstermişti. Aradan aylar geçti, baba-kız arasındaki buzlar eridi.
HER ŞEY ORTADA SORUN YOK
Küskünlüğe son veren Cansu Tosun ve Kenan Tosun, önceki gün Nişantaşı’nda dolaşırken objektife takıldı. Kucağında oğlu Marsel’le görüntülenen Cansu Tosun, muhabirlerin sorularını “Acelemiz var” diyerek yanıtsız bırakırken “Her şey ortada, sorun yok” demekle yetindi.
Filmin senaristi ve yönetmeni Mahmut Temur, alışılmışın dışında bir film çektiklerini söyledi. Filmde rol alan Onur Yenidünya, Melda Ayık, Hamza Akbulut, Sanaz Zahraei ve Ceren Şule rol alıyor.
Onur Yenidünya, festivallerde başarı beklediklerini ifade etti:
“Bilim kurgusal, sanatsal, duygusal bir film oldu. Türkiye’deki yapımların arasında alışılmışın dışında bir iş. Çekimler çok keyifliydi. Festival yolculuğuna başlıyoruz.”
Aşksız hayat olmaz
Filmin gala gecesine usta oyuncu Halil Ergün ve Hilmi Özçelik katıldı. Halil Ergün, “Heyecanlı ve meraklı bir karakteri oynamak isterdim. Yalnız orada bile aşk olsun. Aşksız hayat olmaz” dedi.
AĞLAMAKTAN KRİZE GİRDİM
Şarkıcı Zeynep Bastık ve oyuncu Ali Biçim önceki gün Rumelihisarı sahilinde yürüyüş yaparken görüntülendi. 6 Şubat deprem felaketinin ardından İzmir-Urla’ya yerleşen Bastık, geçtiğimiz günlerde meydana gelen 4.9’luk Çanakkale depreminin korkularını tetiklediğini söyledi. O gece yaşadığı paniği sosyal medya hesabında da “Ağlamaktan krize girdim. Bu korku gerçekten saçma bir hâl aldı bende” mesajıyla paylaşan şarkıcı, terapi aldığını söyledi:
CİDDİ TRAVMA OLDU
“Depremi çok net hissettim. Bayağı sallandım. İstemsiz bir şekilde büyük korku yaşadım ve ağlamaya başladım. Bir yandan hâlâ bunun terapisini alıyorum. Hatay depreminden sonra ciddi bir travma oldu bende. Ara ara tetikleniyorum. Telefonuma depremle alakalı uygulamalar indirdim. Deprem çantası da yapacağım ama sürekli unutuyorum. Binama güveniyorum, yine de ne olacağını bilemeyiz.”
Ali Biçim’le görüntülenen Zeynep Bastık, “Bugün beraber kahvaltı yapıp yürüyüşe çıkalım dedik. En son pandemide maskelerle yürüyüşe çıkmıştık. İşten güçten görüşmeye çok vakit bulamıyoruz” dedi.
Kıyafetler önceki gün Kulis Maslak’ta sergilendi. Etkinlikte konuşan Sıla, yaptığı bağış hakkında şunları söyledi:
“Sahne kostümlerimin iyiliğe dönüşmesine vesile olmaktan çok mutluyum. Kanser hastalığının zorluklarıyla mücadele edenlere iyilik ve sağlık diliyorum. Yıllardır söylediğim bir şey var; ışıklar bize yanıyor. Şanı, şöhreti bu tip şeylerde kullanmak önemli. Ne kadar insana uzanırsa elimiz o kadar iyi.”
Kıyafetlerden elde edilecek gelirle derneğin “Aile Yaşam Desteği” projesi kapsamında kanser hastası çocukların eğitimine katkıda bulunulacak.
Bir dönem Fenerbahçe ve Trabzonspor’da forma giyen eski milli futbolcu Özer Hurmacı ile üç çocuğunun annesi Mihriban Dinçer, önceki gün Bebek’teydi.
Eski eşiyle uzun zaman sonra görüntülenen Hurmacı, çocukları için buluştuklarını söyledi: “Çocuklarımız için, onların sağlığı için bir araya geliyoruz. Hafta sonları çocuklar bende. O nedenle her zaman iletişim halindeyiz. Sorunlu günleri atlattık. Sulh yoluna gidildi.”
OLAYLI BOŞANMA
Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan’ın eşi Aslıhan Turan önceki gün Bebek’teydi.
Lüks yaşamı ve pahalı seçimleriyle sık sık gündeme gelen Turan, geçtiğimiz günlerde katıldığı davette giydiği tüylü terliklerin haber olmasına şaşırdığını söyledi:
“Terlik haber olmuş ben şoktayım!” Terliğin fiyatının yazıldığı gibi 42 bin lira olmadığını belirten Turan şöyle konuştu:
“Neden konuşulduğunu anlamıyorum. Ama bu durum beni rahatsız da etmiyor. Çünkü çok fazla dış etkenlere takılan bir insan değilim. Güzel bir davete gittim, terlik giymemin açıklamasını da yaptım, ‘Buradan salaş bir balıkçıya gideceğim’ dedim. ‘Terlikle davete gidilir mi?’ durumu oldu. Ben çok rahatım. Yazılan fiyat da doğru değil. Zaten hiçbir zaman konuşulan fiyatlar çok doğru olmuyor. Ben rahat ettiğim şekilde takılıyorum.”
BENİ BİLEN BİLİR MARKA TAKINTIM YOK
Aslıhan Turan marka takıntısı olmadığını söyledi: “Marka takıntım hiç yok. Zaten beni bilen, takip eden insanlar senelerdir bilir. Belirli bir çizgim var, onun dışına hiç çıkmıyorum.”
“Ben sahne insanıyım. Bizi genç, enerjik gösterecek her türlü imkânı takip ediyoruz. Doktorlar da önerilerde bulunuyor. Bunun gibi vesilelerle en son botoks yaptırdım. Işığın, makyajın ve yüzün gerilmesi etkisi birleşince ortaya garip, uzaylı gibi bir görüntü çıktı. Bence benim görüntümle de oynadılar. Günümüz teknolojisinde bunu yapmak kolay.”
Gökhan Özen ve Rafet El Roman'ın bu görüntüleri sosyal medyada çok konuşulmuştu.
Jennifer bile benim kadar konuşulmuyor
Geçtiğimiz günlerde sahne aldığı mekânda sergilediği dans şovuyla ses getiren Rafet El Roman, “Benden daha iyi dans edenler var ama benim dansım konuşuluyor. Jennifer Lopez’in dansı bile Türkiye’de benimki kadar konuşulmuyor” dedi.
Serdar’a üzülüyorum
Rafet El Roman, meslektaşı Serdar Ortaç’ın TikTok canlı yayınında Tarkan’a küfür etmesi hakkında da konuştu: “Hiç hoş değil. Serdar’a üzülüyoruz. Dostları onu yönlendirmeli. Zor bir süreçten geçiyor, ciddi bir hastalıkla boğuşuyor. Benim ona tavsiyem sosyal medyadan uzak durması.”
Oyuncu, tiyatro oyunu “Eksik” ile turneye çıkacaklarını duyurdu:
“Oyunda, Erdem Kaynarca, Levent Can ve ben rol alıyoruz. İstanbul’un farklı sahnelerinde oynuyoruz. Bu sene Türkiye’yi gezeceğiz. Sahnede olmak ve seyirciyle bire bir ilişkide olmak, bambaşka bir şey. Tarif edilemez. Sinema filmlerim de çıkacak, onları bekliyorum.”
Son dönemde Oscar’a aday olan filmleri izlediğini söyleyen Doğandemir, “Sizin Oscar hayaliniz var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Hayat bu, belli olmaz.” Oyuncu, televizyonu özlediğini de belirtti: “Ama acele etmiyorum. İçime sinen bir şey bekliyorum. Seçici olmaya çalışıyorum.”
Kars Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen oyunda öğretmen ve öğrencilerden oluşan amatör oyuncular izleyici karşısına çıktı. Murat Danacı’nın yönetmenliğini üstlendiği ‘Ocak’ oyununda Cansu Can Erdağı, Ozan Kaya, Fatma Avcı, Turan Özer, Merve Beril Koskalan, Alikağan Çakır, Muhammed Ahmet Diktaş gibi amatör genç oyuncular rol aldı.
Fuya Grup organizasyonuyla Demokrasi Meydanı’nda gerçekleşen konserde aşk şarkılarını seslendiren İğrek’i yağmurlu havaya rağmen binlerce kişi izledi.
Şarkıcı, sevgilisine evlilik teklifinde bulunmak istediğini söyleyen Metehan isimli genci de sahneye davet etti. Binlerce kişinin önünde diz çökerek kız arkadaşı Sena’ya evlilik teklifinde bulunan genç, “Evet” cevabıyla büyük mutluluk yaşadı.
Ünlü şovmen önceki gün Kuruçeşme’de görüntülendi. Macro Center’da mutfak alışverişi yapan Beyazıt Öztürk, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depreminden etkilenen çocuklar için yardım gösterileri sahneleyeceğini açıklayan Öztürk, “Deprem bölgesindeki çocuklar için gösteriler yapacağım, şimdilerde ona hazırlanıyorum. Deprem bölgesi dışındaki illerde de gösteriler olacak” diye konuştu.
HERKES SEVGİLİ HAYAL EDİYOR, BEN PAZI SARMASI
Beyazıt Öztürk, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde mutfak alışverişine çıkmasıyla ilgili soruya da esprili bir yanıt verdi. Öztürk, “Benim hayatımda hep 13 ve 15 Şubat oldu. 14 Şubat’ı yaşayamadan gideceğiz. Herkes bir sevgili hayal ediyor, ben ise pazı sarması hayal ediyorum” dedi.
Taner Ölmez’in Barış Telli’yi canlandırdığı filmin oyuncu kadrosunda Nazan Kesal, Bülent İnal, Gürkan Uygun, Biran Damla Yılmaz, Sinan Tuzcu gibi isimler yer alıyor.
Ölmez, “Gerçek bir umut filmi oldu. Çekimlerde fiziksel anlamda zorlandım. Böyle iyi insanın hayatını oynamak çok değerli. Bu filmde insanlar ağlayacak ama sonunda umutlu ayrılacaklar” dedi.
99 yaşında hayata gözlerini yuman Prof. Dr. Esener, dün öğle vakti Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ulus Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Cenaze törenine iş ve cemiyet dünyasından çok sayıda isim katıldı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Prof. Dr. Turhan Esener, Cenova Üniversitesi’nde hukuk doktorası yaptı.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nin dışında Fransa ve Strazburg’daki üniversitelerde dersler veren Prof. Dr. Esener, iki dönem bakanlık yapmıştı.
Meltem Tabanlıoğlu- Oya Eczacıbaşı- Yasemin AloğluRevna Demirören- Tülay Ulusoy
Kaan Yıldırım’ın Instagram’da yaptığı bir paylaşım, sevgilisi Pınar Deniz’i telefonuna “Cartcurt” adıyla kaydettiğini ortaya çıkarmıştı.
Önceki gün Emirgan’daki La Boom’dan çıkarken görüntülenen oyuncu, “Neden bu şekilde kaydettiniz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Sosyal medyada niye bu kadar konuşulduğunu anlamıyorum. Bizim aramızda espri bu. Ben de yaklaşık 2 senedir onda o şekilde kayıtlıyım. Varsa başka bir tavsiyeniz; ‘Gün ışığım’ olur, başka bir şey olur, söyleyin. Birbirimizi böyle kaydettik.”
Cart curt, TDK’ya göre “Gerekli gereksiz yerde söylenen abartılı söz” anlamına geliyor.
Ünlü oyuncu önceki gün Nişantaşı’nda görüntülendi. İzleyiciyle buluşmak için gün sayan “Taş Kâğıt Makas”ta Cumhuriyet Savcısı Süreyya’yı canlandıran Ataizi şu ifadeleri kullandı:
“Çok iyi bir yapım şirketiyle çalışıyoruz. Yönetmenimiz Yusuf Pirhasan. Keyifli bir set. Senaryoyu okuduğum zaman çok beğendim. Güzel, keyifli bir rolüm var. Bu rolde oynamak istememin en büyük nedeni bir kadın olarak kadınların da mesleklerinin olduğu ve meslekleriyle var olduklarını anlatmak. Meslek sahibi olan bir kadın karakteri canlandırdığım için çok mutluyum.”
Kaan Urgancıoğlu, önceki gün eşi Burcu Denizer ve oğlu Ardıç ile Bebek’teydi. Bebeğini pusette taşıyan Urgancıoğlu babalık hakkında konuştu:
“Keyfimiz yerinde. Alışmaya çalışıyorum, hatta alıştık diyebilirim. Babalık hissiyatı sanırım 6 aylıkken falan daha fazla gelir.”
Bebekleri için bakıcı tutmadıklarını da söyleyen oyuncu, “Bakıcımız yok. Yardım almıyoruz. Burcu kendisi bakıyor” dedi.
PINAR’LA BİRBİRİMİZE KARŞI SAYGILIYIZ
Başrolünde oynadığı “Yargı” dizisiyle ilgili sorulara “Ekibe yeni katılan oyuncularla daha da güçlendi kadromuz” yanıtını veren Urgancıoğlu, Pınar Deniz’le iyi bir ikili olduklarını da söyledi:
“Aramızda doğru bir elektrik var. Çok saygılıyız birbirimize karşı. Bütün ekip öyleyiz. Şanslı hissediyoruz. Sete keyifle gidiyoruz.”
Onur Ünlü, eski sevgilisi Hazar Ergüçlü’nün “İnci Taneleri” dizisindeki Dilber rolü ve dansı hakkında konuştu:
“Beğenerek izledim, çok başarılı bir iş olmuş, Hazar zaten çok iyi bir oyuncu, hep çok iyiydi, yine çok iyi.” Ünlü “Hazar Hanım’la görüşüyor musunuz?” sorusuna da “Evet. Kendisiyle telefonda görüşüyorum. Arkadaşlığımız devam ediyor” diye cevap verdi.
Oyuncu, “Sevgiliniz Hakan Sabancı ile evlenmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Şimdilik öyle bir durum yok.”
Kızıla boyadığı saçını daha sonra orijinal rengine döndüren Hande Erçel, “Çok severek yaptım ama boyamak zorladı. Sadece kızıl rengi çok istiyordum. Onun için boyadım” açıklamasında bulundu.
Hande Erçel, oyunculuğu bırakacağı iddialarına ise “Yok öyle bir şey” cevabını verdi.
Erçel, son dizisinin final yapmasının ardından sosyal medya hesabından projelerine dair kareleri silmesi sonrası oyunculuğu bırakacağına dair iddialar çıkması hakkında şunları söyledi:
“Haberler doğru değil. Benim mesleğim, tutkum oyunculuk. Asla bırakmak diye bir durum yok. İnsanlar yazıyorlar... Aksine iş yapmak istiyorum. Yeni bir projede yer almak istiyorum.”
Oyuncu, seramik atölyesinde çalışmalar yapmasına dair ise “Arkadaşımın atölyesi kendisine eşlik ettim. İlgi alanım zaten sanat. Bunun okulunu okuyorum. Dizi bitti ve okula yöneldim. Final dönemindeyim” açıklamasında bulundu.
Kanal D’nin geçen haftalarda final yapan dizisi ‘Dilek Taşı’nda rol alan Hazal Subaşı önceki gün Nişantaşı’nda görüntülendi.
Oyuncu, tanındıktan sonra hayatının çok değişmediğini, kimi zaman toplu taşımayı da kullandığını açıkladı:
“Tanındıktan sonra hayatımda çok farklılık olmadı, öyle şöhretli bir hayatım da yok. Tatil günlerimde kişisel işlerimi halledip eve dönüyor ve dinleniyorum. Fakat çok evcimen değilimdir, sosyalimdir. Yoğun olduğum süreçlerde o boş günü trafikte geçirmeyip dinlenmek için evde zaman geçiriyorum. Şehir içinde vapura da biniyorum. Kimse şaşırmıyor. Öyle ünlü bir oyuncu gibi hayatım yok. Ben öyle hissetmiyorum.”
Oyuncu, ‘yüzüm eskimesin’ gibi bir düşünceyle hareket etmediğini ve beğendiği bir projede de oynayabileceğini ifade etti: “Bazen diyorlar ‘Üst üste projede oynamam’. Bu tip sınırlar koymuyorum. Bu biraz işe ve karaktere bağlı. Çok beğenirsem yaparım. Beğeneceğim bir şey gelene kadar da bekleyebilirim. Ama dinlenmek istiyorum.”
DİLEK TAŞI’NDA ÇALIŞMAK ZEVKLİYDİ
Hazal Subaşı, ‘Dilek Taşı’nda severek çalıştığını ve bir süre tatil yapacağını açıkladı:
“Set bitti, dizi sona erdi. ‘Dilek Taşı’nın ekibiyle çalışmak çok zevkliydi. Hepsini çok seviyorum. Hepimiz zaten yapım öncesinden de arkadaştık. Biz diziden memnunuz. Olduğu kadar ilerledi, güzel gitti dizimiz. Demek ki yapımın bu kadar sürmesi gerekiyormuş. Oyuncu olarak elimizden geleni yapıyoruz. O yüzden üzerimizde ayrıca bir sorumluluk hissetmiyoruz. Her zaman senaryoya hizmet edip çalışıyoruz.” ‘Dilek Taşı’nda Subaşı harici Salih Bademci, Ozan Dolunay, Perihan Savaş, Özge Özberk de rol alıyordu.
Etkinlikten elde edilecek gelir, deprem bölgesindeki çocuklar yararına kullanılmak üzere Unicef’e bağışlanacak. Önceki gün Levent’te görüntülenen oyuncu, çok heyecanlı olduğunu belirtti:
“Kolay kolay kimseye kısmet olacak bir şey değil. 500’üncü oyun için de özel bir gösterim hazırladık. Mart ayında deprem bölgesinde olma durumum var. Onlara da özel bir gösteri planlıyorum.”
Fırat Tanış, son dönemde tiyatroya ilginin artmasına dair sorulara şu yanıtı verdi:
“Şahane bir şey bu. Bence bütün oyuncular deneyimlemeli. Tiyatrodaki disiplin, durum, anlayış, seyirci dizi setine benzemez. Tiyatroda yanlış bir şey yaptığınızda rezil oluyorsunuz.”
Eda Ece önceki gün Etiler Akmerkez’de görüntülendi. Basketbolcu Buğrahan Tuncer ile evliliğinden 6 aylık hamile olan ve kız bebek bekleyen Ece, “Hamileliğimin kış aylarına denk gelmesi iyi oldu. Yazın zorlanırdım. Bu arada bir giyim markası çıkardım. İnternetten satışa başladık. Kumaş dersi de aldım” dedi.
"BUĞRA ÇOK YARDIMCI OLUYOR"
Oyuncu, hamileliğin ilk 3 ayında çok kustuğunu söyledi: “Tam bir eziyet oldu bu durum. Kız hamileliği daha zormuş. Gupse Özay ve Aslı Enver ile konuşuyorum. Gupse’nin ‘Lohusa’ filmini izlemek istiyorum. Ama Gupse ‘İzleme sakın. Duygusalsın, ağlarsın’ dedi. Hem gülmek hem de ağlamak için izleyeceğim. Kadınlara iyi davranmak lazım bu dönemde. Eşlerinize iyi davranın. Buğra da süperdi bu arada, kendisine teşekkür ediyorum. Bebeğim de sabah 5’te başlıyor tekmelemeye, aşırı tekmeci. Neden içeride bu kadar sıkıldı anlamadım. Herkesi eğlendirdim çocuğumu eğlendiremedim.”
Kızımı bohem yetiştirmek istiyor
İsim konusunda kararsız olduğunu söyleyen Eda Ece, “Benim ismimi de son dakika koymuşlar. Normal bir isim koymak istiyorum. Yeni isimler çok değişik. Yeğenimin sınıf listesini baktım, ‘Lili, Lala, Lolo’ gibi isimler var. Annemin adı Ayşe, en kötü onun ismini koyacağım” dedi.
Ece Ece, Şevval Sam ile görüştüğünü söyledi: “Meksika’dan yerel kıyafetler almış. Kızımı, bohem yetiştirmeye çalışıyor çocuğumu.”
Çift geçen kasım ayında oğullarına kavuşarak ilk kez anne-baba olmanın mutluluğunu yaşadı.
Çift önceki gün sabahın erken saatlerinde Nişantaşı’nda el ele görüntülendi.
Oğulları Can’ı ‘sling’ ile kucağında taşıyan Ezgi Mola, annelikle ilgili soruları yanıtladı:
“Ne diyebilirim ki, anne olmak harika bir duyguymuş ve her şey çok güzel gidiyor. Mustafa da sağ olsun çok yardımcı oluyor. Uykusuz geçirdiğim gecelerin hiç bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Anneliğin tadını çıkarıyorum.”
Tilbe, kendisini görüntüleyen muhabirlere “Çekilin önümden, açım aç. Aç ayı oynamaz” diye bağırdı.
Sanatçı, “Yeni şarkınıza ödül bekliyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“İstemiyorum ödül, ben kendim ödülüm.”
Daha sonra bir kebap restoranına doğru iş insanı Kayhan İskenderoğlu ile yürüyen Tilbe, gazetecilerin “İlişki sorsaydık, ilişki var mı yok mu?” sorusuna sinirlenerek “Ne ilişkisi ya. Bir s.... git, insanın sabrını bozma” diyerek hakaret etti.
Şarkıcı, görüntü almaya çalışan bir kameramanın kamerasını itti. Yıldız Tilbe, restoran çıkışında ise iki ay önce yoğun bakımda kalmasıyla ilgili soru soran muhabirlere karşı yine aynı tutumu sergiledi. Yıldız Tilbe, “Yeter, bıktım sizden” diyerek bağırdı.
'O SAHNE EN ZORUYDU'
"Orada çok olaylar geçti de anlatmayayım onu... Çok zordu. En zoru etek havalanmasıydı. Ertem bey bir şeyler söylüyordu. 'Herhalde bana söylemiyor' dedim. Meğer bana söylüyormuş."
'DAMADIM KORELİ'
"Damadım Koreli. Kızım Kore'ye gelin gitti. Burada öğretmendi eşi. 19'unda evlendi. 20'sinde anne oldu. Adı Roce. Türkiye'de yaşıyorlar. Türkçe, İngilizce, Korece konuşuyor."
'2 SENE HASTANEDE YATTIM'
"Sanatın bedeli, festivallik bir film yaptık. Vizyona giriyor. Bir de '60 Gün' diye bir şey çektik. O da Kültür Bakanlığı destekli. Artık hep anneyi oynuyorum ama piyasadayım yani. 200'e yakın filmim oldu. Sağlık sorunumuz vardı aile içinde 4 sene sürdü. Ben 2 sene ara verdim. O süre zarfında hastanede kaldım. Şimdi çok iyiyim."
Algöz, oyunun ön sıra biletlerinin 2 ila 4 bin lira arasında bir fiyatla satışa sunulması hakkında şöyle dedi: “Bu fiyatlar en önse eğer, ben veririm. Cem’e feda olsun. Talep var, insanlar da gülmeye hasret kaldı. Cem o boşluğu dolduran bir isim olduğundan, bu fiyatlar olabilir. Dünyanın her yerinde canlı performanslar, konserler pahalıdır.”
Oyuncu, sinema filmi biletlerinin pahalılığından dert yandı: “Sinema biletleri korkunç pahalı, kimse gidemiyor. Dört kişinin sinemaya gitmesi en az 1500 lira tutuyor. Ancak tiyatrolara karşı talep var, tiyatroya gitmek daha makul.”
Cem Yılmaz’ın abisi Can Yılmaz’la gösteri sahneleyen Zafer Algöz, “Cem Bey’le rekabet etmek nasıl?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Cem’le rekabet edemeyiz, biz ona göre daha genciz. Şov dünyasına yeni girdik. Biz daha mütevazı rakamlarla işi idare ediyoruz.”
Kalp yetmezliği nedeniyle 72 yaşında hayatını kaybeden Kubat, dün ikindi vakti Zincirlikuyu Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Babasının ölümüyle büyük üzüntü yaşayan Çağla Kubat, cenaze töreninde eşi Jimmy Diaz ve kızı Selin ile birlikte taziyeleri kabul etti.
Ünlü rock’çıya Orhan Gencebay’ın “Türk müziği yerli ve milli değerlerden uzaklaşıyor” açıklaması hakkında ne düşündüğü soruldu.
Şarkıcı, “Orhan Abi’yi çok severim. ‘Ben öyle düşünmüyorum’ deyip saygısızlık yapmak istemem. Gençler istediklerini yapmalılar. Bu iş kafana göre takılarak olur. Benim için kurallar yoktur. Başkalarına karışmayı sevmiyorum. Herkes istediğini yapsın” dedi.
Daha önce çalışmayı sevmediğini söyleyen Teoman, gündemindeki projeler sorulunca espri yaptı: “Bir roman bitirdim. Cem Adrian’a şarkı yaptım. Mayısta benim de single’ım gelecek. Yanlışlıkla çalışkan oldum!”
SEREN Serengil’in yakın çevresine 1999 yılında hayatını kaybeden babası Öztürk Serengil’in özdeşleşmiş sözlerini, replik ve esprilerini kullanan Zafer Algöz’e dava açmayı düşündüğünü söylediği iddia edilmişti.
Zafer Algöz’ün 2017 yılında yayımladığı “Haşırt Dı Blekbord” kitabını Öztürk Serengil’in sözünden esinlenerek çıkarması Seren Serengil’in tepkisini çekmişti.
Serengil’in “Babamın anılarını ve yaşadıklarını anlatıp onun esprilerini sürekli anlatıyorlar ve bunun üzerinden para kazanıyorlar. Zafer Algöz, babamın sözünü bile çıkardığı kitaba adına vermiş. Sosyal medya hesaplarından bunları anlatıp bir şekilde para kazanıyorlar.Onun hakkını kimseye yedirmem. Böyle giderse avukatıma talimat verip telif davası açmayı düşünüyorum” dediği öne sürülmüştü.
DELİ SAÇMASI!
Seren Serengil’in sözlerine Zafer Algöz’den yanıt geldi. Levent’te önceki gün yürürken görüntülenen ünlü oyuncu, Serengil’in ifadelerinin hatırlatılması üzerine sert konuştu.
Serengil’in açıklamalarını “Deli saçması” olarak nitelendiren Zafer Algöz, “Boş işlerle uğraşmıyorum. Deli saçması. Bana teşekkür etmesi lazım. ‘Babamın hatırasını yaşatıyorsun’ demesi lazım. Öztürk abinin iki tane de oğlu var İsveç’te. Onlar bana mesaj yazıyorlar ‘Zafer abi babamızı ne kadar güzel insanlara hatırlattınız’ diye teşekkür ediyorlar. Onun ettiği lafa bak. Saçmalık. Yazmış olduğum kitaplarda Sadri Alışık’tan bahsediyorum. Kemal Sunal’dan bahsediyorum. Onun çocukları neden kalkıp öyle bir şey demiyorlar. İş güç yok, para lazım” diye konuştu
Kerem Alışık, önceki gün Bebek sahilinde yürüyüş yaparken objektiflere takıldı.
“O Ses Türkiye”nin yılbaşı özel programında eski sevgilisi Ebru Gündeş ile yaşadığı diyaloglar gündem olan Kerem Alışık, muhabirlerle karşılaşınca sessizliğe büründü.
Ünlü oyuncu, programda eski aşkıyla olan duygusal anlarının hatırlatılması üzerine koşarak uzaklaştı. Sorulara yanıt vermeyen Alışık’ın tebessüm ettiği görüldü.
Kerem Alışık, “O Ses Türkiye”nin yılbaşı özel bölümünde “Gitme Aklım Sende Kalır” şarkısını seslendirmişti.
Gündeş de eski aşkına “Kerem benim çok kıymetlim. Çok severim. Her zaman sevgiyle anarım” sözleriyle övgüler yağdırmıştı.
Alışık da Gündeş’in “Fırtınalar” şarkısını mırıldanarak ünlü sanatçıyı jest yapmıştı. İki sanatçının yaşadığı duygusal anlar sosyal medyada da ses getirmişti.
Uzun süredir kanserle mücadele eden 74 yaşındaki sanatçının cenazesi defnedilmek üzere İstanbul’a getirildi.
Uzel’in naaşı dün Yeniköy Merkez Camisi’nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Yeniköy Mezarlığı’na defnedildi.
Arzu Uzel
Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Demet Akbağ, Safiye Soyman, Seren Serengil, Sedef İybar sanatçıyı son yolculuğuna uğurladı.
Ali Uzel de eski eşini son yolcuğuna uğurladı.
Yüksel Uzel’in kızı Arzu Uzel ve torunu Nur Kemal Mahruki, taziyeleri kabul etti.
Sak, yılbaşı planını sevgilisi ile yaptı. Ünlü oyuncu, yeni yıla ABD’nin Philadelphia 76ers basketbol takımında oynayan sevgilisi Furkan Korkmaz’ın yanında girecek. Sak, şimdiden uçak biletini ayırttı. Oyuncu, uzun süredir ayrı kaldığı sevgilisi ile yeni yılı karşılayacak, aynı zamanda da hasret giderecek.
◊ Hayatınız şu an nasıl bir tempoda?
- Hayatımın en yorucu ve en uykusuz dönemi. Özellikle gece sahnem olduğunda kızım Luna bir şekilde bunu hissediyor ve sanki o gece mutlaka kalkması gerekiyormuş gibi uyanıyor. Ailece hep birlikte sabaha kadar oturuyoruz. Gerçi çok uykuyu seven bir insan değilim, fakat ertesi gün sahnem olduğunda sesi bir tek dinlendiren uyku olduğu için önem veriyorum. Özge de benimle birlikte bu uykusuzluğu yaşıyor. Bir yandan set, bir yandan tiyatro, bir yandan da dernek işleri ve Luna ile uğraşmaya devam ediyor.
◊ Şarkıcılıktan önce ünlülere yakın koruma hizmeti vermişsiniz. O dönemi biraz anlatır mısınız?
- Aslında sadece ünlülere yakın korumalık yapmıyordum. Aynı zamanda Polis Akademisi ile çalıştığım, askeriye ile iş yaptığım, çok farklı bir dönemdi. Türkiye’nin en ileri gelen güvenlik şirketiyle beraber çok ciddi bir proje yaptık. Katar, Bahreyn, Dubai gibi yerlere yakın koruma eğitimi verdik. Yakın dövüş ve boğuşma dersleri verdim ben. Üniversite zamanında hem kendi harçlığımı çıkardım hem de ünlü camiasında tanınmaya başladım.
Özellikle sanatçı turneye çıktıysa havaalanında karşılayıp otele, otelinden de konser alanına kadar eşlik ediyorduk. Güzel bir histi.
◊ Sanatçılarla çalışmanın zorluğu var mı?
- Her işte olduğu gibi zor yanları var tabii ki. En başta herkesin aile eğitimi, görgüsü, okul eğitimi, hayatı algılaması, anlayışı aynı düzeyde olmuyor. Bu farklılıklardan ötürü maalesef hiç anlaşamadığım, “Bir daha yüzüne bakmam” dediğim kişiler bile oldu.
◊ Şarkıcı olmaya nasıl karar verdiniz?
Anksiyetesi artan sanatçının yakından takip edilebilmesi için doktorunun tavsiyesi üzerine böyle bir karar aldığı öğrenildi. Daha önce omuriliğinden ameliyat olan Özer’in bu sağlık sorununa da çözüm aranacak.
ZERRİN'İNİZ GAYET İYİ!Haberlerin ardından Zerrin Özer, sosyal medya hesabında açıklama yayınladı:
"Maalesef dünden beri çıkan haberleri şaşkınlıkla izlemekteyim. Her şeyden önce Darülaceze Sn.Hamza Cebeci başkanlığında kendisini sürekli yenileyen ve tüm sağlık çalışanları ve destek ekipleriyle son derece profesyonelce çalışan bir kurumdur. Huzur evi olması haricinde sağlık anlamında destekleyici bir çok birimi bünyesinde barındırmaktadır Günlük hayatımı hafifte olsa etkileyen bir takım zincir fiziki sağlık problemlerimin tedavisinde özellikle ve kendi isteğimle seçtiğim bu konuda ihtisas sahibi doktorların görev yaptığı kurumun ismini, misyonunu ön yargılı ve yanlış bir şekilde kullanarak, tarafımı düşkün ya da düşmüş gibi gösterme çabasını anlamakta güçlük çekiyorum maalesef. Bu tür amacını aşan konularla gündemi meşgul etmeyelim lütfen. Sevenlerim, canlarımmm Zerrin'iniz gayet iyi...Hiç merak etmeyin.. Sevgilerimle..."
‘DEFOLUP GİTMEK İSTİYORUM’
İngiltere’de Royal Centre School London’da oyunculuk eğitimi alan Tanrısevsin, “Bu dönem, işler ve projelerle geçiyor. Ama her fırsatta bu eğitimlere devam edeceğim. Oyunculuk, mesleğim. Mesleğimde en iyiyi yapabilmek adına sürekli kendimi güncellemem gerekiyor. Hayalim insanların yüreğine dokunan kadın hikâyelerini anlatmak ve buradaki kadınları canlandırmak” dedi.
Oyuncu, proje seçimlerinde de titiz davrandığını belirtti: “Kısa vadeli hiçbir zaman düşünmedim. Oyunculuk uzun soluklu bir yolculuk. Sektöre yeni girdiğiniz, olgunlaştığınız ve artık kendinizi bulmaya başladığınız bir yolculuk bu.”
Tanrısevsin, komedi filmi “Yaşam Koçu”nda canlandırdığı ‘Helin’ karakteriyle sakinlik açısından benzediklerini söyledi: “Helin, aslında ünlü olmasına rağmen yaşam tarzı olarak herkes gibi. Bu açıdan kendime yakın hissediyorum. Fakat hayatın anlamını bulma şeklimiz farklı.”
◊ “Yaprak Dökümü”nde oynama fikri nasıl gelişti?
- Hakan Altıner, mükemmel bir uyarlama yaptı. Benim de konservatuvardan arkadaşım. 1975 yılı İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunuyuz ikimiz de. “Gel Reşat Nuri Gültekin’i oyna” dedi. Ben de “oynarım” dedim. Oyun harika. Bir kere oyuncular çok iyi.
◊ Reşat Nuri Güntekin’i oynamak sizde nasıl bir duygu uyandırdı?
- Türk edebiyatında sıra dışı bir yazar. 50 sene sonra bile güncel diyebileceğimiz büyüklükte bir yazar. Onunla ilgili çok makale var. Aristoteles’in “Retorik” eseri ile Reşat Nuri Güntekin’in “Acımak” romanı hep böyle mukayeseli yazılır. Dolayısıyla Reşat Nuri’yi oynamak büyük bir sorumluluk. Ama biz de eski mektepliyiz. Vaktiyle Kenter Tiyatrosu ve Şehir Tiyatrosu’nda oyuncu ve yönetmen yardımcısı olarak çalışmıştım. Sürekli sanatın içinde olduğum için kabul ettim.
BAKAN ROLÜ VARSA HEPSİNE TALİBİM
◊ Bir dönem bakanlık görevinde bulundunuz. Ekranlarda da bakan rollerini canlandırdınız. Sizin için siyasette bakan olmak mı yoksa ekranda bakan olmak mı daha keyifliydi?
-Mayıs ayında ilk kez sahnelendiğinde dakikalarca ayakta alkışlanan “Broadway in İstanbul” projesi gördüğü yoğun ilgiden dolayı“Broadway in Istanbul Vol.2” başlığıyla bu kez Uniq Açıkhava’da seyircisiyle buluşacak. Uğur Baburhan’ın rejisini üstlendiği, Serpil Günseli’nin müzik direktörlüğü yaptığı müzikalde Ayça Varlıer, Canan Ergüder, Özge Borak ve Tuana Yılmaz rol alacak.
-Projenin onur konuğu usta tiyatrocu Nilgün Belgün olacak. Belgün sürpriz bir Broadway şarkısın dansçılarla birlikte yorumlayacak. Sosyal medyada paylaştığı dans performanslarıyla gündem olan ünlü oyuncu Fırat Çelik de “Broadway in İstanbul Vol.2” projesinin kadrosuna dahil oldu. Ünlü oyuncu,
19 Eylül akşamı yapacağı düet ve solo performanslarıyla çok konuşulacak.
“Ayla”, “Müslüm”, “Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu”, “Kesişme: İyi ki Varsın Eren” gibi filmlere imza atan yapımcı Mustafa Uslu, yeni projesi için kolları sıvadı. Uslu, Türk sanat müziğinin “Sanat Güneşi” lakaplı ismi Zeki Müren’in hayatını film yapıyor. Filmin yönetmen koltuğuna Özer Feyzioğlu oturacak. Hikâyesiyle ses getirmeye hazırlanan filmin senaristliğini ise Mustafa Uslu ve Özer Feyzioğlu birlikte üstlenecek. Yapımın ilk tanıtım fragmanı 29 Eylül’de Bodrum Film Festivali’nde gösterilecek.
Zeki Müren’in hayatını kimin canlandıracağı şimdilik açıklanmazken, filmde sürpriz isimlerin olması bekleniyor. Mustafa Uslu, film için oldukça heyecanlı olduklarını söyledi: “Gerekli hazırlıkları yaptık. Zeki Müren’in yeğeni Özlem Güner ile görüştük. Detayları konuşup birlikte yola çıkma kararı aldık. Zeki Müren emanetinin usta ellerden çıkmasını istediklerini söylediler.”
GÜN YÜZÜNE ÇIKMAMIŞ HER ŞEY FİLM OLACAK
Zeki Müren’in yeğeni Özlem Güner, büyük bir sorumluluk aldıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
“Ben ve eşim gece gündüz uykusuz haldeyiz. Büyük bir sorumluluğumuz var. 26 senedir böyle bir şeye ‘evet’ demedim. Herkes için ‘Sanat Güneşi’ olabilir ama o benim güneşimdi. Bu film güneşin yeniden doğuşu olacak. Zeki Müren, hayatımızın en önemli parçası. Sadece gururum değil, büyük bir sorumluluk teslim etti. Yaşama veda etmeden bir gün önce arayıp ‘Ben herkes için Zeki Müren olabilirim ama sadece sizin dayınızım. Bunu unutmayın’ dedi. Bu yüzden onu en güzel şekilde tanıtmak, yansıtmak, gerçekleri sevenlerine aktarmak istiyorum. Mustafa Uslu ile benim ‘Masal Tadında’ romanımdan yola çıktık.”
Filmde Zeki Müren’in bilinmeyen birçok yönüne parmak basacaklarını belirten Özlem Güner, “Gün yüzüne çıkmamış her şey, tüm gerçekliğiyle, tüm çıplaklığıyla bu filmde olacak. Evindeki yaşamından, çocukluğundan, anılardan, hayallerinden, umutsuzluklarından, acılarından, hüzünlerinden her şeyi bu filmde göreceksiniz” dedi.
USTA sanatçı Gülden Karaböcek’in sosyal medyada paylaşılan bir görüntüsü kısa sürede gündem oldu. Bir dönemin müzik efsanesinin bir çorbacıda sahne aldığı iddia edildi. Videoyu izleyen Karaböcek’in hayranları, “Sanata sanatçıya asla değer yok”, “Çok zoruma gitti. Düzgün bir sahne yok mu Gülden Karaböcek için”, “Ekmeğin ayıbı yok, helalinden kazanıyor” gibi yorumlarda bulundu.
SAHNE ALMADI BİR ŞARKI SÖYLEDİ
Karaböcek’in kızı Nur Düzgit, sosyal medyadaki görüntülerle alakalı Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı: “Görüntüler 4 yıl öncesine ait. Konya’da nostaljik bir çorbacı var. Orada bir imza günü olmuştu. Bir tane playback şarkı rica etmişlerdi. Sonra o görüntüler ‘sahne alıyor’ gibi yorumlandı. Gülden Hanım gayet iyi. Sahnelere gidip geliyor.”
İMZA GÜNÜ
◊ Galibiyet için kutlarım. Takımın performansını nasıl buldunuz?
- Uzun bir maraton. Bugün 4-2 kazandık ama şunu söylemem lazım; bu sezon için en sorunlu maçlardan biriydi. Gelecek futbolcular var, sakat futbolcular var. Abartısız 7-8 eksiğimiz vardı. Ona rağmen kazanmamız çok değerli oldu.
◊ Ozan Tufan hat-trick yaptı. Ona özel bir parantez açmak ister misiniz?
- Ozan çok eskiden tanıdığım, futboluna çok inandığım bir futbolcu. O da bana inandı. Bu projenin içinde yer alırken onun da kafasında tek bir şey vardı: Beraber bu başarı hikâyesini yazmak. Geldiği ilk günden beri beni hiç üzmedi. Bugün de gururlandırdı.
◊ Türkiye’den transfer etmeyi düşündüğünüz isimler var mı?
- Bu, zamanla olacak bir şey. Olmaz diyemem, olur da diyemem. Büyük takımlarımızla sürekli temastayım. Her zaman bana destek oluyorlar. Onların kadrolarında yer almayacak oyuncular her zaman bize sıcak bakıyor.
LİGİN SON MAÇINDA BİZİ TÜRK BAYRAKLARIYLA ALKIŞLADILAR
◊
İspanya’dan yeni döndüğünü açıklayan oyuncu, orada gördüğü ilgi karşısında duygulandığını söyledi:
“İspanya’ya dil okuluna gittim. Orada salı günleri benim de rol aldığım ‘Kardeşlerim’ dizisi izleniyor. 20 gün Barselona’da kaldım ve tanındığımı gördüm. Yürümekte zorlandım. Şengül karakterine bayılıyorlar. Onların ulusal kanalında birinciyiz. Genci, yaşlısı herkes tanıyor. Çok duygulandım.”
Telefonla ulaştığımız Karadağlı şunları söyledi: “Şu anda bir şey konuşamıyorum. Artık Tamer Karadağlı olarak değil kurumu temsil ettiğim için bir şey söylemem doğru değil. Daha çok yeni. Biraz zaman geçsin gerekli açıklamaları yapacağım. Şu an kurum ön planda. Telefonlardan başımı alamıyorum.”
Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümü’nden mezun olan Tamer Karadağlı, ‘Çocuklar Duymasın’ adlı televizyon dizisinin de ünlü ekran yüzüydü.
Dijital yayın platformu Disney Plus’ın “Atatürk” dizisini yayınlamama kararı almasının yankıları sürerken, yapımcı Murat Yıldırım sürpriz bir projeye imza atacağını duyurdu.
Yıldırım, Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiği şarkıları bir albümde toplayacak.
2012 yılında vefat eden Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatape’nin vasiyeti üzerine böyle bir çalışma hazırlamaya karar verdiği öğrenilen Yıldırım, albüm için oldukça titiz davranıyor.
Murat Yıldırım, Ülkü Adatepe ile.
ALBÜMÜN SÜRPRİZİ DÜNYA YILDIZIYLA DÜET
Ön hazırlık çalışmaları süren “Vasiyet” adlı albümde Ajda Pekkan, Candan Erçetin, Cem Adrian ve Seçil Heper gibi ünlü sanatçıların yer alması bekleniyor.
Albümün sürprizi ise dünya çapında tanınmış bir sanatçı ile bir Türk şarkıcının yapacağı düet olacak. Atatürk’ün en sevdiği 12 şarkının yer alacağı albümde eserleri toplamda 9 sanatçı seslendirecek.
İŞ GÜÇ DÜŞÜNMÜYORUZ
Cansu Dere ve Selma Ergeç önceki gün Nişantaşı’ndaydı. The House Cafe’de kahve içen iki arkadaş, daha sonra alışveriş turuna çıktı.
Fotoğraflarını çeken muhabirlerle de ayaküstü sohbet eden ikili, “Beraber bir projeniz mi var yoksa? Onun için mi buluştunuz?” sorusuna “Şu an için iş güç düşünmüyoruz. Biz çok yakın arkadaşız. Halletmemiz gereken bir iş vardı, onun için buluştuk” yanıtını verdi.
REKLAMI REDDETTİ İDDİASI
Geçtiğimiz günlerde Ordu’da açılan bir eczaneye Cansu Dere’nin adı verilmişti. Ünlü oyuncu, konu hakkında “O eczaneden haberim yok, şimdi bir şey diyemem” dedi.
Dere’ye hakkında çıkan “14 milyon TL’lik reklamı reddetti” haberleri de soruldu. Oyuncu, rakamın abartılı olduğuna dikkat çekerek iddiayı yalanladı: “Arkadaşlar hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Öyle bir teklif yok.”
Sanatçı, deprem felaketi nedeniyle mutsuz olduğunu söyledi: “Bu bayramı çok fazla içimde yaşayamadım. Gerçekten mutlu değilim. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın.”
Kanal D’nin “Yıldız De Bana” adlı yeni yarışmasında jüri koltuğuna oturan Hülya Avşar, programla ilgili de konuştu:
“O programdan güzel oyuncular çıkacak. Dizilerde oynayacaklar ödül olarak. Hepsinin yeri hazır; başrol, karakter oyuncusu. Her şeyleri hazır.”
“Yıldız De Bana” yarışmasının jürisinde Zafer Algöz, Hülya Avşar ve Büşra Pekin yer alıyor.
Merve Boluğur önceki gün annesi Nehra Boluğur ile Nişantaşı’nda alışveriş yaparken görüntülendi. Oyuncu, şu sıralar kalbinin boş olduğunu belirtti:
“Hayatımda kimse yok. Laf olsun diye biriyle çıkmayı sevmiyorum. İstersem koluma birini takarım. Çok basit bir şey. Benim iki dakikamı, bir dakika mı hatta saniyemi alır. Mevzu o değil. Gerçek ilişkiler kurmayı çok seviyorum. Derin bağlar kurmayı… Ondan seçici davranıyorum.”
Seksi ve kadınsı
şeyleri seviyorum
Boluğur, yakında yeni single’ını yayınlayacağını duyurdu. Oyuncu, sözleri kendisine ait şarkıyla ilgili şunları söyledi:
◊ İlaç mümessilliğinden şarkıcılığı geçiş yapmışsınız. Nasıl böyle bir karar alıp müzik yolculuğuna başladınız?
- 6 yaşımdan beri müziğe ilgi duyuyorum. Küçük bir pilli teybim vardı. Onu çalar, Diyarbakır’ın ara sokaklarında kendimce şarkılar söylerdim. O dönemde peşime birileri takıldı. Sanırım gazinocular. Beni kaçırmaya çalıştılar. O zaman 7 yaşında falandın. Adam ağzımı kapatıp ‘Sesin çok güzel. İyi yerlere geleceksin. Sesini çıkarma’ dedi. Annem o sırada kapıyı açıp bağırdı. Komşular geldi ve adamlar kaçıp gitti. Babam bu yüzden beni okuldan aldı. Daha sonra hırs yapıp ilkokul, ortaokulu ve liseyi dışarıdan bitirdim. Ticaret meslek lisesi okudum. Gıda sektöründe işe başladım. Bir süre sonra da ilaç sektörüne geçiş yaptım. Yaklaşık 11 ilde Doğu Anadolu bölge sorumlusu olarak görev yaptım. Arkadaşım Prof. Dr. Ahmet Eroğlu beni müziğe itti. Eczacı arkadaşlarım, “Hadi hadi yaparsın. Bu iş sana göre değil sen sahne kadınısın” diyerek beni ikna ettiler.
◊ İlk albüme nasıl karar verdiniz?
- Para kazanmaya başlayınca ‘Ev mi alsam albüm mü yapsam?’ diye kararsız kaldım. Doktor arkadaşlarım, ‘Evi alırsın çocukluk hayalini gerçekleştir. Albüm çıkar’ dedi. Geldik Unkapanı’na... Unkapanı kurtlar kapanı. Çok ciddi paralar harcadık. Yanlış insanlarla yola çıktığım için biraz aksadı ama pes etmedim.
◊ Kaç yıldır profesyonel olarak müzikle uğraşıyorsunuz?
- Cumartesi-pazarları hobi olarak sahneye çıkıyordum. Profesyonel olarak ise 7-8 yıldır sahnedeyim. Toplamda 17 yıldır sahnelerdeyim diyebilirim. Çok büyük emekler verdim, bedeller ödedim. Asla duruşumdan ödün vermedim.
◊ Tarzınızı nasıl yorumlarsınız?
- Normalde arabeskçiyim. Fantezi-arabesk ama pop da okudum. Hayranlarım tarafından istek gelince pop da yaptım. Bana göre şarkıcı dediğin her tarz okumalı. Neşet Ertaş hayranıyım. Çok dinlerim. İbrahim Erkal’ın duygusunu severim. Yazdığı sözlerin duygusu müthiş güzel.
Nesrin Sipahi, “Fecri Ebcioğlu Saygı Albümü” için stüdyoya girdi, 50 yıl önce seslendirdiği “Bebek” şarkısını yeniden yorumladı. 87 yaşındaki usta isim, kayıtların yapıldığı Dp Studio’da soruları yanıtladı. 12 yıl sonra stüdyoya girmenin heyecanını yaşadığını dile getiren sanatçı, “Yeniden başlıyormuşum gibi heyecanlandım. Yeniden plaklar yapacakmışım gibi hissediyorum. ‘Her şeye biz koşturacağız’ diyerek beni ikna ettiler” dedi. Nesrin Sipahi’ye “Ankara yıllarımdan tanıyorum” dediği Bergen de soruldu. “Onu çok sempatik buluyordum” diyen sanatçı, Bergen’in hayatını anlatan filmi henüz seyretmediğini söyledi.
NİYE DEŞİFRE EDEYİM?
Sipahi, “Siz hayatınızın film olmasını ister misiniz?” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Özel hayatım bana aittir. Niye deşifre edeyim? Benden sonra çocuklarım yaparsa bilemem. Ben öteki tarafta olacağım. Ben hayatta olduğum sürece istemiyorum. Yakında kitabım çıkacak. Bazı şeyleri anlattım, bazı şeyleri anlatmadım.”
ÖNÜMÜ KESMEK İSTEDİBir dönem sahnelerde fırtınalar estiren Nesrin Sipahi, “Sahne aldığınız dönem başka sanatçıların önünüzü kesmeye çalıştığını hissettiniz mi hiç?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Olmuştur. Allah rahmet eylesin, sözüm ağır olmasın, Zeki (Müren) bu işlere çok oynadı. ‘Birisi çıkıp da benim çalıştığım gazinolarda çalışmasın’ istedi. Ama sağlam olan yine yürütüyordu.”
Nurgül Yeşilçay, önceki akşam Arnavutköy’de oğlu Osman Nejat Özer ve yapımcı nişanlısı Necati Kocabay ile yemek yedi. Çıkışta muhabirlerin sorularını yanıtlayan oyuncu, “Ailece bir akşam yemeği yiyelim istedik. Londra’da oyunum vardı, harika geçti. Benim çocuğun da oyunu vardı, onu da izledik. O da çok güzeldi” dedi. Muhabirlerin, “Diziniz erken final yaptı bununla ilgili neler söylemek istersiniz?” sorusuna ise “Olmayınca olmuyor. O kadar abartılacak şeyler değil” diye konuştu. Geçtiğimiz günlerde geçirdiği kaza ile ilgili de konuşan Yeşilçay, “Elektrik veriyorlar iyi geliyor, can sıkıcı bir durum ama kalıcı olmayacak” diyerek tedavisinin devam ettiğini belirtti.
BENCE DE NECATİ
BANA ÇOK İYİ GELİYOR
Cem Özer’in geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Necati Bey, Nurgül’e çok iyi geliyor” açıklaması da sorulan Yeşilçay, “Bence de çok iyi geliyor, Necati de Cem ile tanışmak istedi ama fırsatımız olmadı. Gerçi durduk yere eski kocayla da görüşmenin pek bir manası olmadığını düşünüyorum. Her dakika görüşürsen eski koca olmaz” diyerek kahkaha attı. Rol aldığı ‘Joseph K’ isimli oyunla ilgili soruları yanıtlayan Osman Nejat Özer ise, “Oyunum çok güzel geçti” dedi.
EVLİLİK HAZIRLIĞI
Türk tiyatrosunun usta ismi Ferhan Şensoy, bir süredir tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi’nde hayatını kaybetti. 70 yaşındaki oyuncu dün son yolculuğuna uğurlandı.
Ses Tiyatrosu’ndaki törenin ardından Ferhan Şensoy’un cenazesi Teşvikiye Camii’ne getirildi. İkindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Şensoy’un naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Foto: Ozan Güzelce/Demirören Görsel Medya
BABAMI KUCAKLADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİMUsta sanatçı için ilk tören Galatasaray Lisesi'nde gerçekleşti. Törende konuşan Müjgan Şensoy, 'Babamın burada olmaktan o kadar mutlu olduğunu biliyorum ki. Hastanede hep Galatasaray’ı soruyordu. Babamı kucakladığınız için sizlere teşekkür ediyoruz.' ifadelerini kullandı. İki kardeş törende gözyaşlarına boğuldu.
Fotoğraf: Ozan Güzelce/Demirören Görsel Medya
Ahu Nur Şahin’in sorularını yanıtlayan Özcan, hayatındaki en trajik anın babası ve ardından Erdal Tosun’u kaybetmek olduğunu söyledi: “Hayatımdaki en büyük ödül oyun sonrası babamın gelip omzuma dokunarak ‘Aferin oğlum’ demesiydi.” Usta oyuncu sahnede yaşadığı sakatlıklardan bahsederek bir dönem kronik bir rahatsızlık geçirdiğini açıkladı: “Notre Dame’ın Kamburu oyununu oynarken sağ üst adalem zedelenmek üzereydi. 45 gün ara verdim.”
<div class="hr-video-seperator-line" style="height: 10px; background: #e20905;"> </div>
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Emrah, okuldaki ihtiyaç sahibi çocukların ailelerine maddi yardımda bulundu. Şarkıcının yeğeni Erkan Erdoğan, yardımları ailelere bizzat teslim ettiğini söyledi.
<div class="hr-video-seperator-line" style="height: 10px; background: #e20905;"> </div>
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Terzioğlu her şeyin yolunda gittiğini söyledi: “Özel hayatımla ilgili hiçbir zaman konuşmadım. Her şey gördüğünüz gibi. Ben ne kaçıyorum, ne saklanıyorum, ne de gizleniyorum. Gizleyecek bir şeyim yok. Kimseye yalan söylemiyorum. Kimseyi aldatmıyorum. Hayatımı yaşamaya çalışıyorum.”
Doğumunun her an gerçekleşebileceğini belirten Bakan, bu yüzden bayram tatilini İstanbul’da geçireceğini söyledi. Bebeğinin ismini söylemek istemeyen oyuncu, “Sürpriz olsun” demekle yetindi. Oyuncu, Çağla Şıkel’in Bodrum’daki fiyat pahalılığından yakınmasıyla ilgili de “Biz genelde halk plajı tarafında takılıyoruz. O fiyatlar bize vurmadı. Pahalı yerlere gitmedik” dedi.
TRT’de yayınlanan “Diriliş Ertuğrul” dizisinde canlandırdığı ‘Antheus’ karakteriyle yıldızı parlayan, ardından “Payitaht Abdülhamid”de Holo Paşa rolüyle seyirci karşısına çıkan Alper Atak, kariyerinde büyük bir sıçrama yaptı. Atak, HBO’nun kült dizisi “Game of Thrones”un yakında çekilmesi planlanan sinema filminin oyuncu kadrosuna seçildi.
SÖZLEŞME YAPILDI
Önceki gün Nişantaşı’nda görüntülenen Alper Atak, aldığı davet üzerine ABD’ye gidip film ekibiyle görüştüğünü söyledi: “Game of Thrones’un sinema filmi için gelen davet üzerine gittik görüşmelerimizi yaptık. Sinema filminde benimle çalışacaklarını söylediler. Şimdi kendilerinden çekimler için haber bekliyorum. Oynayacağım rol de belli ama sözleşmem gereği bunu söylemem doğru olmaz. Benim için çok heyecan verici. Görüşme süreci de güzel bir tecrübe oldu.” Oyuncu, “Sizinle nasıl bağlantı kuruldu?” sorusuna da şöyle yanıt verdi: “Geçen yıl San Francisco Eyalet Üniversitesi’nin Tiyatro Bölümü’nde 6 ay boyunca İleri Oyunculuk dersleri almıştım. Oradaki bir hocamızın aracılığıyla bağlantı kuruldu benimle.”
Hasan Ali Yener için Beykent Hz.Ebubekir Sıddık Camii'nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı.
Cenazede taziyeleri kabul eden Tevfik Yener ve Neşe Karaböcek gözyaşlarını tutamadı.
Tevfik Yener ile Neşe Karaböcek'i acı gününde Orhan Gencebay, Müjdat Gezen, Ercan Bostancıoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi gibi isimler de yalnız bırakmadı.
Ata Demirer ile kısa süreli bir aşk yaşadıktan sonra ayrılan Turanlı, “Ayrılığın bir nedeni var mı?” sorusuna “Her şeyin bir nedeni vardır tabii” yanıtını verdi.
Aksum, gazetecilerin bu durumu fark etmesi üzerinde, “Görüyorsunuz değil mi yürürken bile emniyetliyim” esprisi yaptı.
Aykut Cömert'in naaşı Zincirlikuyu Camii'de öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürüldü.
Cenaze törenine katılanlar arasında Belçim Bilgin, Berfin Erdoğan, Beren Saat, Kenan Doğulu, Didem Soydan, İlker Kaleli, Metin Hara, Mert Fırat ve eşi İdil Fırat da vardı.
Beren Saat ile Belçim Bilgin cenaze töreni boyunca gözyaşlarını tutamadılar...
Aracını yol kenarına çekerek muhabirlerin sorularını yanıtlayan Avşar, 4 estetik operasyonu geçirdiği haberlerine açıklık getirdi: “Beni şu an canlı bir şekilde görüyorsunuz. Allah aşkına hiç estetik veya herhangi bir operasyon geçirmişe benziyor muyum? Helin aynı Helin, değişen bir şey yok. Ama estetiğe de karşı değilim. İhtiyaç duyarsam tabii ki yaptırırım.”
Bebek gelişiminde beslenmenin önemi
Modifiye ettirdiği otomobilin kendisi için bir tutku olduğunu belirten şarkıcı, “Ona Casper adını koyduk. Bizim için dört tekerleği olan bir kibrit kutusu, onu çok seviyoruz. Zaman zaman böyle minik gezintilere çıkabiliyorum bende” dedi.
650 Bine Yakın Çocuk Okul Dışarıda Günü ile Sınıflarını Açık Havaya Taşıdı
Artık neredeyse üniforması haline gelen parkasını sıcak havaya rağmen üzerinden çıkarmayan şarkıcı, tek başına oturduğu kafede muhabirleri fark edince hesabı ödeyip mekandan ayrıldı.
650 Bine Yakın Çocuk Okul Dışarıda Günü ile Sınıflarını Açık Havaya Taşıdı
Hiç şarkı söylemedim
Albümdeki “Saçmalık” isimli şarkısına Beyoğlu Autoplato Film Stüdyosu’nda klip çeken İzel “Bir daha ara vermek yok. Şarkı söylememek için 7 yıl çok uzun süre. Bu sürede hiç şarkı söylemedim, üretmedim. Bir nevi hapis hayatı yaşadım” dedi.
Aşk yaşasaydım iyiydi
Müzik hayatına ara verdiği 7 yıl boyunca hiç aşk yaşamadığını belirten İzel, pişman olduğunu söyledi. Gözleri dolan İzel, “Aşk yaşasaydım iyiydi. 7 yıl çok uzun bir süre. Çünkü ben şarkılarımı aşktan beslenerek söylüyorum. O yüzden bu albümde biraz zorlandım. Sizi gördüm. O eski günlerim geldi aklıma” diye konuştu.
Taht sorusu
İzel, “Kendinize rakip olarak gördüğünüz birisi var mı” sorusuna “Şu saatten sonra kimseyi rakip olarak görmüyorum. Müsaade edin de rakip görmeyeyim. Tahtımı özledim ve geri döndüm” diyerek rakiplerine gönderme yaptı.
Yapımcı Mehmet Yıldırım’ın ev sahipliğinde düzenlenen geceye Ayhan Aşan şarkılarıyla renk kattı.
Arkadaş ziyaretinden geldiğini söyleyen Yener, “Yakında yeni albümüm çıkacak. 20. yıl albümü yapıyorum.” dedi.
Geçmiş yıllarda bir hayranın evine zorla girmesi nedeniyle soluğu karakolda alan ünlü popçu, aynı başvuruyu bir daha yaptığından belirtti; ”Adam hastanede yatıyordu. Öğrendim ki tekrar çıkmış. Haliyle korkuyorum, tekrar bir dilekçe verdim.”
Ev Hali: Lor peyniri nasıl yapılır?
Mekana tekne ile gelen Sert’e oğlu Ateş, Hakan Akkaya ve Enis Onat da eşlik etti. Mekana girişte habercilerle sohbete başlayan Ateş “Annemin şarkısı çok güzel, çok beğendim. Bence bu yazın şarkısı. Annem evde sürekli piyano başında beste yapıyor” dedi.
Aileler için mutluluk eğitimi
İkili, önceki gün Arnavutköy Revma Balık’taydı. Zaibat, Madonna ile alakalı sorulara “Bugün Nuvit için buradayım. Ama şunu söyleyeyim, Madonna hayatımda gördüğüm en mükemmel kadın. Ve biz hâlâ arkadaşız” yanıtını verdi.
<div class="hr-video-seperator-line" style="height:10px; background: #e20905;"></div>
İLHAM VEREN DİJİTAL DÖNÜŞÜM HİKAYELERİ BAŞLIYOR
Oyuncu, geçtiğimiz günlerde verdiği ilk konserinden 100 bin TL aldığı iddialarına yanıt verdi: “Bunlar benim ilgilendiğim konular değil.
Bebelac çocuk devam sütleri bilişsel gelişimi destekler
Tilbe, yemek sonrası aracına yürürken muhabirlerin “Yıldız Hanım nasılsınız” sorusuna, giydiği uzun ceketinin önünü açarak yanıt verdi: “Çok iyiyim, bomba gibiyim.”
<div class="hr-video-seperator-line" style="height:10px; background: #e20905;"></div>
HAFTANIN ÖNE ÇIKAN ETKİNLİKLERİNİ İZLEYİN!
“Yasak Elma” dizisinde rol alan Şevval Sam, alışveriş yaparken objektife takıldı. Oyuncu ve şarkıcı, Bülent Ersoy ve Ömür Gedik arasındaki kürk polemiği hatırlatılınca, “Beni kimseyle polemiğe sokmayın. Evrensel prensipler doğrultusunda cümleler kuruyorum. Sanki birileri hakkında konuşuyormuşum gibi algılanıyor. Kimseden haberim yok. Ben sadece duruşumu ifade ediyorum” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ın da katıldığı törende yaklaşık 360 bin taksicinin oylarıyla belirlenen sanat, magazin ve medya dünyasının ünlü isimlerine ödülleri verildi. Geceye katılanlar arasında Sinan Akçıl-Burcu Kıratlı, Mustafa Ceceli, Gülben Ergen, Seren Serengil, Türkü, Safiye Soyman ve Hande Soral da vardı.
Hande Soral, “Yılın en iyi kadın TV oyuncusu” ödülü aldı.
Müşerref Akay, Nuray Hafiftaş’a verilen saygı ödülünü aldı.
2015 yılında vefat eden Kayahan’a “Taksiciler Saygı Ödülü” verildi. Ödülü ünlü sanatçının eşi İpek Açar aldı.
Eşi Sevim Emre ve Azerbaycanlı siyasetçi Ganire Paşayeva ile akşam yemeği yiyen sanatçı, “Bugün önemli bir misafirimiz var. Onun için bir araya geldik, yemek yedik” dedi.
18 Mart haftasında burçları neler bekliyor?
Önceki akşam Etiler’de objektife takılan Ersoy, muhabirlerin hakaretlere karşılık hukuki bir süreç başlatıp başlatmayacağı soruları üzerine, “Ben bu insanların çok normal olmadığını ve hasta ruhlu insanlar olduğunu düşünüyorum. Yine de saygı duymak gerekir. Saldıracakları kişi ben değilim. Önce ‘Bu kürkler bu ülkeye nasıl giriyor?’ bunu araştırsınlar” dedi. Kendisini eleştirenlerin Meclis’e gitmeleri gerektiğini söyleyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer Meclis’e gitmezlerse çok farklı konuşacağım. Gümrük ve Ticaret Bakanı’nın karşısına geçip ‘Bu kürkleri siz nasıl bu ülkeye sokuyorsunuz?’ diye soru soracaklar. Yoksa kendileri çalar kendileri oynarlar. Benim kürke ihtiyacım yok. Ben yine alımlı, yine güzelim. Ben Ağrı Dağı’nın zirvesinde oturuyor, ayaklarımı sallıyorum. Aşağıdan sinek vızıltıları geliyor ama ben duyamıyorum.”
Benim adım Bülent
Bülent Ersoy, Tarkan’ın kendisine verdiği şarkıyı yaşanan olaylardan sonra geri çekeceği yönündeki haberlere de yanıt verdi: “Klip bu ay çıkıyor. Tarkan bu konularda çok duyarlı ama ne oldu? Çekti mi şarkısını çekmedi. Benim adım Bülent.”
Konser öncesi soruları yanıtlayan sanatçı, “Önceden bir hedef koymuştum, 35 yaşına geldiğimde dört çocuğum olsun istiyordum. Ama kısmet olmadı” dedi.
Somon Köfte | Mucize Lezzetler
Birlikte akşam yemeği yediklerini söyleyen şarkıcı, “Güzel bir akşam yemeği yedik, şimdi de MFÖ konserine gidiyoruz” dedi.
Gürel’in kızı Müjde Ar, Sezen Aksu, Ajda Pekkan ve Erol Evgin’in röportajlarından kesitlerin yer aldığı barkovizyon, konuklara duygusal anlar yaşattı. Gecede Güneş Özgeç, Ceren Gündoğdu, Nil İpek ve Selin Sümbültepe Gürel’in eserlerini seslendirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hizmete sunduğu ISBIKE’ten faydalanan oyuncu, Bebek-Sarıyer sahil hattında turlarken görüntülendi. Sönmezer, “Hem pratik hem de ucuz. Bundan sonra beni sık sık bisikletle görürsünüz” dedi.
Çikolatalı Kalp Pasta | Mucize Lezzetler
Muhabirlerle ayaküstü sohbet eden şarkıcı, “Son zamanlarda televizyon programları azaldı. Bunun için ben de artık internete ağırlık vereceğim. Sosyal medya kanalı açacağım” dedi.
CEM Yılmaz önceki akşam Defne Samyeli ile birlikte bir restoran çıkışı görüntülendi. Geçtiğimiz günlerde promosyon bilet nedeniyle sinema salonu işletmecisi Mars Grup’la ters düşen ve “Kara Komik Filmler” adlı eserinin vizyon tarihini erteleyen ünlü komedyen, kendisine destek olan Şahan Gökbakar’a teşekkür etti. Mars Grubu’nun Kurumsal İlişkiler Direktörünün “Cem Yılmaz olmazsa başka Cem Yılmazlar çıkar” açıklamasını eleştiren Şahan Gökbakar, uzun süredir arasının bozuk olduğu Yılmaz’a sosyal medya üzerinden destek vermişti. Yılmaz, muhabirlerin “Şahan Bey’in size destek olmasıyla ilgili ne diyeceksiniz” sorusuna “Şahan Bey’e teşekkür ediyorum” cevabını verdi.
Uzun süredir birlikte olan Defne Samyeli ve Cem Yılmaz, Etiler Kebapçı’da akşam yemeği yedi. Ünlü çift baş başa yedikleri yemeğin ardından mekânı da yine birlikte terk etti. Samyeli ve Yılmaz’ın keyfinin yerinde olduğu dikkat çekti.
Kanuna destek
SİNEMA meslek birlikleri, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülecek “Sinema Kanun Teklifi”ni desteklediklerini açıkladı. Ortak bir açıklama yayımlayan sinema meslek birlikleri, yasalaşması halinde yapımcılar ile sinema salonu arasındaki şeffaflık ve ‘promosyon uygulaması’ sorununa çözüm bulacak kanun için “Uzun yıllardır sürdürülen görüşmelerin sonucunda sinema alanındaki meslek birliklerinin katılımı ile son haline getirilen bu kanun teklifinin yasalaşması ile sektörümüzün güçlenmesi ve kurumsallaşması açısından çok önemli bir adım atılmış olacaktır” dedi.
Davete girerken muhabirlerin sorularını yanıtlayan Mahsun Kırmızıgül, “Mucize 2”nin fragmanının ilk filme oranla daha çok izlendiğini söyledi: “Ülkemizde birçok engelli insanımız var. Bu film onlar için, herkesin bir mucizeye ihtiyacı var.” 12 yıldır sahneye çıkmadığını belirten Kırmızıgül “Belki benim için de bir mucize olur. Dinleyicilerimi mahrum bırakmak istemiyorum” dedi. Gecede sahneye çıkan Sibel Can, “Severek Ayrılalım” şarkısında Orhan Gencebay’la düet yaptı. Şarkıcı daha sonra Mahsun Kırmızıgül’ün de yanına giderek “Kardeş Türküsü” eşliğinde sanatçıyı sahneye davet etti.
Kırmızıgül, “12 yıldır sahneye çıkmadığım için zorlanıyorum, beraber söyleyelim” dedi ve Sibel Can’la “Mihriban”ı okudu.
Fotoğrafları çekilirken, arkadaşının haftalar sonra Adana Demirspor maçıyla sahalara dönen Turan’a takıldığı duyuldu:
“Arda sahalara dönmüşsün. Oynamaya başlamışsın, hayırlı olsun.”